Dünya yeniden paylaşılıyor

Kemal ÇAPRAZ kemal@internethaber.com

Kafkasya"da başlayan savaş bir manada dünyanın yeniden paylaşımının önemli bir adımı… Dünya, İkinci Dünya Savaşı"ndan sonra Yalta Konferansı ile yeni bir paylaşıma uğramıştı. SSCB"nin 1991 dağılmasıyla birlikte dünya çift kutuplu olmaktan çıktı. Amerika"nın tek kutup haline gelmesi ile soğuk savaş dönemi bitmiş, yeniden sıcak ve kirli bir savaş dönemi başlamıştır. Amerika dünyada turuncu devrimlerle hâkimiyet sahasını genişletirken Rusya Federasyonu da yeniden güç kazanarak Amerika"nın bu politikasını durdurmak için çalışmalara başlamıştır. İşte bu iki büyük gücün çarpışmasında küçük halklar ve bölgeler çok ciddi zararlar görüyor.

Gürcistan"ın Güney Osetya"ya girmesiyle başlayan savaş Rusların anında müdahalesiyle birdenbire bölgeye yayıldı. Aslında savaş ne 70 bin nüfuslu küçük bir bölge olan Güney Osetya için çıkmıştı, ne de Abazya için…  Güney Osetya bardağı taşıran son damlaydı. Uzun zamandan bu yana ABD ile Rusya Federasyonu arasındaki kapışma sonunda Güney Osetya vesilesiyle patladı.  

Amerika"nın uyguladığı strateji gereği turuncu devrimlerle bölgeye hâkim olma mücadelesi sonunda Rusya"nın müdahalesini getirdi. Çünkü, Güney Osetya küçük bir bölge olmasına rağmen enerji koridorlarının en önemli merkezi durumunda… Rusya sürekli silahlanan Gürcistan"ın Turuncu devrimle de Amerika"nın güdümüne girmesiyle kuşatılmışlık hissine kapıldı. Bu bir his değil Amerika"nın uzun zamandır uyguladığı politikanın bir gereğiydi. Bulgaristan, Romanya, Ukrayna ve Gürcistan"ın Rus etkisinden kurtulması ve Amerika"nın güdümüne girmesi Rusya"yı ciddi bir kuşatılmışlık hissine sevk etti. Türkiye"nin NATO üyesi olması aynı zamanda Gürcistan"ın silahlandırılmasında ciddi rol alması iplerin kopmasına sebep oldu. Çünkü Gürcistan"ı Rusya Federasyonu"nun kaybetmesi Orta-Asya"yı da direkt kaybetmesine sebep olacaktır.

Ayrıca Karadeniz"in bir iç deniz olmasına rağmen Amerika"nın operasyonları sonucu bu bölgede Amerikan gemilerinin de boy göstermeye başlaması bölgedeki yanardağın harekete geçmesine sebep oldu. Çünkü, Rusya Federasyonu"nun Karadeniz Donanması"nın bulunduğu iki önemli liman da şu anda Ukrayna"nın hâkimiyeti içinde.  Karadeniz Donanması"nın ana üssü Odesa (Türkçesi Hoca Paşa) ve Sivastopol (Türkçesi Akyar) bugün Ukrayna"dan kiralanmış durumda… Ukrayna"nın ABD ile yakın ilişkileri Rusya Federasyonu"nun Karadeniz"deki donanmasını da zora sokacak gibi…  Amerika"nın bu faaliyetlerini durdurmak isteyen Rusya işe Güney Osetya harekâtı ile işe başladı. Bu aslında büyük bir savaşın ilk işaretleriydi. Rusya Federasyonu"nun bu harekâtı Türkiye"yi en az savaşın içindeki ülkeler kadar ilgilendiriyor. Türkiye bu bölgedeki gelişmelere asla kayıtsız kalamaz. Kayıtsız kalması durumunda bölgedeki bütün etkinliğini kaybetmekle karşı karşıya kalır. Bu bölgedeki etkinliğini kaybeden Türkiye"yi kendi güvenliğiyle ilgili de ciddi tehlikeler bekler. Bu açıdan çok diplomatik bir şekilde Türkiye bölgedeki gelişmeleri kendi lehine çevirebilecek hamleler yapmalıdır. Bu da usta dış politika uzmanlarıyla ancak başarılabilir. Son yıllarda Türkiye"nin dış politikadaki yetersizliği bu bölgeye de yansırsa Türkiye bir dünya devleti olma özelliğini yitirmekle karşı karşı kalır. 

Türkiye bu bölge ile ilgili gelişmeleri öylesine ustaca yönetmek zorundadır ki, bölgeden Türkiye"ye göç eden önemli bir nüfus kitlesini de dikkate almalıdır. Ruslar 1820"lerde Kafkasya"yı istila edip 1828 tarihli “Türkmençay Andlaşması”yla bölgeyi resmen ilhak edince bu bölgeden yüz binlerce insan Türkiye"ye göç etmiştir. Bugün savaşın iki tarafında bulunan Görcü kökenli vatandaşlarımız da, Abhaz kökenli vatandaşlarımızda Türkiye"de bulunmaktadır. Yine bu bölgede yaşayan diğer etnik guruplardan da Türkiye"de yaşayan vatandaşlarımız vardır.

Bu konuda çok dikkatli davranması gereken Türkiye"yi bir tehlike daha bekliyor. Eski Bakanlardan Gürcü kökenli Refaiddin Şahin, İnternet ajanstan Zahide Uçar"a yaptığı açıklamada çok önemli bir bilgi daha veriyor. Diyor ki, “Rusya Gürcistan"a askeri yönden destek olan ülkeler içinde Türkiye"yi de sayıyor. Türkiye Gürcistan"a askeri yardım, eğitim desteği, askeri ordu evi yaptı. Ayrıca petrol boru hattı, Hazar üzerinden geçirilmesi planlanan Azeri ve Türkmen gazı projesi, demiryolu konuları var. Rusya Gürcistan"a kızıp başına G. Osetya"yı musallat etti. Azarbaycan"a kızıp Ermenistan üzerinden başına Karabağ"ı musallat etti” Eski bakan Türkiye"nin de başındaki PKK belasına dikkat çekiyor. Son zamanlarda Türkiye"nin ABD ile anlaşarak terör kamplarına karşı operasyon düzenlemesinin karşılığında acaba BOP ve Kafkasya"daki gelişmelerde Amerikan yanlısı politikalar mı uygulayacağı sözü yatıyor. PKK"nin şimdilerde merkezini Ermenistan"a taşıması ve artan terör olaylarının arkasında da bu mu yatıyor? Güngören patlaması, Erzincan"daki mayın patlaması gibi…

Türkiye"yi yönetenler dış politikada artık ciddi atağa geçmelidirler. Bölgedeki savaş şu anda küçük bir coğrafyada gerçekleşmekte fakat, çok kısa zamanda bütün bölgeyi savaş alanına çevirecek bir mahiyet taşımaktadır. Bu savaş Türkiye"ye de terör olarak yansıyabilir.

Türkiye ABD"nin güdümündeki politikalarından derhal vazgeçmeli kendi çıkarları doğrultusunda ciddi politikalar üretmelidir. Bölgedeki krizi de tamamen kendi milli menfaatleri doğrultusunda yönetmelidir. Türkiye"nin diplomatik geçmişi bunu yapmaya muktedirdir.

Şu da unutulmamalıdır ki, Rusya"nın etrafı kuşatılırken, Türkiye"nin de etrafı kuşatılmaktadır.

Etrafınıza şöyle bir bakarsanız bu gerçekliği bütün çıplaklığıyla göreceksiniz.