Dünyanın en çok çalışan ülkesi... Ölümlerin çoğu çalışırken gerçekleşiyor... İşte o ülkenin sokaklarından mesai dışı görüntüleri...Yemeyip içmeyip çalışan ve çoğunlukla uykularından ve özel yaşamlarından fedakarlık eden Japonlar, uzayan, uzatılan tatillerden fazlasıyla yoksun. Hal böyle olunca uykularını sabahın ilk saatlerinde sonlandırıp yollara düşmek onlar için sıradan bir ritüel.Japonya, dünya genelinde çalışma saatlerinin en uzun olduğu ülkelerden biri. Ülkede son yıllarda çok çalışmaya bağlı ölüm olaylarında da artış var. 2017 sonunda Japonlar, çalışma saatleriyle ilgili hükümetin düzenlemeye gitmesi çağrısı yaptı.Onlardan biri Michiyo Nişigaki. Nişigaki'nin oğlu Naoya, mezun olur olmaz Japonya'nın en büyük telekom şirketlerinden birinde işe girdi. Annesi de oğluyla gurur duyuyordu. Naoya bilgisayarları seven bir gençti ve işini, Japonya'nın rekabetçi istihdam piyasasında kaçırılmaz bir fırsat olarak görüyordu.Ama iki yıl sonra işler ters gitmeye başladı. Bu sadece örneklerden biri.Japonya'da çalışma saatlerinin uzun olması yeni bir durum değil. Uygulama ilk olarak 1960lı yıllarda başladı. Son dönemde ise karoşi ölümlerinde artış yaşandı. Japon reklam ajansı Dentsu'da çalışan 24 yaşındaki Matsuri Takahaşi, 2915 yılı Noel günü kaldığı yurttan atlayıp intihar etti.Takahaşi'nin ölümünden sonra genç kadının çok az uyuduğu, ayda en az 100 saat fazla mesai yaptığı ortaya çıktı. Makoto Iwahaşi, bunun özellikle işe yeni başlayanlar arasında çok olağandışı bir durum olmadığını söylüyor. Japonya dünyanın en uzun çalışma saatlerine sahip olsa da gelişmiş G7 ülkeleri arasında üretkenliği en az ülke konumunda.Çalışan haklarını savunanlar, önlemlerin yetersiz olduğunu ve asıl sorun olarak görülen 'gençler arasında uzun çalışma saatlerine bağlı yaşanan ölümlere' odaklanılmadığını söylüyor. Çalışanlara tanınan fazla mesai sürelerine yasal sınırlama getirilmesi gerektiğini savunuyorlar. Bu yılın başında hükümet, fazla mesai süresini ayda ortalama 60 saatle sınırlandırdı. Şirketler 'yoğunluğu' gerekçe göstererek 100 saate kadar fazla mesaiye izin veriyorlardı. Bu sınır ise 'karoşinin kırmızı çizgisi' olarak görülüyor. Muhalifler, hükümeti çalışanların refahı pahasına ekonomik çıkarlara öncelik vermekle eleştiriyor. Son 30 yıldır yaşanan karoşi olaylarını inceleyen akademisyen Koji Morioka, "Japonlar hükümete güveniyor ama ihanete uğramış gibi hissediyorlar" diyor. Son yıllarda gençler arasında ölümler arttı. Çalışan hakları savunucularının sayısı da giderek artıyor.Oğlu Naoya'yı kaybeden anne Michiyo Nişigaki'ye göre Japonya, "El üstünde tutması gereken genç çalışanları öldürdürüyor." "Şirketler kısa vadeli çıkarlarına odaklanıyor. Oğlum ve diğer genç işçiler çalışmaktan nefret etmiyor, yetenekliler ve iyi iş çıkarmak istiyorlar." "Onlara, uzun saatler veya sağlık sorunları olmadan çalışma fırsatı tanıyın, ülkemiz için onlara sahip olmak bir ayrıcalıktır."