Dünyaca ünlü mimarlar İstanbul'da
Abone olSedeko Mimarlık Şirketi'nin sahibi yüksek mimar Sevinç Ormancı, panel hakkında basın toplantısı düzenledi.
Dünyaca ünlü 5 mimarın katılımıyla düzenlenen,
''Archisections-Mimarlıkta Farklı Kesitler'' başlıklı panel yarın
Ritz Carlton Oteli'nde yapılacak. Panel hakkında bilgi vermek
amacıyla bugün aynı otelde düzenlenen basın toplantısında konuşan
Sedeko Mimarlık Şirketi'nin sahibi yüksek mimar Sevinç Ormancı,
toplantının sadece mimariyi değil, mimariyle kesişen sanat, kültür,
deprem gibi güncel konuları da içerdiğini ifade etti. Ormancı,
''Panelde bunların yanı sıra, çarpık kentleşmenin kişi üzerindeki
psikolojik etkisi de ele alınarak, mimarideki bu kesişmelerin ülke
ekonomisine, politikasına ve turizmine etkileri de ortaya
çıkacaktır'' dedi. Ünlü Holywood starı Bette Midler'in evini dekore
eden ABD'li mimar Frederic Fisher de, dün geldikleri İstanbul'u
gezerek mimari açıdan incelediklerini, İstanbul'un depreme karşı
korunması için binalarda çelik, cam, metal gibi malzemelerden
yararlanmanın faydalı olabileceğini anlattı. ''SPIELBERG BURADA
FİLM ÇEVİRMELİ'' Los Angeles Universal City'nin mimarı John Simones
de, İstanbul'un dünyanın en özel şehirlerinden biri olduğunu ve
tarihle buluşan son derece canlı bir mimarisi bulunduğunu
anlatarak, ''İstanbul büyüleyici bir şehir. Hatta, Steven Spielberg
gelip burada bir film çekmeli ve bu kenti tanıtmalı'' diye konuştu.
Simones, İstanbul için tehlikenin ise bir tarih ve kültür şehri
olan bu kentte alışveriş ve eğlence mekanlarının ön plana
çıkarılması olduğunu dile getirdi. Güneş ışığından yararlanılan
yeraltı projeleriyle tanınan Fransız mimar Oliver Collignon da,
İstanbul'un geleceğe dönük yapılandırılmasında, insanların kentin
güzelliğinden faydalanabileceği ve bu güzelliklere kolay
ulaşabileceği bir tarz geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. Depreme
dayanıklı yapılar için mutlaka teknolojiden faydalanılması
gerektiğini vurgulayan Collignon, İstanbul'da çok eski binalar
olduğunu ve bu tarihi binaların nice depreme dayandığını kaydetti.
Collignon, ''Depremde tarihi binalar değil, son 50 yıl içinde inşa
edilmiş binalar esas problemi oluşturuyor'' dedi. İspanyol mimar
Javier Barba da, İstanbul için mimari açıdan en önemli olan şeyin
''iyi planlama'' olduğunun altını çizerek, eski kentle yeni kentin
iyi kaynaştırılması gerektiğini ifade etti. KONYA'DAKİ FACİA Bir
basın mensubunun, ''Konya'da çöken bina ve Rusya'da çatısı göçen
yüzme havuzuna'' ilişkin sorusunu yanıtlayan Frederic Fisher, bu
tür faciaların çok acı olduğunu dile getirdi. Mimarların, binanın
tekniği ve statiğine ilişkin planlamasının işin sadece yüzde 50'si
olduğunu, bunun yanı sıra inşaatı gerçekleştirenlerin işin diğer
yüzde 50'sini oluşturduğunu anlatan Fisher, ''Demek ki, orada
çalışanlar, mimarlar, mühendisler kadar işi ciddiye almalı. Dizayn
çok doğru yapılabilir. Ama inşaatı da, dizaynı kadar önemlidir. Bu
tür faciaların yaşanmaması için denetimin tek çözüm olduğunu
düşünüyorum'' diye konuştu. İngiliz mimar Alan Richie ise 10-15 yıl
içinde mimarlıkta çok hızlı bir gelişme yaşandığını ve insanların
hızla biten işler istediğini dile getirerek, ''Asıl sorulması
gereken şu; Acaba o çok katlı binaları yapmak için tecrübemiz var
mı?'' dedi.