Dünya Bankası iyimser

Dünya Bankası Baş Ekonomisti Aristomene Varoudakis, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne (AB) girecek aşamaya geldiğinde, başta Romanya ve Bulgaristan olmak üzere,  bir çok AB ülkesinden çok daha iyi bir ekonomik gelişmişliğe sahip olacağını söyledi.

Aristomene Varoudakis, A.A muhabirinin sorularına verdiği yanıtta, Türkiye'nin, ekonomik olarak büyük bir potansiyelinin bulunduğunu ve bu potansiyelinin ileriki yıllarda daha çok ortaya çıkacağını bildirdi.

Bugün bile Romanya ve Bulgaristan'a karşı bazı alanlarda ekonomik üstünlükleri bulunduğunu vurgulayan Varoudakis, bunun için Türkiye'nin, yapısal reformları gerçekleştirerek, sürdürülebilir bir büyüme sağlaması gerektiğini kaydetti.

Türkiye ekonomisinin, 2002 yılından buyana çok güçlü bir
performans gösterdiğini hatırlatan Aristomene Varoudakis, güçlü bir ekonomik büyüme ile ihracat artışınına sağlandığını, verimliliğin arttığını ve bu gelişmeler sonucunda da, ciddi bir yabancı sermaye girişinin gerçekleştiğini anlattı.

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN ZAYIF ALANLARI...

Türkiye ekonomisinde bazı zayıflıkların bulunduğunu da vurgulayan Varoudakis, ''sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin sağlanması, istihdamı artırma, sürdürülebilir bir cari işlemler açığı gibi konular Türkiye ekonomisinin zayıf noktalarını oluşturuyor'' dedi.

Cari işlemler açığının sebeplerinden birisinin ekonomik büyüme olduğunu hatırlatan Varoudakis, ancak sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için de cari işlemler açığının kontrol altına alınması gerektiğini ifade etti.

Cari işlemler açığını oluşturan unsurların, hızlı ekonomik büyüme nedeniyle artan ithalat talebi ve değerlenen YTL olduğunu belirten Varoudakis, petrol fiyatlarındaki artışın getirdiği maliyetin de bu açığın artmasında etkili olduğunu ifade etti.

Varoudakis, cari açığın kontrol altına alınmasında, yüksek
bir faiz dışı fazla ile birlikte sürekli bir mali disiplinin sağlanmasının da önemine dikkat çekti.

İŞSİZLİK...

Türkiye'deki işsizliğin nedenlerinden birinin şirket yapısından kaynaklandığının altını çizen Varoudakis, değerli YTL ortamında çalışan Türk şirketlerinin, rekabet güçlerini koruyabilmek için yeterli istihdam yaratamadıklarını kaydetti.

İşsizliğin diğer bir sebebinin, işgücü piyasasında yeterli
esnekliğin bulunmamasından kaynaklandığını belirten Varoudakis, işgücü piyasasındaki esnekliğin artması doğrultusunda istihdamın da artacağını, ancak işgücü esnekliğinin sağlandığı bir ortamda da, çalışanlar için sağlam sosyal güvenlik sisteminin bulunması gerektiğini de ifade etti.

İstihdamın artırılabilmesi için istihdam piyasasında, esneklik sağlayıcı reforma gidilmesinin de önemine dikkat çeken Varoudakis, istihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılmasının da istihdamı artıracağını, vergi yükünün azaltılmasının ayrıca, kayıt dışını da önleyerek sosyal güvenlik finansmanına olumlu katkıda bulunacağını
belirtti.