Dünya genetik ayıklamaya doğru
Abone ol'Genetik ayıklama' doğacak bebeğin kromozomları, ailesindeki kalıtsal hastalıklardan arındırılıyor.
Dünyada tartışılıyor olsa da, Türkiye bu yöntemi uygulayan
birkaç ülkeden biri. Neşe ve Sadık Koç çifti beş yıl boyunca
kısırlık tedavisi gördü. Düşükle sonuçlanan üç girişimleri oldu.
Sonunda sorunun kromozom bozukluğundan kaynaklandığı ortaya çıktı.
Onlar tıptaki son gelişmeden, dölütün ana rahmine yerleşmeden önce
genetik kontrolden geçirilmesi, yani bilimsel adıyla
"preimplantasyon genetik tanı" (PGT) yönteminden yararlandılar.
Böylece oğulları minik Onur, henüz anne rahmine yerleşmeden genetik
bozukluklardan ayıklandı. Onur şimdi bir yaşında, ve son derece
sağlıklı. Anne karnına yerleşmeden yapılan genetik temizlenme
işlemi tıp dünyasına yeni giren uygulamalardan biri. Kalıtsal
hastalığı bulunan pek çok aile için de bir çözüm yolu olarak
gösteriliyor. Bu ayıklama işlemi sayesinde, aileden gelen genetik
hastalıkların doğacak çocuğa geçmesi engelleniyor. Kromozom
bozuklukları düzeltilerek düşük ve sakat doğum riski azaltılıyor.
DÜNYA TARTIŞIYOR AMA Bu yöntem uygulanarak dünyaya gelmiş olan
çocuklara "seçilmiş bebek" deniliyor. Ancak seçilmiş bebekler,
dünya tıp çevrelerinde hâlâ hararetli tartışmalara neden oluyor,
hatta bir takım yasaklara neden oluyor. Almanya, bebeklerin
doğmadan seçilmesini ahlaki bulmadığı için yasaklarken, İngiltere
bebeklerin "yedek parça" gibi kullanılmasına sınırlama getiriyor.
PGT'nin tıp açısından etik olup olmadığı konusu hâlâ tartışılıyor.
Bu konuda embriyonun doğal yapısına müdahalenin ne kadar doğru
olduğu halen polemik konusu olmakla birlikte Türkiye'deki uzmanlar
cinsiyet tayini dışında kullanıldığı taktirde sorun teşkil etmediği
konusunda hemfikir. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay
Gürsoy'a göre hastalığı ekarte etmek amacıyla yapılan uygulamada
sorun yok. Ancak genetik taramaların tek amacının hastalıklardan
arındırma olması gerekiyor. Benzer görüşü İstanbul Tıp Fakültesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Erez de
paylaşıyor "Embriyodan genetik tanı eğer ailede genetik bir sorun
var da bu amaçla yapılıyorsa etiktir. Sağlıklı nesiller
yetiştirmeyi sağlar. CİNSİYET TAYİNİ OLMAZ! Ancak bu yöntem kız ya
da erkek çocuk belirlemede de kullanılabilir ki bu etik değildir. "
Sağlık Bakanlığı Anne Çocuk Sağlığı Genel Müdürü Dr. Mehmet Rıfat
Köse de meslektaşlarıyla aynı fikirde "Genetik tanının cinsiyet
tayini ile ilgili bölümleri yasaktır. Diğer konularda genetik
hastalıklar tanı merkezleri yönetmenliğine uymak kaydıyla her türlü
tanı yapılabilir. Etik olarak sorun yok." Türkiye'de, cinsiyet
tayini dışında, hastalık belirlemek için yapılan seçme işlemi
hukuken serbest. Bu nedenle yurt dışından da pek çok aile,
Türkiye'deki hastaneleri bu uygulama için tercih ediyor. Genetik
seçme işleminin öncelikle amacı, doğacak çocuğu Akdeniz anemisi,
kistik fibroz, anemi, doğumsal işitme kaybı gibi genetik
hastalıklardan korumak. Ebriyo henüz anne karnına yerleştirilmeden
yapılan bu ayıklama işlemi, gebeliğin ancak dördüncü ya da beşinci
haftasında yapılabilecek testlerin yerini alıyor. Ayrıca kısırlık
nedeniyle tüp bebek tekniklerinin uygulanacağı çiftlerde
embriyolarda oluşması muhtemel genetik bozuklukların tanımlanması
için de kullanılıyor. Yöntem, yeni olduğu için Türkiye'de çok az
merkezde uygulanıyor. Bu merkezler; Ankara Gata, İstanbul Alman
Hastanesi, Acıbadem Hastanesi, Memorial Hospital, Metropolitan
Florence Nightingale ve Amerikan Hastanesi.. Daha önce genetik bir
hastalık taşıdığı belirlenen çiftlerde, genetik hastalıklı çocuğu
olan çiftlerde, yardımcı üreme teknikleri için kabul edilmiş ileri
yaş grubundaki kadınlarda, tekrarlanan erken gebelik kayıplarında
bu yöntem kullanılabiliyor. Birçok kez yardımcı üreme teknikleri
uygulanmasına rağmen gebelik elde edilmemiş veya düşüklerle
gebelikleri sonlanmış olan çiftlerde, ileri derecede erkek
kısırlığı ile birlikte görülen kromozom bozuklukları veya genetik
hastalıklarda da yöntem yararlı oluyor. RİSK ORANI ÇOK DÜŞÜK Alman
Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, PGT
yönteminin yararlarını şöyle anlatıyor "Normal gebelikte yüzde 23
olan düşük riski yüzde 9'lara iniyor. Embriyonun anne rahminde
tutunma şansını yaklaşık 2 kat yükseltiyor. Klinik gebelik ve
sağlıklı çocuk doğurma oranını artırıyor. Tüp bebek yöntemi
kullanan ailelerde görülen üçüz, dördüz gibi çoğul gebelik oranını
düşürüyor." Bu yöntemi başarı ile uygulayan merkezlerden İstanbul
Memorial Hospital Tüp Bebek Merkezi'nin Başkanı Doç. Dr. Semra
Kahraman bugüne kadar 250'nin üzerinde PGT uygulanan çocuğun
dünyaya gelmesine yardımcı olduklarını söylüyor. Dünyada bu konuda
en çok uygulama yapan merkezlerden biri olduklarının altını çizen
Doç. Dr. Kahraman genetik tanı yönteminin avantajlarını "Sağlıklı
çocuk sahibi olunuyor, aileler gebelik sonlandırılmasına bağlı
tıbbi ve psikolojik travmalardan korunuyorlar. Akdeniz anemisi gibi
hastalıklarda doku tiplemesi ile, doğacak olan bebek ailenin diğer
hasta çocukları için tedavi imkânı sağlıyor. Gebelik öncesi tanı,
yaşam boyu karşılaşılan sağlık problemlerinin tedavisiyle
karşılaştırıldığında ucuz yöntem" diye sıralıyor. Ablasına hayat
verecek Akdeniz anemisi taşıyıcısı Köse çifti, 6 yaşındaki
kızlarını yaşatmak için bir bebek daha yaptı. Ama genetik önlemi
alarak... Akdeniz anemisi taşıyıcısı olan Köse çifti ilk çocukları
Öyküm'ün de yakalandığı bu hastalıkla altı yıl boğuşmuştu. Küçük
kızın hastalığı bir yaşındayken ortaya çıkmıştı. Yapılan testlerin
ardından Köse çifti bu hastalığın taşıyıcısı olduklarını öğrendi.
İkinci kez anne-baba olmaya karar veren aile bu kez temkinli
davrandı. Doğacak çocuklarının genlerini temizletti. İşlem Alman
Hastanesi Tüp Bebek ve Genetik Merkezi'nde Prof. Dr. Mustafa
Bahçeci ve ekibi tarafından gerçekleştirildi. 2 GÜNLÜK TARAMA Henüz
tek bir hücreden ibaretken Akdeniz anemisinden korunan Direm'in
dokularının da ablasıyla yüzde yüz uyumlu olması sağlandı. Böylece
minik Direm 8 aylık olduğunda ablası için gerekli olan kemik iliği
nakli gerçekleştirilebilecekti. Direm Köse, dünyada bu şekilde
seçilmiş ilk on vaka arasında bulunuyor. Köse çiftine genetik
ayıklama işlemini yapan ekibin doktorlarından Doç. Dr. Ender Altıok
şimdi Acıbadem Hastanesi Genetik Bölümü'nün başkanlığını yürütüyor.
Altıok, bu ayıklama işleminin pek de kolay olmadığını, özellikle
çok sınırlı bir zaman diliminde tamamlanması gerektiğini anlatıyor.
Tüm uygulama iki gün sürüyor. İşleme embriyo 3 günlükken
başlanıyor. Uzmanlar, 48 saat boyunca devamlı mikroskop başında
embriyoları tek tek inceliyor. Sağlıklı embriyonun 2 günün sonunda
mutlaka anne rahmine yerleştirilmesi gerektiğini belirten Altıok'a
göre kimi zaman yalnızca sağlıklı tek bir embriyo bulunabiliyor
bazen de hiç bulunamıyor. Kaynak : Sabah