Dünyanın her yerinde her bölgeye özgü farklı gelenekler var.Bazı gelenekler ise okuyunca sizi hayrete düşürecek nitelikte. Laos’da kadınların ayakları en erotik bölge olarak kabul edildiği için, gün içerisinde ayaklarını ulu orta sergilemesi yasak. Siz siz olun bu ülkeye giderseniz parmak arası terlikle gezmeyin. Her an başınıza bir iş gelebilir. Olmadı, polisi görünce kaçın derim. Moritanya’da dünyanın güzellik anlayışından farklı bir güzellik anlayışı mevcut. Bu ülkede şişman kadınlar güzel olarak kabul ediliyor ve itibar görüyorlar. Evlenme çağına gelen kızlar en az 60, en fazla 100 kg olmak zorunda. Aksi takdirde, kızlara zorla yemek yedirerek kilo almaları sağlanıyor. Kuzey Kore’de erkeklerin 27, kadınların 25 yaşından önce evlenmeleri yasak. Bunun nedeni, ülkedeki bireylerin devlete olan zorunlu askerlik görevlerini yerine getirmeden evlenmelerine izin verilmemesidir. İzlanda’nın başkenti Reykjavik’de köpek beslemek yasak. Bu sevimli hayvanları evlerde beslemenin ülkede yasaklanmasının nedeni ise tamamen bu canlıları korumak. Çünkü, onların doğal ortamlarından koparılıp sınırlı alanlarda, özgürlükleri kısıtlanarak yaşatılmalarına engel olmaya çalışılmakta. Tayland Kraliyet ailesi, çok eski zamanlardan gelen ve sadece Kraliyet ailesine mensup kişilerin konuşabildiği özel bir dil kullanmakta. Bunun nedeni, konuştukları şeylerin kendileri dışındaki kişiler tarafından anlaşılmaması. Gine’de evli kadını baştan çıkaran adamın el ve ayak parmaklarından biri kesiliyor. Kesilen parça, ilişkiye giren kadına yediriliyor. Arizona’da patlak lastikli otomobil içinde sevişmek yasak. Eğer bu kurala uymaz iseniz ön koltukta sevişen 25, arka koltukta sevişen 50 dolar ödemek zorunda kalıyor. Eskimolar, yaşlandıkları zaman artık işe yaramayacaklarını düşünerek yakınlarından kendisini öldürmelerini ister. Bu, bir nevi intihardır. Gün geldiğinde yaşlı erkek, yakınlarının yardımı ile canlı olarak toprağa gömülür. Brezilya’nın Amazon bölgesinde yaşayan Satere-Mawe insanları, erkek çocukları için acı veren bir geleneğe sahiptir. Erkek çocuk, erkek olmak için elini içinde bir sürü kurşun karıncasının olduğu dokuma eldivene sokup 10 dakika boyunca elini orada tutmak zorundadır. Bu karıncanın sokması anında verdiği acı doğadaki en acı verici ısırıklardan birisidir. Erkekliğe geçme yaşına gelen çocuk bunu 20 kere belli bir süre tekrarlar. Tanzanya ve Kenya’da yaşayan Masai kabilesi üyeleri birbirlerine tükürerek selamlaşıyorlar. Özellikle yeni doğan bebeklere lanetten ve kötü şanstan uzak durmaları için tükürürler. Büyüklerle selamlaşırken de büyüğün elini sıkmadan önce kendi ellerine tükürürler. Hindistan’ın Solapur bölgesinde her yıl bazı aileler bir araya gelerek bebeklerini 15 metrelik bir kuleden atıyorlar. Aşağıda büyük bir örtü tutan insanlar bebeği yakalamaya çalışıyor. Aileler bu geleneğin bebeğe uzun bir ömür ve sağlıklı bir yaşam kazandıracağına inanıyor. Bu gelenek genellikle Müslümanlar tarafından uygulanıyor olsa’da bazı Hintliler de bu yöntemi kullanıyor. Hindistan’da, yemeğe gelen misafir yemekten sonra geğirmezse yemeği beğenmemiş olarak algılanıyor. Bunu çok büyük saygısızlık olarak görüyorlar. Siz siz olun Hintli bir ailenin sofrasından geğirmeden kalkmayın. Newlyweds’de; evlenen çift gerdeğe tören sırasında yere serilen hasır üstünde, konukların gözü önünde giriyor. Tibet’de misafir uğurlanırken ona dil çıkarmak gerekir. Dil çıkarmazsanız bu saygısızlık olarak adlandırılır. Aslında, bir saygısızlık ifadesi olan dil çıkartma Tibet’de bir saygı gösterisi olarak görünüyor. Kosova’da düğünlerde gelinler tarihi gelin kostümü giyer ve yüzü beyaz ile boyanarak geçmişin desenleri yüzüne çizilir. Bunun amacı ise düğün törenine kötü şans getirmemesidir. Bu işlem uzun sürse de kimse bundan şikayetçi değil. Çünkü, düğün töreni özellikle gelinler için oldukça önemlidir. İskoçya’da, gelinler düğünden bir gün önce yumurta,çamur ve ellerine ne geçerse onlarla kirletilip sonra da tüm şehirde dolaştırılır. Gelin ise, bunun acısını çıkartmak için gece, aile büyüklerine ayaklarını yıkatır. Bu, aslında İskoçlar için, çiftin mutluluk yolunda yürümesinin bir sembolü olarak kabul edilir. Ortaçağ Avrupasında banyo yapmamak modaydı. Bir dönem yasaktı ve genelde de banyo yapıldığı zaman bir tören şeklinde gerçekleşirdi. Öylesine ki Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süreçte sadece 2 kez banyo yapmıştı. Guyana’da banyoda seks yaparken yakalanan çiftler önce boyanıyor sonra da bir eşeğin arkasına bağlanarak şehirde gezdiriliyor. Yasaklar cezbedici derler ama bu yasağın çiğnenmesi durumunda başımıza gelecek bu olay herhalde bunu iki kere düşünmemize neden olabilir. Guam’da bakirelerin evlenmesi yasak. Bu utanç verici bir olay olarak görülüyor. Eğer bir kız evlenmek istiyorsa ve bakire ise para ile bu işi yapan insanlara başvuruyorlar ve bu durumdan kurtuluyorlar. Hindistan’da evlere gündeliğe gelen kadınlar evdeki temizlik işleri dışında eğer evde bekar erkek var ise onun seksüel ihtiyaçlarını da karşılamak zorunda. Bu, bizim eğreti gelin olayına benzese de tamamen farklıdır. Endonezya’nın kuzeydoğusunda bulunan Amboyna adasında ürünün az olacağı belirlenirse, erkekler güneş batımında çıplak olarak tarlaya gidip ekinlerin arasında mastürbasyon yaparlar ve böylece ürünün daha bereketli olacağına inanırlar. Kolombiya’nın Cali kenti ve çevresinde gelinin annesi gerdeğe giren çiftin yatağının kenarına oturarak ilk ilişkilerine şahitlik ediyor. Aslında bizim çarşaf geleneğinin baya abartılmış hali de diyebiliriz bu durum için. Pakistan’da, damat adayına, gelinin aile büyükleri tarafından çok ağır bir şekilde küfür ve hakaretler edilir, böylelikle damadın sabrı denenir. Soğukkanlılığı ve sabrı denenen damat, eğer bu sınavı geçer ise evlenmelerine izin verilir. Tayvan’da evlenecek olan gelin bakire ise, damadı bu sıkıcı işten kurtarmak için damadın akrabalarından biri gelinin bekaretini bozmakla görevlendirilir. Tazmanya’da eğer bir kadının kocası ölürse, kocasının kesilip kurutulan cinsel organını boynuna asmak zorunda. Bu tamamen kocasına olan saygısının bir belirtisi olarak kabul görmekte.