Dünya çölleşme tehdidi altında
Abone olDünyada yaklaşık 24 bin köy, bin 400 kilometre tren, 30 bin kilometre karayolu, 50 bin kilometre kanal ve su yolunun daimi olarak çölleşme tehdidi altında bulunuyor.
TEMA Vakfı Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Murat Ermiş, yaptığı
açıklamada, çölleşmenin, kurak ve yarı kurak bölgelerde, insanların
gerçekleştirdiği faaliyetler ve iklim değişiklikleri nedeniyle
toprak verimliliğinin yavaş yavaş kaybolması ve yeşil örtünün
azalması olduğunu söyledi. Dünyada 250 milyonu aşkın kişi
çölleşmeden doğrudan etkilenirken, dünya yüzeyinin üçte birinin
çölleşme tehdidi altında olduğuna işaret eden Ermiş, yaklaşık 135
milyon kişinin bu durum nedeniyle göç olgusuyla karşı karşıya
kaldıklarını kaydetti. ÇÖLLEŞME, GÖÇÜ BERABERİNDE GETİRİYOR Ermiş,
1997-2020 yılları arasında 60 milyon kişinin Alt Sahra Afrikası'nın
çölleşmiş bölgelerinden, Kuzey Afrika ve Avrupa'ya göç etmesinin
beklendiğini belirterek, “Batı Afrika üzerine yapılan uzun vadeli
çalışmalar, Sahra bölgelerinden kıyı şehirlerine sabit bir göç
akışının gerçekleşeceğini, kıyı şehirlerinin nüfusunun 1997
verilerinin 3.5 katı artarak 2020'de 271 milyona ulaşacağını
göstermektedir” dedi. Çölleşme tehlikesinin, sadece kurak ve yarı
kurak bir yapıya sahip Afrika'yla sınırlı olmadığını anlatan Ermiş,
şöyle konuştu: “ABD'de, toprakların yüzde 30'u çölleşmeden
etkilenirken, Latin Amerika ve Karayipler'in dörtte biri çöl veya
kurak arazidir. İspanya'da toprakların yüzde 31'i ciddi çölleşme
tehdidi altındayken, ABD'deki aşırı kuraklıklar ve Güney
Avrupa'daki su kıtlığı, kuzey yarım küredeki durumun ciddiyetine
işaret etmektedir. KÖYLER YOK OLDU Çin'de 1950'lerden beri, kum
birikintileri ve çöllerin genişlemesi 700 bin hektar işlenen
arazinin, 2.5 milyon hektar meranın, 6.4 milyon hektarlık orman,
ağaçlık arazi ve çalılık alanın yok olmasına neden olmuştur. Çöle
dönüşen toprakların tahmini yıllık yayılma oranı 1970'lerde bin 560
kilometrekareyken, 1980'lerde 2 bin 100, 1990'lar ile 2000 arasında
ise 3 bin 436 kilometrekaredir. Birçok, köy çöllerin yayılması, kum
sürüklenmeleri, kum fırtınaları nedeniyle yok olmuştur.” Murat
Ermiş, yaklaşık 24 bin köy, bin 400 kilometre tren, 30 bin
kilometre karayolu, 50 bin kilometre kanal ve su yolu daimi olarak
çölleşme tehdidi altında olduğuna dikkat çekerek, “Tahminler
dünyada 2025 yılında, 1990 yılına oranla çok daha az işlenebilir
arazi kalacağına işaret etmektedir. Dünyadaki tüm arazilerin yüzde
30'u çölleşme nedeniyle tahrip olmuştur veya tehdit altındadır”
diye konuştu. “ÇÖLLEŞME YOKSULLUĞUN HEM NEDENİ HEM SONUÇ”
Çölleşmenin yoksulluğun hem nedeni hem sonucu olduğunu vurgulayan
Ermiş, yoksulluğun, geçimi toprağa dayalı kişileri, arazilerini
gıda, enerji, ev ve gelir kaynağı olarak istismar etmeye mecbur
kıldığını dile getirerek, şunları kaydetti: “Geçmişte yapılan
değerlendirmelerde, çölleşmeyle mağdur olmuş kişiler, çölleşmeye
sebebiyet verenler olarak suçlanmış, toprağı neden istismar
ettikleri, onları buna iten gerçek nedenler hiç sorgulanmamıştır.
TOPRAĞI İSTİSMAR İnsanları toprağı istismar etmeye, toprağı sonuna
kadar kullanmaya ve topraktan mümkün olanın en fazlasını elde
etmeye iten şey, yoksulluktur. Çölleşmeyle mücadele ancak, sosyal
yapıları ve toprak sahipliğini, eğitimi ve iletişimi kapsayan
entegre bir yaklaşımla mümkündür. Diğer taraftan bozuk arazilerde
ağaçlandırma yapmak sadece çölleşme ile mücadele anlamına gelmez,
ağaçlandırma aynı zamanda iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik
kaybını da önler.”