Dünyanın en büyük açık cezaevi Türkiye

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Bu güzel ülke artık öyle bir hale geldi ki suç işleyen, adam öldüren, adam yaralayan, tecavüz eden, kapkaç yapan, hırsızlık yapan herkes tüm suçlular serbest…

Ülkede polis, jandarma, güvenlik güçleri oldukça koordineli çalışıyor. Suçlular yakalanıyor, ama iş mahkemede, savcılıkta şaşıyor.

Onca fail serbest ve aramızda…

Düşünsenize komşumuz, mahallemizdeki insan, fırıncı, manav, balıkçı, eczacı…adi suça bulaşmış insanlar.

Bizler onlarla yan yanayız, aynı havayı soluyoruz.

Yaşanan olarlar…

Konya'da Bekir Durmaz, boşanma davası açtığı eşi Elif Durmaz'ı 30 bıçak darbesiyle öldürüp, cesediyle polis merkezine gitmişti. Bekir Durmaz "haksız tahrik" ve "iyi hal" indirimi uygulanarak 17,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Üstelikte bütün bunları oğlunun gözleri önünde yaptı.

Şanlıurfa'da bir akaryakıt istasyonunda alacak verecek meselesi nedeniyle iki grup arasında çıkan tartışma silahların kullanılmasıyla cinayete dönüştü. Olayın ardından gözaltına alınan 5 kişiden 3’ü mahkemece serbest bırakıldı. Oysaki yaşanan cinayet olayı güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüler ortada fakat katiller serbest.

İstanbul'da park yeri tartışması kanlı bitti.

Esenler ilçesi Birlik Mahallesi'nde 18 Ekim Cumartesi günü akşam saatlerinde Hamdi Taşkum aracını sokağın başına park ettiği sırada yanına Kalender Tohum evinin önüne park etmemesini söyledi. Sonrasında Hamdi Taşkum’ un aracının camını yumrukladı, yetmedi …

Hamdi Taşkum’u defalarca bıçakladı.

Hamdi Taşkum kaldırıldığı hastanede öldü.

Fail kaçtı, hala yakalanamadı.

İstanbul ili TEM Otoyolu’nun Kavacık yol ayrımında iki sürücü arasında, trafikte yol verme meselesi yüzünden tartışma başladı. Bu tartışma şiddete dönüştü.

Durumun kontrolden çıkması üzerine, o sırada olay yerinden geçen bir sivil polis memurunun kavga eden iki sürücüye müdahale ederek durumu kontrol altına aldığı bildirildi.

Bu olay, trafikte yol verme konusunda yaşanan gerginliklerin ne denli tehlikeli olabileceğine dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Sürücülerin duygusal tepkileri hem kendi güvenliklerini hem de diğer sürücülerin güvenliğini tehdit ediyor. Bu tür olaylar son derece kaygı verici. Adaletin sağlanması ve benzer olayların önlenmesi için etkin önlemlerin alınması zaruri.

İstanbul, Bahçelievler’de sokak ortasında boşanma aşamasındaki eşi Hanife Demirci’yi 21 kez bıçaklayarak öldüren Satı Mehmet Demirci… Bu cinayet kamu vicdanının derinden sarsacak şekilde korku ve dehşet oluşturmuştur. Bu tür bir eylemin sadece bireysel bir suç olmayıp kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi zedeleyen bir eylem olması nedeniyle takdiri indirim uygulanmaması gerekir.

Antalya'da Ayten Çağıran eski eşi tarafından katledilmişti! Katilin 'cinayet planı' notları ortaya çıktı. Eski eşi Ayten Çağıran'ı (44) boğazını keserek öldüren infaz koruma memuru Abdülkadir Kocaoğlu'nun (48), cinayeti nasıl işleyeceğine yönelik yazdığı notlar ortaya çıktı.

Bu ülkemin fedakâr kadınları canavarca, planlayarak ve hunharca öldürülmeleri benim kanıma dokunuyor. Bu ülkenin kadınları topları var edendir. Rahmanın Rahim sıfatını taşıyan hayat verendir.

Sosyal devlet olmanın en büyük sorumluluğudur vatandaşın can güvenliğinin sağlanmasıdır.

Bir de asgari ücret zammı meselesi var

Enflasyona ezdirilmeme sözü verilmişti işçiye, emekçiye…

Bu ülkede enflasyonu TÜİK verilerinden öğrenmeye gerek yoktur.

Benim çocukluğumda Rahmetli Erbakan Hoca elinde file, bu file kaç paraya doluyor diye sorardı

İşte durum tamda bu

Bir market alışverişi, bir pazar alışverişi ne kadara çıkıyor, elektrik, su, doğalgaz, kira…

Ne yesin, nereye yetirsin!

3 kilo patates 100 lira, portakalın kilosu 60 lira, bir paket makarna 30 lira, en uygun kırmızı et olan kıymanın kilosu 600 lira.

Et yemesin, kuru fasulyeyi bile az yesin diyecek kadar, şımarıkça, hadsizce söylemler durumun vahametini dahada arttırıyor. Tamam kuru fasulye yesin de…

Bu insanlar zaten her kuruşu hesaplayarak harcıyorlar. Ekonomideki gerçekliği dibine kadar yaşıyorlar. Ayakta kalmak için mücadele ediyorlar. Bu mücadele asla küçümsenemez. Halkın acısını anlamayıp bir de aşağılamak nedir ama.. Fakirlik asla bir tercih değildir. Sistematik olarak dayatılan, insanları sefalete sürükleyen, mahkûm eden bir zorunluluktur. Kendileri her türlü şatafatı sürerken, tepeden bakarak tavsiye verenler halkın yüküne yük katmaktan başka bir şey yapmayanlardır.

O nedenle susmak en doğru olandır.

Sadece sussss sevgile zabıta …. Sus ve sana verilen emri yerine getir!