Dünya Kadınlar Günü
Abone olİlk kez 100 sene önce 1 milyonu aşkın kadının yürüyüşüyle başlayan 8 Mart, bugün hala kadınların maruz kaldığı şiddet, ayrımcılık ve eşitlik mücadelesine dikkat çekmek amacıyla anılıyor.
Dünya Kadınlar Günü'nün yüzüncü yıldönümü nedeniyle, bugün
dünyanın hemen her yerinde, yüzlerce etkinlik düzenleniyor.
8 Mart, ilk kez 1911'de kadınların maruz kaldığı ayrımcılık ve zor çalışma koşullarını protesto için başladı, kadınların sosyal, ekonomik ve siyasi başarıları kutlanmaya devam etti.
8 Mart bugün hala kadınların maruz kaldığı şiddet, ayrımcılık ve eşitlik mücadelesine dikkat çekmek amacıyla anılıyor.
Dünya Kadınlar Günü, 1911'de ilk kez düzenlendiğinde, bir milyonu aşkın kadın Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de sokaklara dökülmüştü. Ekonomide ve nüfusta büyümenin yaşandığı, sanayileşmenin geliştiği ve radikal ideolojilerin de artmaya başladığı bir dönemdi bu.
Kadınlar, çalışma, oy kullanma hakkı talep ediyordu. Ancak bugün
her ülkenin içinde bulunduğu koşullara göre atılan sloganlar kimi
zaman siyasi birlik için, kimi zaman kadına yönelik şiddete karşı,
kimi zaman anne bebek ölümlerini önleme arzusunu yansıtıyor.
Dünya nüfusunun 7 milyara yaklaştığı günümüzde bu nüfusun yarısını kadınlar oluşturuyor. 2007'de 35 ülkede kadınların ortalama yaşam süresi 80'i bulurken, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bu rakam, Afrika ülkelerinde 54'ü geçmiyor. Yılda yarım milyon düşük gebelik ve bebek ölümlerinin yüzde 99'u, kalkınmakta olan ülkelerde yaşanıyor.
Bugün yine kız çocuklar erkeklerden çok daha fazla cinsel tacize maruz kalıyor. Ancak UNESCO'nun verilerine göre dünya genelinde ilköğretime kaydedilen kız çocukların sayısı arttı, her 100 erkek çocuğa karşılık 97 kız çocuk okula gönderiliyor.
Bununla beraber dünyadaki okuma yazma bilmeyen 759 milyon yetişkinin üçte ikisi hala kadın.
Örneğin Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD'nin Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı bir araştırma, kadınların her alanda eve daha fazla mesai harcadığını gösteriyor.
Rapora göre babalar işsiz bile olsa, çocuk bakımına iş sahibi olan annelerden daha az zaman ayırıyor.
Siyasi anlamda ise 1995 ile 2010 yılları arasında kadınların küresel anlamda parlamentoda temsil oranı yüzde 11'den 19'a yükseldi.
Hükümet düzeyinde ise kadınların temsil oranı düşük. 2010 yılında 151 seçilmiş devlet liderinden sadece 9'u, 192 başbakandan sadece 11'i kadındı. Küresel düzeyde kadınlar bakanlıkların sadece yüzde 16'sında söz sahibi.