Dünya turizmine damgamızı vurduk

Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Dünya Turizm Örgütü'nün 2010 yılında Türkiye'ye 17 milyon turist geleceğini tahmin ettiğine dikkati çekerek, ''Dünya Turizm Örgütü'nün tahminlerini yanılttık. Biz bugün bu rakamı yaptık'' dedi. Bakan Mumcu, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel ile birlikte, Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde Kaymakam Mehmet Çapraz, Belediye Başkanı Zeynel Şenol, turizmciler ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle biraraya geldi. Sorunları dinleyen Mumcu, yeni bir vizyon yaratırken, turizmle ilgili yaşanan sorunları çevre halkıyla, sektör temsilcileriyle ve sivil toplum örgütleriyle tartışarak çözmeye çalıştıklarını söyledi. Türkiye'ye gelen turistlerin niteliğinden şikayet edilmesine sürekli kızdığını kaydeden Mumcu, Türkiye'ye ilk zamanlar hippilerin geldiğini vurgulayarak, 240 bin turistten bugün 17 milyon turiste ulaşıldığını ifade etti. Bakan Mumcu, şöyle konuştu: ''Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, ülkemize gelen turistlerin gelir durumu, alt gelir düzeyinden orta gelir düzeyine doğru yükseliyor. Dünyanın pek çok yerinde en çok para golf ve kongre turizminden elde ediliyor. Biz ülkemizde yılın 7 ayında deniz satıyoruz. Artık 5 ay da oteller kapanmasın istiyoruz. Amacımız kış turizminin hareketlendirilmesidir. Turizmde çeşitlilik yaratmak için golf ve kongre turizmi çok önemlidir.'' Türkiye'nin Dünya Turizm Örgütü'nün tahminlerini yanılttığını da ifade eden Mumcu, ''Dünya Turizm Örgütü 2010 yılında Türkiye'ye 17 milyon turist geleceğini tahmin ediyordu. Biz bugün bu rakamı yaptık'' dedi. SORGUN ÇAMLIĞI'NIN GOLF ALANI OLARAK TAHSİSİ Toplantıda, Manavgat'taki Sorgun Çamlığı'nın golf alanı olarak tahsis edilmesi konusundaki eleştirileri de yanıtlayan Bakan Mumcu, ''Golf turizmi büyük paralar kazandırıyor. Sorgun Çamlığı'nda golf alanı yapacak yatırımcılar, 16-17 trilyon lira katılım payı ödüyor. Golf turizmi, destinasyon değiştiriyor ve fiyatları yukarıya çekiyor. Amacımız, kış sezonunda turizm tesislerinin atıl durumdaki kapasitesini artırmak ve kaliteyi yükseltmektir. Destinasyon ve ürüne farklı bir kimlik kazandırmak istiyorsanız golf yatırımına yönelmek gerekir. Ağaç kesmeden bunu yapmak da mümkün değil ama ağaç kesimini en az seviyeye indireceğiz'' diye konuştu. Bir gazetecinin, ''Golf tahsis alanıyla ilgili yargı olumsuz bir karar verdiğinde ne olacak?'' sorusuna da kızan Mumcu, şöyle devam etti: ''Bu işten milyonlarca insan ekmek yiyor. Turizm ülke ekonomisini ayakta tutuyor. IMF ve Dünya Bankası bizi izliyor. (Cari açıklar büyüyor. Dış açıklar büyüyor) diyorlar ama bunun yanında da (Turizm gelirleriniz de artıyor) diyorlar. Üniversite bitirmiş insanlar karın tokluğuna çalışmak istiyor. Yargı ne karar verirse elbette uygularız. Türkiye dağ başı mı? Yargı kararını uygulamama konusunda kimin böyle bir konforu var? Herşeyimiz açık. Yaptığımız her işe ve her olaya basını getiriyoruz. Bana böyle bir soru sormanız yanlış. Elbette yargı ne karar verirse onu yapacağız.'' Sorgun golf alanı konusunda eleştirilerini sürdüren sivil toplum örgütü temsilcilerine de seslenen Mumcu, şunları söyledi: ''Çevre duyarlılığı çok güzel ama, Manavgat çöplüğü yangın tehlikesi yaratırken neredeydiniz? Çevre duyarlılığınız o zaman neredeydi? Antalya'daki konaklama süresini uzatmak zorundayız. Türkiye'de pahalı turizm destinasyonu yaratmalıyız. Sivil toplum örgütleri temsilcilerini, işsizlik, açlık, kanalizasyon sorunları ilgilendirmiyor. Sadece çevre ilgilendiriyor. Böyle sivil toplum örgütçülüğü temsilciliği olmaz. Bu işlere duygusal bakamazsınız. Milyonlarca insan bu sektörden ekmek yiyor. Keşke İtalyanların yaptığı turizmi biz de yapabilsek. Bizim daha gidecek yolumuz var. Bir mucizeyle gidemiyoruz.'' ''BİZ BU ÜLKENİN ASKERİYİZ'' Kültür ve Turizm Bakanı Mumcu, projelerini anlatırken, kendisine yöneltilen (Bu projeler yapılırken görevden alınırsanız ne olacak?) şeklindeki soruya da, ''Biz bu ülkenin askeriyiz. 3-5 nöbetine gideceksin, derlerse gideriz. Soğan soymaya gideceksin derlerle yine gideriz'' karşılığını verdi. Bakan Mumcu, toplantıda, Sorgun Çamlığı'nda zilyetlik hakkı olduğunu iddia eden muhtar Mehmet Uçar'la da tartıştı. Bakan, daha sonra muhtar Uçar'ın gönlünü alarak, salonda gerilen havayı yumuşattı.