Dünyada her üç ölümden biri bu yüzden
Abone olDünyada her üç ölümden birinin kalp krizinden meydana geldiği belirlendi.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.
Dr. Hakkı Akalın, ülkemizdeki ölüm nedenleri arasında yüzde 43 ile
ilk sırada yer alan koroner kalp hastalıklarının geniş ölçüde yaşa
ve cinsiyete bağlı geliştiğini ifade etti.
Koroner kalp hastalığının erkeklerde kadınlara göre yaklaşık 10
yaş erken başladığını ve oran olarak daha yüksek olduğunun altını
çizen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakkı Akalın,
ilerleyen her on yaşın kalp krizine yakalanma riskini yaklaşık
2-2,5 kat arttırdığını öne sürdü.
'ANINDA MÜDAHALE HAYAT
KURTARIYOR'
Kalp hastalıklarını tetikleyen faktörlerin başında sağlıksız
beslenmenin yer altığını dikkat çeken Akalın, “Kalp krizi
nedeniyle her yıl dünya üzerinde 17 milyon kişi, Türkiye’de ise 190
kişi koroner kalp hastalıkları nedeniyle ölmektedir. Ülkemizde kalp
hastalıklarına bağlı ölümler, Avrupa ülkeleri ile
karşılaşıtırıldığında kadınlarda birinci, erkeklerde ise ilk beş
ülke arasında yer almaktadır. Sağlıksız beslenmeye bağlı
kolesterol, kalp ve damar hastalıklarını tetikleyen faktörlerin
başında geliyor. Türkiye’de 9 milyon erişkinin kan kolesterol
düzeyi ortalamanın üzerinde. Bu da, 30 yaşın üzerindeki erkek
nüfusunun yaklaşık yüzde 28’ine ve kadın nüfusunun yüzde 35’ine
tekabül ediyor. Genellikle kalp kasına kan ve oksijen taşıyan
atardamarlarda pıhtı oluşumu nedeniyle meydana gelen kalp krizinde
anında müdahale hayat kurtarıyor” dedi.
“KALP AĞRISINI BAZEN KAS AĞRISI OLARAK
YORUMLAYABİLİYORLAR”
Hastanın hastaneye başvurmasını sağlayan tipik belirtinin göğüs
ağrısı olduğunu belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr.
Hakkı Akalın, “Daha önce kalple ilgili sorunları olan
kişilerin bu ağrıyı iyi bildiklerini ağrının şiddetlendiğini fark
edebilirler. Daha tehlikeli olan, olayın farkında olmayan daha genç
ya da öncesinde yürürken ya da istirahat anında kısa süreli ağrılar
yaşamamış hastlar. Bunlar ağrıyı bilmiyorlar, bu yüzden de o gelen
ağrıyı bazen kas ağrısı olarak yorumlayabiliyorlar. Bu da bu
kişilerin hastaneye başvurma süresini uzatıyor. Kalp krizinin geç
döneminde hastaneye geldiklerinde ise yapılacak girişimden yeterli
faydayı sağlayamıyorlar” diye konuştu.
“BAZI İNSANLARDA BELİRTİLER ÇOK GİZLİ
OLABİLİYOR”
Kalp krizinin belirtilerini ve hangi hastaların risk altında
olduğunu da açıklayan Akalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kalp krizinin belirtileri; göğüste tam yeri belli olmayan
sıkışma hissi, yarım saatten uzun süren, sol kola ve çeneye doğru
yayılan ağrı, ağrı ile birlikte soğuk soğuk terleme, mide bulantısı
ve nefes darlığı gibi belirtilerdir. Bazı insanlarda belirtiler çok
gizli olabiliyor. Örneğin diyabet hastaları hemen hemen hiç ağrı
duymuyor, sadece nefes darlığı ve soğuk terleme şikayetleri oluyor.
Bazı hastalar ise mide ülseri veya pankreatik ağrısıyla kalp krizi
ağrısını karıştırılabiliyor. Kalp krizi risk altında olanlar ise;
şeker hastaları, kolesterolü yüksek olan hastalar, hipertansiyon
hastaları, orta yaş ve üzerindeki erkek ve kadınlar, menepoz
sonrası kadınlar, sigara içenler, kilolu kişiler, ailesinde kalp
hastalığı bulunanlare ya da genç yaşta kalpten ölüm öyküsü
olanlardır”
“KALP KRİZİ GEÇİREN KİŞİ SICAK
TUTULMALIDIR”
Kalp krizine karşı ilk müdahalenin nasıl olması gerektiğini de
anlatan Akalın, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“İlk olarak hastayı sakinleştirin. Hastayı oturur
pozisyonda yerleştirin, hareket ettirmeyin. Solunum, dolaşım gibi
hayati fonksiyonları izleyin. Vücudu sıkan kıyafetler gevşetilmeli,
kravat var ise hemen çıkartılmalıdır. Kalp krizi geçiren kişi sıcak
tutulmalıdır. Eğer şahıs kalp rahatsızlığı için bir ilaç
kullanıyorsa ilacı verilmelidir. Daha sonra ise acil ambulans
servisi aranıp hasta sağlık personeli ile uygun hastaneye
nakledilmelidir”