Dünya bir ev olsaydı, mutfağı kesinlikle Gaziantep olurdu

Gaziantep’in kapıları, dost kapısıdır dosta açılır, düşmana ise kapanır.

Bugün 25 Aralık 2018 tarihte bugün ise 25 Aralık 1921 Gaziantep’in kurtuluş günü. Acı zerdali çekirdeğinden un yaparak ekmek elde edip cephedeki askerlerine yediren Şehit Kamillerin, Karayılanların, Şahin Beylerin torunlarının yaşadığı şehirdeydim yine. 11 ay hiç desteksiz savaşmış, 24 bin nüfusunun 6.317 tanesini Antep savunmasında şehit vermiş, şehitlerinin kefensiz yattığı, tarihi İpekyolu’nun üzerindeki dünyanın en eski yerleşim yerlerinden 13 medeniyete ev sahipliği yapmış Ensar şehri Gaziantep…

Dünyada Türkiye, Türkiye’de Gaziantep üreten şehrin çalışkan insanlarıyla dünya mirasındaki dokuz kentten birisi, dünyada şehir adıyla anılan ilk mutfak Gaziantep mutfağı kültürel mirasına sahip çıkan özünü yaptığı işe katan, kendine özgü şivesiyle “Antepliyik agam ben her derde ortağam ben”  “Gelik, gidik, yiyip içiçik, garnımızı duyurucuk, anliyin mi…”

Zeugma müzesi, Şahin Bey Milli Mücadele Müzesi, Yesemek Antik Kenti, Oyuncak müzesinden Hamam müzesine, mutfak Müzesinden Cam müzesine varana dek 24 tane müzesi var. Fuarların şehri dünya makine halısının % 70’ini üreten şehir… Bakırcılar çarşısı, sedef kakma, bakır sanatı, , kutlu kuması, yemeni, abaları, tarihi hanları hamamları, dünyanın savaş müzesi olan şehri, dünyada kadınlar anısına yapılmış olan şehit anıtı, Bey Mahallesinde eski taş yapıların olduğu eski Antep evleri ve Bey mahallesinden Kaleye evlerinden tünelleri olan Türkiye’nin altıncı büyük şehri Gaziantep’e gitmek için her mevsim ve her zaman haklı bir sebep var.

Dünya bir ev olsaydı, mutfağı kesinlikle Gaziantep olurdu

Gaziantep’te yemek yersin canın tatlı çeker, tatlı yersin tekrar acıkır yemek yersin ve böylece devam eder…  Sabah; kahvaltısında katmer, beyran veya ciğerle başlayabilirsiniz. Nohut dürümü deneyebilirsiniz. Öğlen; mevsimine göre sarımsak kebabı, yenidünya kebabı, erik tavası, patlıcan kebabı, havalar soğukken soğan kebabı, şiveydiz, yuvalama, içli köfte, kuru dolma, ekşili köfte, mıcırık aşı,

Akşam; lahmacun, kapamalı firik pilavı, düğün yemeği, gabaklama, dorgama bulgur pilavıyla birlikte, Ramazanın 1. Günü bayram yemeği olarak Yuvalama, akşam simidi, halep kahkesi, simit katmeri, çubuk kahke,  günün 24 saati yemek yenebilen bir şehir. Antep’in 265’İ reçeteli olmak üzere 400’ün üstünde yemeği var. Baklava, yuvalama ve beyran’ı coğrafi işaretli, her evde kebaptan tatlıdan anlayan biri mutlaka var, mideleri adeta laboratuvar gibidir. Yağından, tuzuna çözer yemeği. Bir Gazianteplinin yaşam tarzı 20 saat yemek yer diğer 4 saatte ise ne yiyeceğini düşünür. Keyif için yemek yer, Anteplinin hayali bir 5 kilo verebilsem…

Geçtiğimiz günlerde Gaziantep’i, Yesemek Gaziantep Mutfağı Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Olca ile birlikte adımladık. Çarşıları, hanları, türküleri derken yağmuru, soğuğu unutturan Gaziantep misafirperverliği ile dostlarla buluştuk. Gaziantep’in bu anlamlı gününde manası ruhunda saklı olan kadim şehirde 4 mevsim 365 gün 24 saat kesintisiz lezzetle yöresel yemekleri acısından tatlısına doya doya yiyebileceğiniz ama kendisine hiçbir zaman doyamayacağınız Gaziantep…

Meze Ali ve Grubunun Gaziantep türkülerini yanık yanık yüreklerinden gelen ezgileriyle harmanladıkları yağmurlu bir gündü.

Tütün hanında Gaziantep’in bakır ustası Kamil Şingin ile sohbetimizde anlamlı bir Gaziantep hatırasıydı. Kamil usta önce inanmak lazım diyerek kapılarının herkese açık olduğunu, elindeki zanaatını gençlere bırakmak istediğini, bir şeyler öğretirken aslında hayatı öğrettiğini, bakırı işlemeyi değil yaşamı, matematiği, insanlarla ilişkiyi, üründeki kalitenin değerini, insanın her yaşının bir geçiş dönemi olduğunu kendisinin 50 yaşında olduğunu, emeğin, alın terinin ve özverinin değerini ve birikimlerini paylaşmanın önemini vurgularken üreterek bir bütün olacağız diyerek Gaziantep’in bir atasözünü hatırlattı “tek taş duvar olmaz”

Gaziantep’ten dünyaya lezzet köprüsü kuracağız

Hasırından fıstıkzadesine otuzun üzerinde farklı çeşitle künefede adeta çığır açan Cumba Künefe ve Kuruyemiş’in mimarları Ali Dağdelen ve Coşkun Yaycı kardeşlerimin duygularıyla ve Gazianteplilerin ortak diliyle ifade ettiği bugün 25 Aralık 1921 Gaziantep’in kurtuluş günü. Ayakta Antep, ayakta Şahin Bey’in köprüsü ne kendisi biter ne de çileli acılı öyküsü ve düşmez dillerden Antep’in gazilik türküsü. Evet dostlar Gaziantep Atatürk’ün tarihe geçen şu sözüyle damga vurmuştur “Antepliler sadece Antep’i değil verdikleri bu mücadele ile tüm Türkiye’yi kurtarmışlardır” Rabbim tüm şehitlerimize Rahmet eylesin, sizlerin hakkını asla ödeyemeyiz.

Bir kahvenin kırk yıl hatırı olur diyerek Cumba’nın emektarı İbrahim abinin “kahveler Cumba’dan içelim  durmadan, fincanlarımı kırmadan afiyet olsun”

Yaşayalım dostlar gönülleri kırmadan… tatil tadında kalın...