Bu güzel ülke artık öyle bir hale geldi ki suç işleyen, adam
öldüren, adam yaralayan, tecavüz eden, kapkaç yapan, hırsızlık
yapan herkes tüm suçlular serbest…
Ülkede polis, jandarma, güvenlik güçleri oldukça koordineli
çalışıyor. Suçlular yakalanıyor, ama iş mahkemede, savcılıkta
şaşıyor.
Onca fail serbest ve aramızda…
Düşünsenize komşumuz, mahallemizdeki insan, fırıncı, manav,
balıkçı, eczacı…adi suça bulaşmış insanlar.
Bizler onlarla yan yanayız, aynı havayı soluyoruz.
Yaşanan olarlar…
Konya'da Bekir Durmaz, boşanma davası açtığı
eşi Elif Durmaz'ı 30 bıçak darbesiyle öldürüp, cesediyle polis
merkezine gitmişti. Bekir Durmaz "haksız tahrik" ve "iyi hal"
indirimi uygulanarak 17,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Üstelikte
bütün bunları oğlunun gözleri önünde yaptı.
Şanlıurfa'da bir akaryakıt istasyonunda alacak
verecek meselesi nedeniyle iki grup arasında çıkan tartışma
silahların kullanılmasıyla cinayete dönüştü. Olayın ardından
gözaltına alınan 5 kişiden 3’ü mahkemece serbest bırakıldı. Oysaki
yaşanan cinayet olayı güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüler
ortada fakat katiller serbest.
İstanbul'da park yeri tartışması kanlı
bitti.
Esenler ilçesi Birlik Mahallesi'nde 18 Ekim Cumartesi günü akşam
saatlerinde Hamdi Taşkum aracını sokağın başına park ettiği sırada
yanına Kalender Tohum evinin önüne park etmemesini söyledi.
Sonrasında Hamdi Taşkum’ un aracının camını yumrukladı, yetmedi
…
Hamdi Taşkum’u defalarca bıçakladı.
Hamdi Taşkum kaldırıldığı hastanede öldü.
Fail kaçtı, hala yakalanamadı.
İstanbul ili TEM Otoyolu’nun Kavacık yol
ayrımında iki sürücü arasında, trafikte yol verme meselesi yüzünden
tartışma başladı. Bu tartışma şiddete dönüştü.
Durumun kontrolden çıkması üzerine, o sırada olay yerinden geçen
bir sivil polis memurunun kavga eden iki sürücüye müdahale ederek
durumu kontrol altına aldığı bildirildi.
Bu olay, trafikte yol verme konusunda yaşanan gerginliklerin ne
denli tehlikeli olabileceğine dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.
Sürücülerin duygusal tepkileri hem kendi güvenliklerini hem de
diğer sürücülerin güvenliğini tehdit ediyor. Bu tür olaylar son
derece kaygı verici. Adaletin sağlanması ve benzer olayların
önlenmesi için etkin önlemlerin alınması zaruri.
İstanbul, Bahçelievler’de sokak ortasında
boşanma aşamasındaki eşi Hanife Demirci’yi 21 kez bıçaklayarak
öldüren Satı Mehmet Demirci… Bu cinayet kamu vicdanının derinden
sarsacak şekilde korku ve dehşet oluşturmuştur. Bu tür bir eylemin
sadece bireysel bir suç olmayıp kadına yönelik şiddete karşı
mücadeleyi zedeleyen bir eylem olması nedeniyle takdiri indirim
uygulanmaması gerekir.
Antalya'da Ayten Çağıran eski eşi tarafından
katledilmişti! Katilin 'cinayet planı' notları ortaya çıktı. Eski
eşi Ayten Çağıran'ı (44) boğazını keserek öldüren infaz koruma
memuru Abdülkadir Kocaoğlu'nun (48), cinayeti nasıl işleyeceğine
yönelik yazdığı notlar ortaya çıktı.
Bu ülkemin fedakâr kadınları canavarca, planlayarak ve hunharca
öldürülmeleri benim kanıma dokunuyor. Bu ülkenin kadınları topları
var edendir. Rahmanın Rahim sıfatını taşıyan hayat verendir.
Sosyal devlet olmanın en büyük sorumluluğudur vatandaşın can
güvenliğinin sağlanmasıdır.
Bir de asgari ücret zammı meselesi var
Enflasyona ezdirilmeme sözü verilmişti işçiye, emekçiye…
Bu ülkede enflasyonu TÜİK verilerinden öğrenmeye gerek
yoktur.
Benim çocukluğumda Rahmetli Erbakan Hoca elinde file, bu file
kaç paraya doluyor diye sorardı
İşte durum tamda bu
Bir market alışverişi, bir pazar alışverişi ne kadara çıkıyor,
elektrik, su, doğalgaz, kira…
Ne yesin, nereye yetirsin!
3 kilo patates 100 lira, portakalın kilosu 60 lira, bir paket
makarna 30 lira, en uygun kırmızı et olan kıymanın kilosu 600
lira.
Et yemesin, kuru fasulyeyi bile az yesin diyecek kadar,
şımarıkça, hadsizce söylemler durumun vahametini dahada arttırıyor.
Tamam kuru fasulye yesin de…
Bu insanlar zaten her kuruşu hesaplayarak harcıyorlar.
Ekonomideki gerçekliği dibine kadar yaşıyorlar. Ayakta kalmak için
mücadele ediyorlar. Bu mücadele asla küçümsenemez. Halkın acısını
anlamayıp bir de aşağılamak nedir ama.. Fakirlik asla bir tercih
değildir. Sistematik olarak dayatılan, insanları sefalete
sürükleyen, mahkûm eden bir zorunluluktur. Kendileri her türlü
şatafatı sürerken, tepeden bakarak tavsiye verenler halkın yüküne
yük katmaktan başka bir şey yapmayanlardır.
O nedenle susmak en doğru olandır.
Sadece sussss sevgile zabıta …. Sus ve sana verilen emri yerine
getir!