Medyadan, ‘Savaş uçağı üretmek’ için, düğmeye
basıldığını öğrendik.
İnşallah, başarı sağlanır. Sadece, uçak değil, tüm ihtiyaçlarımızın
büyük bölümü, dahilden temin edilen bir düzeye ulaşırız. İsrail/ABD
vb. Türk düşmanlarına, milyar dolarlar akıtmaktan kurtuluruz. Bu
arada, rüşvet ve astronomik komisyon çarkı da kırılmış olur.
Elbette, bu konuda başarılı olmak, kolay değildir. Zira, dış ve iç
çıkar odakları, her türlü engellemeyi yapacaklardır. Sn.
Vecdi Gönül, ne kadar iyi niyetli olursa olsun, sivil ve askeri tüm
kesimlerin kararlı olması, baskılara direnebilmesi
gerekmektedir.
Nitekim; daha önce de, kendi
tankımızı/gemimizi/helikopterimizi/uçaksavarlarımızı ve topumuzu
üretmek için de düğmeye basılmıştı. Ama, bugüne kadar ortaya çıkan,
ciddi bir icraat olmadı. İç ve dış odaklar engellemeyi
başardılar.
1-80’li yılların sonlarına doğru, kendi uçaksavarımızı ve
topumuzu üretmek için düğmeye basılmıştı.
Yurtdışındaki firmalara, knowhow/tezgah ve ekipman için milyonlarca
dolar ödendi. Ayrıca, ciddi tutarlar harcanarak tesisler kuruldu.
Ama hiçbir ciddi üretim yapılmadı.
Bugün, o tesislerin bir kısmı kapanmış, diğer kısmı da atıl hale
düşmüştür. Teknoloji için, ciddi tutarlar verdiğimiz yabancı
firmalar da, 2. Cihan Savaşı dönemine ait, bugün geçerliliği
olmayan, teknolojileri sokuşturmuşlardır.
2-Modern silah sanayiini, oradan buradan teknoloji
dilenerek kuramayız. Bunu, kendimiz üretmek zorundayız. Bu
da, nitelikli kadrolar/ciddi Ar-Ge bütçeleri/iddialı ve çalışkan
yöneticilerle mümkün olabilir.
Ve şüphesiz; bir zihniyet değişikliği ve silkinme operasyonu
şarttır.
Şöyle ki:
a)M.K.E Kurumu’nun görevi, Ordu’nun ihtiyacı olan silah ve ekipmanı
üretmektir. Şu anda, 6 bine yakın personeli ve 10 fabrikası ile,
iri ve hantal bir kamu işletmesidir. Ürettiği hiçbir stratejik
silah yoktur.
Rekabet yapacak, teknolojiye ve insan kaynağına sahip değildir.
b)2010 yılı itibariyle, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nca sözleşmeye
bağlanmış projelerin tutarı 26 Milyar Dolardır. (40 Milyar TL.)
M.K.E.K.’nun, bu pastadan aldığı pay, sadece 164.563.000 TL’dir.
(Binde 4)
-Milli Savunma Bakanlığı’nın, yıllık silah ve ekipman harcaması, 5
Milyar TL’dir. Bunun, sadece yüzde 3-4’ü, M.K.E.K tarafından
karşılanabilmektedir.
-Kurumda, 2412 memur, 3.175 işçi mevcuttur. Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu Raporu’na göre, kurumun fabrikalarında, yılda 1
milyon 193 bin saat, boş işçilik bulunmaktadır. Bunun da, yıllık
maliyeti 60 Milyon TL’dir. (Demek ki 600 işçi, hiç çalışmadan ücret
almaktadır.)
-Kurumun, 2009 yılı yatırım bütçesi 30.000.000 TL’dir. Bu da, kısmi
yenilemelere aittir. Modern teknolojiye yatırım
yapılmamaktadır.
-Kurumun en önemli faaliyeti ‘hurdacılık’tır. En büyük ciro ve kar
(64 milyon TL) buradan sağlanmaktadır. Yani, en büyük Savunma
Sanayii şirketimiz sadece hurdacılık yapmaktadır. Orta boy bir KOBİ
kadar bile fonksiyonu yoktur.
c) Askeri fabrikaların durumu da, içler acısıdır.
-M. Savunma Bakanlığı’nın (görünen hali ile) bütçesi 14 Milyar 532
milyon TL’dir. Yatırımlara ayrılan pay 43 milyon TL’dir. (Binde
3)
Yani; Askeri fabrikalar, tersaneler, hava bakım merkezleri, ana
tamir fabrikalarının yenilenmesi ve geliştirilmesi için ayrılan
rakam, Fenerbahçe ve Harbiye Orduevlerine ayrılan tutardan daha
düşüktür.
-Bunlarda da, müthiş bir atıl kapasite söz konusudur. (Ancak, sivil
denetim yapılamadığı için gizli kalmaktadır.)
d)2009 yılında, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nca, sözleşmeye
bağlanan Ar-Ge projelerinin tutarı 30.508.463 TL’dir. Buna M.K.E.K.
tutarını da dahil edersek 39.189.766 TL’ye ulaşır.
Halbuki, modern silah sanayi kurmak, kendi tankımızı, uçağımızı,
topumuzu, helikopterimizi üretmek için, her yıl en az 1,5 milyar
tl. Ar-Ge harcamasına ve binlerce yetenekli mühendise ihtiyaç
vardır.
Bu sahada sağlanacak başarı, Türkiye’ye güç/para ve ihracat
potansiyeli ile gerçek bağımsızlığı kazandıracaktır. İsrail, ABD ve
AB boyunduruğundan kurtaracaktır.
Netice olarak, mevcut atıl, müsrif, heyecansız kurumları,
hemen tasfiye etmemiz; özel sektörün dinamizmini devreye (belirli
teşvik/destek ve işbirlikleri ile) sokmamız; Savunma Sanayii’nde
ciddi bir sıçrama sağlamamız şarttır.
Umarım; iktidarı ve muhalefeti ile, Sayın
milletvekillerimiz bütçe müzakereleri sırasında bu konuları dile
getirmişlerdir?