Dünya Bankası için Kemal Derviş

Dünya Bankası başkanlığı için yarış hızlandı. Dünya Bankası eski Birinci Başkan Yardımcısı, ABD Başkanı Bill Clinton'un eski danışmanı ve Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, Dünya Bankası başkanlığına en iyilerin aday olması gerektiğini belirterek bu görev için eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'i önerdi. Halen ABD'deki Columbia Üniversitesi'nde ekonomi profesörü olarak görev yapan Stiglitz, Tayvan'da yayınlanan Taipei Times gazetesindeki makalesinde Dünya Bankası başkanlığı konusu üzerinde durdu. Stiglitz "Üçüncü dünyada yoksuluğu azaltmak, dünyanın karşı karşıya bulunduğu en büyük zorluktur. Bu demek ki Amerikalı olmazsa bile, en iyileri ve en parlakları Dünya Bankası başkanlığı için aday olmalı" diye yazdı. Dünya Bankası başkanının nasıl seçileceğinin 60 yıl önce belirlendiğini, demode bir sistem olduğunu savunan Stiglitz, bu sisteme göre IMF'nin bir Avrupalı, Dünya Bankası'nın ise bir Amerikalı tarafından yönetildiğini anımsattı. Joseph Stiglitz, Dünya Bankası başkanlığı seçiminin "Cumhuriyetçi Parti'ye bağlı bir Amerikalı olmalı" düşüncesiyle sınırlanmasının yanlışlığına dikkat çekerken Dünya Bankası'nı en iyilerin yönetmesi gerektiğini vurguladı. Bu çerçevede, isimleri geçen ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ve Hewlett-Packard'ın eski CEO'su Carly Fiorina'nın, ekonomik gelişme ve finansal piyasalar konusunda gereken eğitim ve tercübeden yoksun olduklarını belirten Stiglitz, ekonomik gelişme konusunda üstünlüklerini gösteren, siyasi ve yönetim yeneteği olan birinci sınıf şahsiyetlerin bulunduğunu söyledi. Stiglitz, en uygun adayları söyle sıraladı: "Yale Üniversitesi doktorası olan ve aynı üniversitede ders veren Meksika eski Cumhurbaşkanı Ernesto Zedillo, Pricenton üniversitesi doktorası olan Brezilya eski Merkez Bankası Arminio Fraga ve Dünya Bankası eski Başkan Yardımcısı, Princeton'da ders vermiş olan ve hazine bakanı olarak Türkiye'nin krizlerinden birini başarılı bir biçimde yöneten Kemal Derviş." Dünyanın bu çaptaki adayların altındaki bir kişiyi kabul etmemesi gerektiğini vurgulayan Stiglitz, sanayileşmiş ülkelerin çoğunun Irak savaşı konusunda ABD'ye karşı çıktığını anımsatarak milyarlarca insanın yaşamının yoksuklukla mücadeleye bağlı bulunduğunu, bu nedenle yoksullukla savaşta "doğru general" seçilmesinin daha az önemli olmadığını savundu.