Dünya, Erdoğan'ın bu sözleriyle sarsıldı
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan İsrail'in saldırganlığına göz yuman dünya kamuoyuna sitem etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'li gazeteci Charlie Rose'un ''İsrail'in saldırısını savaş sebebi olarak görüyorsunuz değil mi?" sorusuna, "Gerekirse onu da yaparız" yanıtını verdi.
Erdoğan, Amerikan PBS televizyonunda ünlü sunucu Charlie Rose'un sorularını yanıtladı. Filistin'deki insanlık dramına dikkat çeken Erdoğan, bu duruma ses çıkarmayan dünya kamuoyuna eleştirel sorularla böyle sitem etti:
DOMATES İÇİN İZİN GEREKİYOR
"Filistin'e bir sandık domates onların izni olmadan sokamazsınız. Böyle bir kuşatma altındalar. Şimdi böyle bir kuşatma altında olan bu insanlar İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin neresine sıkıştırılıyor? Nerede insanlık? Nerede dünya? Niçin bu insanlara gereken ilgi ve destek gösterilmiyor?"
''ÜÇ MADDE YERİNE GETİRİLMEDEN İLİŞKİLER NORMALLEŞMEZ''
Başbakan Erdoğan, ''İsrail ile normal ilişki kurmak kesinlikle mümkün değil mi'' sorusunu, ''Bu şekilde giderse, özür dilemezse, tazminat ödemezse, Gazze'ye ambargoyu kaldırmazsa bu normalleşme mümkün değil. Üç maddenin olması lazım'' diye yanıtladı.
BATI'NIN ŞIMARIK ÇOCUĞU
Sunucu Rose'un, ''İsrail'e şımarık çocuk dediniz, saldırgan dediniz, bu tür bir dil kullanmanın bir faydası var mı'' sorusuna da ''Evet'' yanıtını veren Erdoğan, bunun nedeninin sorulması üzerine şunları söyledi:
''Şu anda ben tabii, olan gerçekler üzerinden gidiyorum. Yani İsrail Batı'nın şımarık çocuğudur. Hala aynı şeyi söylüyorum. Örneğin İsrail ile ilgili BM Güvenlik Konseyinin, BM Genel Kurulunun vermiş olduğu bunca kararlar vardır. Bunca kararlara rağmen Batı hiçbir zaman -buna Amerika da dahil- yaptırım uygulamamıştır. Ama bu yaptırım başka yerlere uygulanmıştır. Örneğin bir Sudan'ın Güney-Kuzey ayrılmasında Kuzey Sudan'a bu yaptırım uygulanmıştır, baskı uygulanmıştır. Bu aynı durum, İsrail için söz konusu değildir. İsrail Filistin münasebetlerinde böyle bir şey maalesef olmamıştır. Halbuki biliyorsunuz İsrail'in, Filistin'in devlet olarak tanınması ta 1947'ye dayanıyor. 181 No'lu kararla daha o zaman bu adım atıldı. Ama o günden bugüne hala Filistin'in devlet olarak tanınması sürecine yardımcı olunmuyor. O adımı artık atmak lazım."
/>''POPÜLARİTE DERDİMİZ YOK, DOĞRUYU, HAKKI SÖYLEMEK DURUMUNDAYIZ''
Başbakan Erdoğan, ''İsrail karşıtı söylemlerin arkasında, Arap devletleri arasında daha fazla saygınlık ve popülerite kazanma niyeti mi var'' şeklindeki soru üzerine, ''Şunu açık konuşayım. Bizim bir popülerite derdimiz yok. Biz doğruyu, hakkı söylemek zorundayız. Adaletin gereği bu. Benim partimin adı Adalet ve Kalkınma Partisi. Önce adalet. Adalet olmadan kalkınma olmaz. Eğer bir yerde zulüm varsa biz bu zulme seyirci kalamayız. Burada bir zulüm var. Hele hele benim 9 vatandaşımın öldürülmesi olayı aslında bir savaş sebebidir. Ama biz bunu bir savaş sebebi bile saymadık. Büyük devlet olmanın gereği sabrettik'' diye konuştu.
GEREĞİNDE BU DA YAPILIR
''Ama bunu, İsrail'in saldırısını bir savaş sebebi olarak görüyorsunuz değil mi'' sorusunu Erdoğan, ''Gereğinde bu da yapılır. Ama biz büyük devlet olmanın gereği olarak buna sabırlı davrandık. Acaba Amerika'nın vatandaşlarının böyle 9 tanesi uluslararası sularda herhangi bir devlet tarafından öldürülmüş olsa 'iyi yaptınız' der mi? Hoş karşılar mı? Bizim bakışımız, yaklaşımımız da şu anda budur'' diye yanıtladı.
Erdoğan, İsrail'in Mavi Marmara baskınıyla ilgili BM Soruşturma Komisyonunun raporuna dair değerlendirmesinin sorulması üzerine, bu raporun hiçbir haklılığının söz konusu olmadığını vurguladı.
''MAZLUMUN YANINDAYIZ, TAA Kİ HAKKI VERİLENE KADAR''
''Şu anda bırakın sadece Gazze'yi, Filistin bir açık hava hapishanesidir'' ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"İsrail belli bir ekonomik güce, belli bir silah gücüne sahip. Söylediği ne? Filistin'in elinde silahı olmayacak. Senin elinde atom bombasına kadar her şey var. Filistinlilerin elinde bir tane silah dahi olmayacak. Bu bir akıl tutulmasıdır. Bunun akılla mantıkla izahı olmaz. Nasıl buna evet denilebilir? Bizim yaklaşım tarzımız bu. Ve biz burada mazlumun yanındayız. Olmaya da devam edeceğiz. Taa ki hakkı verilene kadar.''
OLMERT 1967 SINIRLARINA DÖNMEYİ BİLE KABUL ETTİ
Erdoğan, ''İsrailliler'in meşru olarak güvenlik endişelerinin olduğuna, varolma hakkına ve roket saldırılarına maruz kalmama hakkı olduklarına inanıyor musunuz'' sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Şimdi Sayın Charlie, şu anda İsrail işgalcidir. (İsrail'in eski Başbakanı Ehud) Olmert döneminde, Olmert 1967 sınırlarına dönmeyi bile kabul etti. Şu anda İsrail burada bir işgalci durumunda. İşgalci durumunda olduğu halde hala daha fazlasını almanın gayreti içinde. Bu insanlar şu anda aslında topraklarını kurtarmanın gayreti içindeler. Ve dünyadan da adaletin tecellisini bekliyorlar. Yapılan budur. Bunun için biz kalkıp da burada bizde bir söz var 'Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış'. Şimdi bunlar ev sahibini bastırıyorlar. Ve bunun BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu tarafından düzeltilmesi en büyük beklentimizdir. Aslında Sayın Obama'nın da geçen yıl Genel Kurul'da yaptığı konuşma böyle bir müjdeyi içeriyordu. Maalesef bu müjde gecikmiş oldu. Şu anda da öyle gözüküyor. Temenni ederiz ki bu tekrar değerlendirilir''.