Dünya tıp literatüründe bir ilk
Abone olİstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dünya literatüründe bir ilk olan eş zamanlı böbrek nakli yapıldı.<br/>2004...
İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma
Hastanesinde dünya literatüründe bir ilk olan eş zamanlı böbrek
nakli yapıldı.
2004 yılında böbrek yetmezliği tanısı konulan 48 yaşındaki Meliha
Balcı ve 47 yaşındaki Aynur Demirbaş 10 yıldır birbirlerini hiç
tanımadan aynı acıları yaşayıp aynı umuda tutundular. İkisi de 10
yıl önce konulan böbrek yetmezliği teşhisi ile birbirlerinden
habersiz aynı merkezde diyalize girdiler.Umutların tükendiği
vakitlerde nihayet sevinçli haber geldi. ‘Uygun böbrek bulundu’
haberi ile nakil olacaklarını öğrenen iki kadın önce hastanede
tanıştı. Ardından aynı gün yakalandıkları hastalıktan aynı
hastanede, aynı kadavradan çıkan böbrekler ile aynı gün
sağlıklarına kavuştular.
LİTERATÜRDE BİR İLK
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji
Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Volkan Tuğcu, Balcı ve
Demirbaş’a beyin ölümü gerçekleşen 72 yaşında emekli bir
öğretmenden alınan iki böbreğin 14 Şubat’ta aynı anda nakil
yapıldığını belirterek ekibi ile gerçekleştirdikleri başarılı
operasyonun da tıp literatüründe bir ilk olduğunu açıkladı. Dr.
Tuğcu, “Listede olan iki hastamızı da çağırdık ve aynı gün aynı
anda iki hastamız için operasyonu gerçekleştirdik. Aynı hastanede
çıkarımı olması ve alnı hastanede de iki böbreğin takılması Dünya
literatüründe ilk olacak. Problemsiz ve sorunsuz olarak bu nakile
gerçekleştirmek bizim için de sevindirici oldu” dedi.
“ANNEME SARILIR GİBİ DOKTORLARA SARILDIM”
Aynı gün yeni hayatlarına adım atan Aynur Demirbaş yaşadığı günleri
geride bıraktığını ve nakilden sonra ikinci bir hayat yaşadığını
söyleyerek; “10 yılda yaşadığımı sadece Allah ile ben bilirim. Düşe
kalka Allah’a yalvara yalvara bugünlere geldim. Nakil olmaya karar
verdim ve buraya başvurdum. O günü hayatta unutmam. Bir akşam ezanı
vaktiydi benim daha önce tedavi gördüğüm doktorum beni aradı ve
‘nakil olacaksın buraya gel’ dediğinde ki heyecanımı anca ben
bilirim. O anda evimde değildim annemdeydim. Yani tam yaşaması
gereken yerdeydim. Hemen taksiye atladım ve geldim burada anneme
sarılır gibi bütün doktorlara sarılmak istedim” dedi.
“10 YIL BOYUNCA SU İÇEMEDİM”
Meliha Balcı da nakil sırasında stres yaparak operasyondan
vazgeçtiğini ancak Aynur Demirbaş’ın desteği ile ameliyat masasına
yattığını göz yaşları içinde ifade ederek şunları söyledi: “
Çocuklarım ve ben kıyameti kopardık buraya gelene kadar. Her sabah
diyalize gideceğim stresi var. Buraya geldim ve kader arkadaşımla
beraber ikimiz tanıştık. ‘Böbrek size uyum sağladı’ dediler bir ara
stres yaptım korktum cesaret edemedim imzayı atmaya. Ama kader
arkadaşımın cesaretini görünce bende cesaretlendim imzayı attım ve
çok memnunum attığıma. Nakilden çıktım bir hafta sonra ilk defa
bana su içeceksin dediler. Herkes bana 10 yıl su içme dedi. O
duyguyu hiç anlatamam. Artık ikinci hayatlarımızdan da öte ileri
bir hayat yaşıyoruz” diye konuştu.
Meliha Balcı’nın kızı Fikriye Balcı da hem annesinin sağlığına
kavuşması hem de kendisinin yeni bir teyzesi olmasından duyduğu
memnuniyeti şu sözler ile dile getirdi: “ Çok sevinçliyim. Hem
annem kurtuldu hem de kendime teyze edindim. Umarım daha çok nakil
olur ve insanlar kurtulur.”
“BİR EVET YA DA HAYIR”
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli
Koordinatörü Uzm. Dr. Özlem Polat canlıdan böbrek nakil sayısının
kadavradan bağış sayısına göre fazla olduğunu belirtti. Dr. Polat
organ nakli sürecinde ikna çabalarının zorluğuna dikkat çekerek şu
uyarılarda bulundu: “Yakınlarını kaybetmek bunu o insanlara
söyleyerek başka bir karar vermelerini istemek iki taraf için de
çok zor. Ama bir evet ya da hayır yeni hayatların olmasına ya da
tekrar eden zorlukların devam etmesini değiştiriyor. Organ bağışı
yeni bir hayat onlar insanlara yeni bir hayat sunsunlar ve organ
bağışında bulunsunlar. Aileler mutlaka kendilerine bir gün böyle
bir soru gelirse çok üzücü bir soru ama bağışlayarak başka
insanlara umut olsunlar çünkü bir gün bizim de organa ihtiyacımız
olabilir.”
21 BİN KİŞİ BÖBREK BEKLİYOR
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uzm. Dr.
Reyhan Calayoğlu da nakil gecesinin oldukça hareketli geçtiğini
anlatarak; “O gece bizim için çok heyecanlıydı. Listede dört
hastamız vardı ancak iki böbrek vardı. Herkesin yüzde 50 şansı
vardı. Çok şanslılardı” dedi. Türkiye’de 2014 yılında bin 200 beyin
ölümünün gerçekleştiğini ve 21 bin kişinin ise böbrek beklediğini
hatırlatan Dr. Calayoğlu herkesi sağ duyulu davranmaya davet
etti.
(İHA)