DTPnin elindeki son kart

İnternethaber-Oktay Sağlam

DTP'liler huzursuz, bir kadar kızgın.. Ahmet Türk dün grupta burnundan soludu adeta... Yetkileler gemilerini yakmış durumdalar. Bu agresif tavrın altında yatan nedenler ne?

DTP'li belediye başkanları açık açık terör örgütünü savunuyor. Kadın canlı bomba "özgürlük savaşçısı" olabiliyor ya da en "onurlu insan.."

Amerika'nın görünen tavır değişikliği belli ki onları çok kızdırmış..  Bir tepkileri de AK Parti'ye.. 75 Kürt asıllı milletvekilinin Kürtleri temsilen Avrupa ve Amerika'ya gönderileceği haberi, DTP'lleri çıldırtmaya yetti.

İçeriden ve dışarıdan büyük baskı var.. Avrupa Birliği yetkilileri eskisi gibi "Diyarbakır turları" düzenlemiyor. "PKK ile arana mesafa koy" çağrıları her geçen gün artıyor.

Hükümetin bir şansı da değişen dünya şartları.. 11 Eylül sonrası Avrupa ve Amerika teröre karşı bakışı az da olsa değişti.. Bir de buna 2002'den sonra hükümetin başlattığı reform çabaları eklendi. Hatırlayın 15 yıl öncesini.. Değil sınır ötesini, sınırın içinde bile sattıkları tankları Güneydoğu'da kullanmama şartını öne sürüyorlardı. 

ABD Büyükelçisi Wilson'un Kürt aydın ve siyasetçilerle toplantı yapması manidar. Görüşmeye DTP davet edilmedi. Bir anlamda bu DTP'nin Kürtlere değil, PKK'ya yakın olduğu mesajını içeriyor.

Tezkere sonrası PKK'ya sınırlı operasyonu Dünya kamuoyu da kabul ediyor. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin de katkısı büyük. Dolayısıyla "ahlaki üstünlük" Türkiye'den yana..

DTP 22 Temmuz seçimleri sonrası güven kaybı yaşadı.. Bölgedeki etkileri kırıldı. AK Parti oylarının çokluğu ile gelen şaşkınlık yerini özeleştiriye değil, hırçınlığa bıraktı. Aksine daha da sinirlenip şahince tavır geliştirdiler..

DTP'li Aysel Tuğluk'un Kanal D muhabirine verdiği benayat da çarpıcıydı. Tuğluk, "Ankara'da radikalliğin değeri sıfır" diyor. Çünkü parti içinde az da olsa farklı fikirler de var. Ama sesleri cılız çıkıyor.

Parti farklı bir politika güdemiyor. Aynı çizgiyi savunmak zorunda bırakılıyor. Terör örgütüne yaslanıldığı için "silahı bırak" deme şansları yok..

Tabanlarına karşı bölge insanın nezdinde çok yıprandılar. Kapatılma onlara yeni bir açılım getirebilir.. Bölge insanı ve tabanda mağduriyet havası kaçırılmayacak fırsat olabilir.

Yazarımız Nazım Alpman'ın "Siz DTP"nin kapatılmasını istiyor musunuz?" sorusuna beklenen Kaplan'dan "hayır olamaz" cevabı bekleniyordu.  Hayır öyle olmadı. DTP'li Hasip Kaplan'ın "Vallahi bıktık artık, kapatırlarsa kapatsınlar!" sözleri oldukça manidar...