ARTAN ÇORBALAR, YAHNİLER VE KIZARTMALAR: Tembellik yapıp yediğiniz artık yemeklerde nihayetinde hastalıklara sebep olan zararlı sporlar oluşabilir. ARTIK PİRİNÇ: Dünden kalan pilavınız, pirinç tarlalarından gelen ve piştikten sonra bile hayatta kalabilen toksin üreticisi Basilus cereus bakterilerine ev sahipliği yapıyor olabilir. ÇİĞ FİLİZLER: Birçok gıda uzmanı, alfalfa gibi çiğ filizleri bırakın yemeyi, dokunmaktan bile kaçınırlar. Çünkü alfalfa filizleri, koliform gibi bakteriler ile kirlenebilir ve bu filizlerin büyümelerini sağlayan şartlar, bakteri gelişimini hızlandırır. PATATES, TON BALIĞI, YUMURTA SALATASI: Stafilokok gibi bakteriler, şarküterilerin, pikniklerin ve açık büfelerin vazgeçilmezi nemli, el değen yiyeceklerde büyümeye bayılırlar. Bu yüzden taze görünmeyen oda sıcaklığındaki salatalardan uzak durmak en iyisidir. MEYVE SALATALARI: Bir oturuşta yenen bir elmaya kıyasla, meyve salataları, birçok oturuşta birçok insan tarafından yenebilir; dolayısıyla daha çok patojene maruz kalınır bu da bakteri gelişimi için ideal bir durumdur. HAMBURGER: Tek bir parça et, işlem sırasında kirlendiğinde, genelde yalnızca dış yüzeyi kirlenir ve bu kısım da genelde bakterilerin ölebileceği sıcaklıklarda pişirilir. Ancak kıymadan yapılan burgerler söz konusu olduğunda, iş değişir. Çünkü kıymada farklı hayvanların eti bulunur ve yüzey bakterileri burgerin az pişen kısımlarında hayatta kalacak şekilde dağılırlar. Şaşırtıcı bir şekilde, yiyebileceğiniz en güvenli burgerler, muhtemelen fast-food zincirlerinde yapılanlardır. Çünkü bu restoranlar, gıda kaynaklı hastalıkları minimuma indirgemek adına tasarlanan sistemler kullanırlar. SERİ ÜRETİM YÖNTEMİ İLE HAZIRLANAN SİPARİŞ GIDALAR: Yiyeceğe ne kadar çok el değerse ve restorandaki hazırlık süreci ne kadar karmaşıksa, gıda kaynaklı hastalıkların oluşum ihtimali de o kadar artar. PASTÖRİZE OLMAYAN SÜT ÜRÜNLERİ: Enfekte bir hayvanın ya da çevrenin sütü kirletebileceği bir çok olasılık vardır. Pastörizasyon, bakterileri öldürür; ancak çiğ süt ve peynir, işlem görmediğinden risklidir. DELİNMİŞ KONSERVE KUTULARINDAKİ VE ŞİŞKİN KAPLARDAKİ YİYECEKLER: Delinmiş konserve kutularındaki ve şişkin kaplardaki yiyecekler, botülizme sebep olan klostridium botulinum bakterisinin iki işaretidir. ARTIK FIRINDA PATATES: Folyo kaplı patatesinizi fırından çıktıktan sonra iki saat içerisinde buzdolabına koymadığınız sürece, hava geçirmeyen folyo içerisinde yavaş soğutma, ciddi şekilde hastalanmanıza sebep olabilecek botülizm riski oluşturur. ÇİĞ DOMATES: Domatesler, tarlalardan toplandıktan sonra boyutlarına ve renklerine göre ayrılmak üzere su tanklarına koyulurlar. Ve eğer bu su tankları kirliyse, domatesler suyu çeker ve nihayetinde bakterilerle dolarlar. Bakteri gelişimini minimuma indirmek adına domatesleri kestikten sonraki birkaç saat içerisinde buzdolabına koymalısınız. KAVUN: Bakteriler, bir oturuşta nadiren bitirilen kavun gibi nemli gıdalara bayılırlar. Kavunu kesmek, tohumlarını ayıklamak, doğramak ve saklamak gerekir; dolayısıyla meyvenin enfekte olabileceği ve bakterilerin üreme şansı yakalayabilecekleri birçok fırsat vardır. ÇİĞ MARUL: Yere yakın, kirin ve kumun yapraklar arasında birikebileceği şekilde büyüyen marullar, manavlara gidene dek bir miktar bakteri kaparlar. Bakteriler, marulun çürük kısımlarına saklanarak yıkandıktan sonra dahi hayatta kalabilirler. TAZE MAYDANOZ VE KİŞNİŞ: Taze otlar, çiftlik hayvanlarından ve topraktan bir takım nahoş şeyler kapabilirler. Ve küçük yaprakların kompleks yapıları ve sayıları, düzgün yıkamayı güçleştirebilir. PASTÖRİZE OLMAYAN MEYVE SULARI: Bir adet meyve suyunda birkaç bin elma bulunabilir; eğer bunlardan iki ya da üçü kirlenmişse, presleme, küçük bir problemi büyütür ve nihayetinde hastalıklara yol açar. HAZIR ETLER VE NE ZAMANDAN KALDIĞI BELLİ OLMAYAN YUMUŞAK PEYNİRLER: Bunların birkaç hafta boyunca buzdolabınızda kalmalarına izin verin ve düşük sıcaklıkta bile hayatta kalabilen listerya bakterileri nedeni ile yüksek ateş, ishal ve kas ağrıları ile mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz. AZ PİŞMİŞ TAVUK: Salmonella gibi yüzey bakterileri, tavuk etinin içerisine girebilir. Tavuğu uygun sıcaklıkta iyice pişirerek bakterileri yok edebilirsiniz. PASTÖRİZE OLMAYAN YUMURTA: Salmonella bakterileri, tavuğun yumurtalıklarına bulaşarak yumurtalara geçiş yapabilir. Bu yüzden bakterilerin ölmelerine yetecek kadar ısıya maruz bırakılan pastörize yumurtalar, en güvenlisidir. KURABİYE HAMURU: Pastörize yumurta kullansanız bile hamurunuzdaki un, değirmen süreci esnasında bakteri kapabilir. Bakteriler, nemi ve sıcaklığı severler dolayısıyla kirlenmiş unu, eritilmiş yağ gibi ılık sıvılarla karıştırdığınızda bakterilerin sayıları artar. ÇİĞ KURUYEMİŞLER: Ağaçta yetişen kuruyemişlerin kabuğu, hayvanların ve toprağın bakterilerle kirletebilecekleri yere düştüklerinde toplanırlar. Kabuğu kırmak ise bakterinin tohuma geçişi için mükemmel bir fırsattır. ÇİĞ DENİZ ÜRÜNLERİ: Gıda uzmanları, sushiye burun kıvırıyorlar çünkü kirlenmiş sudan gelen herhangi bir balık, bakterilerle dolu olabilir. İstiridye gibi kabuklu deniz hayvanları, suyu filtrelerler. Dolayısıyla çiğ deniz ürünlerinin geldikleri suların artıklarını taşıyor olma ihtimalleri çok daha yüksektir.