2016 yılında Meksika'da ve 2017 yılında Ukrayna'da gerçekleşen üç ebeveynli bebek olayına bir yenisi daha eklendi. İlk duyulduğu zaman dünyada büyük sansasyona neden olan bu olay klonlamaya benzetilmişti. Genetik araştırmacılar, üç ebeveynli çocuk akımında yeni bir gebelik ameliyatı gerçekleştirerek, 32 yaşındaki Yunanistan vatandaşı bir kadının gebe kalmasını sağladı. Embryotools şirketi araştırma direktörü Nuno Costa Borges, yaptıkları ameliyatla ilgili "Bir erkek ve iki kadından alınan gametleri kullanmamıza rağmen, doğacak çocuğun tüm özelliklerinin bağlı olduğu nükleer DNA, normal döllenmelerde olduğu gibi, sadece biyolojik anneden miras kalır. İkinci kadının yumurta hücresinden sadece 37 gen ya da yüzde bir genom içeren mitokondrial DNA'sı kalır" dedi. Bilim insanları döllenmiş bir yumurtanın çekirdeğini alarak, çekirdeği daha önce alınmış olan donör yumurta hücresine aktarıyor. Klonlamanın bir farklı türü olarak gösterilen bu işlem, birçok kişi tarafından tepkilere neden olmuştu. Costa Borges, prosedürün sadece yumurta hücresi ve çocuğun genetik materyali miras aldığı spermlerin birleştirilebilmesi ve en azından embriyo gelişiminin erken aşamalarında normal şekilde bölünmeye başlaması durumunda test edilebileceğini söylüyor. İşlem, annenin hücresine karşılık gelen kısımların mitokondrilerden kurtulmasından sonra gerçekleştiriliyor. Bu sayece bebek, gelişim sırasında hastanın yavaş yavaş vücudun kontrolünü kaybettiği ve boğulma nedeniyle öldüğü Lee sendromu gibi bazı ciddi genetik hastalıklardan korunuyor.