Dumanlı'dan Barlas'a sert cevap
Abone olGülen cemaatini hükümete tavır almakla suçlayan Sabah yazarı Mehmet Barlas'a Zaman'ın tepe isminden cevap geldi.
Zaman Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, son dönemde cemaati hedef alan yazılarıyla dikkat çeken Mehmet Barlas'a sert eleştiriler yöneltti.
BARLAS'A PUTİN HATIRLATMASI
Dumanlı, bir röportajında Gülen'e "Soros" diyen Barlas'a "Şimdi cemaati eleştiriyor diye avuçları şişinceye kadar beyefendiyi alkışlayanlar, bir zamanlar Başbakan için Putin dediğini unutmuş görünüyorlar" diye karşılık verdi.
Dumanlı bugünkü Gezi eylemleriyle birlikte cemaate yönelik suçlamalara cevap verdi. Sabah yazarı Mehmet Barlas'ı "ölümüne destek veren gazetecilik" kategorisinde gören Dumanlı, kendisini ise "orta yolda duran gazetecilik" sınıfında değerlendirdi.
İTİDAL YOLU ATEŞTEN GÖMLEK
Dumanlı tercih ettiği yolu "İtidal yolunu seçen, ateşten bir gömlek giymeyi göze almıştır. Bu yola girdin mi haberde vakayı raporla vazifedarsın artık. Yorumda da olabildiğince çok sesli bir ton yakalamaya mecbursun. Bir dünya görüşün olsa bile, farklı dünya görüşlerine de kapılar açarsın" sözleriyle açıkladı.
"NE KADAR AYIP! NE KADAR YARALAYICI"
Gülen'e Soros benzetmesi yapan Barlas'a ateş püsküren Dumanlı, cemaati topa tutan yazılarıyla öne çıkan Sabah yazarına böyle yüklendi.
(...)Meslekte yaşını başını almış bir beyefendi (tıpkı diğer bazı beyefendiler gibi) belli bir zamandan beri tuhaf yazılar kaleme alıyor. İnsanın inanası gelmiyor. Mesela Rusya'da yayın yapan bir medya kuruluşuna verdiği röportajda, Fethullah Gülen Hocaefendi için “Soros” diyebiliyor. Ne kadar ayıp! Ne kadar yaralayıcı! Söylediği lafın ne manaya geldiğini “bilmiyor” desem, onun meşhur bilgi dağarcığına hakaret sayılır. “Biliyor” desem, bunun altında çok kötü bir mana gizlidir de demek zorundayım; onu da meslekte pek çok kişiye abi sayılan bir insana yakıştıramıyorum. “Sehven söylemiştir” diye avunurken bir açıklama yayınlıyor köşesinde; ama açıklama maalesef hiçbir şeyi açıklayamıyor. Feci bir karakter katliamı ve masum insanları zor durumda bırakabilecek ağır bir benzetme duruyor orta yerde. Şimdi cemaati eleştiriyor diye avuçları şişinceye kadar beyefendiyi alkışlayanlar, bir zamanlar Başbakan için Putin dediğini unutmuş görünüyorlar."
"BİR PARTİNİN SÖZCÜSÜ GİBİ YAZILAR DÖŞENEN ÜSTAT"
Dumanlı'nıh tepkisi bununla sınırlı değildi elbette. AK Parti mitinglerini NAZİ toplantılarına benzeten yabancı ünlülerin Times'taki ilanının neden Today's Zaman'da yayınlanmadığını soran Barlas, Dumanlı'nın hedefindeydi.
(...)“Neyse...” deyip bu korkunç hatayı sineye çekecekken Today's Zaman'da çıkan bazı yazıları vesile kılarak “Cemaat-AK Parti kavgası” üzerine çok sert bir yazı geliyor ve “cemaat” hedef tahtasına oturtuluyor. Bir partinin sözcüsü gibi yazılar döşenen üstat, acaba başka yazarların sansürlenmesini mi ya da derhal susturulmasını mı istiyor? Belki de işten atılmalarını mı temenni ediyor? Başyazarlığını yaptığı gazetenin ombudsmanı kovuluyor; ona bir kelime ile itiraz etmiyor, İngilizce çıkan bir gazetede bir yazar bir şeyler yazdı diye koca bir kitleye en ağır ithamlarda bulunuyor. Oysa suçladığı gazetede hükümetin politikalarını doğru bulan yüzlerce yazı da yayınlanıyor. Bir başka gazeteden “Bütün yazılar alkış kıvamında olsun!” dercesine uluorta konuşmak hangi nezaket anlayışının ürünüdür; anlamakta zorlanıyorum. Bir gazetedeki farklı sesleri kimse duymasa bile tecrübeli bir başyazarın o zenginliği yakalaması gerekirdi. Diyelim ki Today's Zaman'a ya da “cemaatin yayın organları”na kızdın; orada çıkan her satırın hesabını neden Hocaefendi'den soruyorsun? Meslektaşlarına eleştiri getirmek varken Hocaefendi'ye ve hatta camiaya en incitici lafları sıralıyorsun?"