Dünya Bankası endişe etmiyor

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, liranın son günlerde dolar karşısındaki değer kaybının kötü olmadığını ve bunun ihracatı artırıcı faydası olacağını söyledi. Devlet Planlama Teşkilatı ile Dünya Bankası işbirliğiyle düzenlenen “İş Ortamı ve Özel Sektörün Büyümesinde Bilginin Yeri” konulu panele ilişkin basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vorkink, liradaki değer kaybı ve kriz olasılıklarına dair soruya karşılık, “Türk Lirası son 10 gün içerisinde yüzde 5’ten fazla değer kaybetti. Bu Türkiye için kötü bir şey değil” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye bir süredir yüksek cari işlemler açığı veriyor. İhracat performansı oldukça etkileyici, ancak ithalat performansı daha etkileyici. İnsanlar bu durumun tersine döndüğünü görmek isterler. Liranın değerinin düşmesi Türkiye’ye, ihracatın artması ve ithalatın azalması yoluyla yarar sağlayacak. Dolayısıyla bu, orta vadede olumlu bir şey.” SOSYAL POLİTİKALARA DESTEK SÜRECEK Vorkink, ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Paul Wolfowitz’in aday gösterildiği Dünya Bankası başkanlığı görevine atanması durumunda bankanın sosyal politikalara verdiği ağırlığı azaltabileceği endişelerinin sorulması üzerine de şunları söyledi: “Dünya Bankası’nın, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 148 hissedarını temsil eden İcra Direktörleri, adaylık ve atama sürecini yürütecekler ve ABD tarafından seçilen aday ile mülakatlar yapacaklar. Sonucun ne olacağını söylemek imkansız. Ancak Dünya Bankası Şart’ı, bankanın bütün kararlarının kesinlikle siyasi değil, tamamen ekonomik kurallara dayanarak alınması gerektiğini belirtir.” ABD Başkanı George W.Bush’un aday gösterdiği ve Irak savaşının mimarlarından olan 61 yaşındaki Wolfowitz’in Dünya Bankası başkanlığının bu ay sonlarında onaylanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Almanya ve Kanada, dün bu atamaya itiraz etmeyeceklerini açıkladılar ve diğer üyelerin de bunu izlemesi bekleniyor. Vorkink, Wolfowitz’in geçtiğimiz günlerde söylediği sözleri de hatırlattı. Wolfowitz, başkanlığa aday olmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Dünya Bankası’nın çokuluslu yapısını savunmayı ve görüş birliği oluşturulmasına önem vermeyi vaadetmiş ve “Bu görevde, çokuluslu bir yönetim kuruluna karşı sorumlu olan, hepsinin görüşlerini almakla yükümlü uluslararası bir memur olacağımın bilincindeyim” demişti. NTV-MSNBC