Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye övgü
Abone olDünya Bankası, Türkiye'nin '' (AB) yeni üye olan ve serbest piyasa düzenine geçen 8 geçiş ülkesinden'' daha iyi bir yargı sistemine sahip olduğunu bildirdi.
Dünya Bankası tarafından, 8 geçiş ülkesine yönelik hazırlanan
''Geçiş ülkelerinde Yargılama sistemi'' isimli raporun ekinde,
Türkiye'de yargı reformuna değinildi. ''Türkiye- Yargı Reformu İçin
Farklı Bir Yol'' başlıklı ekte Türkiye'nin, 70 milyonluk nüfusu ile
Avrupa ve Orta Avrupa'da ''ikinci büyük ülke'' olduğu belirtildi.
Türkiye'de 1923 yılında Cumhuriyetin ilanından hemen sonra yapılan
yargı reformu ile laik mahkemelerin kurulduğu hatırlatılan ekte,
1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı'nın, Ortadoğu tarihinin
en önemli dökümanlarından biri olduğu vurgulandı. Fermanla
müslümanlar ile müslüman olmayanların eşit olduğunun ilan edildiği
ve 19. yüzyıl boyunca şerri ve laik mahkemelerin bir arada olduğu
ifade edilen ekte, Türk yargı sisteminde 1920'li yıllarda yoğun bir
modernleşme döneminin yaşandığı, medeni kanunun İsviçre'den, ticari
kanunun Almanya'dan, ceza kanunun İtalya'dan, idari kanunun da
Fransa'dan temel alınarak hazırlandığı kaydedildi. Farklı
ülkelerden alınan kanunlar ile Türkiye'nin batılı ve modern bir
ülke olmasına destek verilirken, bu uygulamayla ''bir ülke
kültürünün baskın'' olmasının önlendiği bildirilen ekte,
Türkiye'nin bu yolu kendisinin çizdiği, dışardan bir baskı
olmadığı, söz konusu yabancı yasaların Türk sistemine adapte
edildiği vurgulandı. Avrupa Birliği'nin (AB) 2003 ve 2004 yıllarına
ait raporlarda, Türkiye'deki yargı sisteminin ana sorunu olarak
''yargı sisteminin etkisizliğinin'' gösterildiği hatırlatılan ekte,
bu konunun çeşitli kesimlerin eleştiri konusu olduğu, tam üyelik
sürecindeki Türkiye'de yürütülen yargı reformunun amacının ise
yargı sisteminin bağımsızlığı ile etkisinin güçlendirilmesi olduğu
belirtildi. Türkiye'de yürütülen yargı reformu hakkında bilgi
verilen ekte, AB ve Dünya Bankası'nın bu konuda Türkiye'ye yardım
ettiği kaydedildi. ''PERFORMANS İYİ'' Raporda, AB'ye yeni üye 8
ülke olan Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Lituanya,
Polonya, Slovenya ve Slovak Cumhuriyeti'ndeki yargı sürecinin
hızının Türkiye ile aynı olduğunu, buna karşın Türkiye'deki
mahkemelerinin performansının, AB'ye yeni üye olan 8 ülkeden daha
iyi olduğu belirtildi. Buna neden olarak, Türkiye'deki firmaların
deneyimlerinin bu ülkelerden farklı olduğu, şirketlerin mahkeme
yolunu daha az tercih etmeleri gösterilen ekte, mahkemeye başvuru
konusunda 8 ülke ile Türkiye'deki firmalar arasında, farklı
algılamaların olduğu kaydedildi. Ekte, 8 ülke ile
karşılaştırıldığında, Türkiye'de yargı sisteminin mahkeme kararını
uygulatma konusunda daha güçlü olduğu, bu sürecin 8 ülkeye oranla
daha ucuz ve daha az bir süre aldığı belirtildi. Türkiye'de fikri
mülki haklar konusunda anlaşmazlıkların çözümünde firmaların, yasal
sürece daha fazla güvendikleri de ifade edilen ekte, uzun piyasa
makenizması deneyimi olan Türkiye'de yargı kurumlarının
istikrarının önemli olduğu vurgulandı.