DTP'li Kaplan bu fotoğrafı salladı
Abone olMeclis'teki görüşmeler daha sakin... DTP'li Kaplan'ın elinde tuttuğu bir fotoğraf ise acılara tekrar yaşattı.
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin demokratikleşme
sürecinde, şu ana kadar dokunulmayan bir çok çevrelere
dokunuldukça, milletvekilliği dokunulmazlığının da yeniden
değerlendirileceğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliği teklifinin, Anayasa'nın
''Milletvekilliğinin Düşmesi'' ile ilgili
düzenlemeyi öngören 10. maddesi üzerinde CHP Grubu adına Antalya
Milletvekili Atilla Emek söz aldı. emek, söz konusu maddenin,
siyasi partilerin kapatılmasını imkansız kıldığını, parti
tüzel kişiliğine dokunulmazlık getirdiğini
savundu.
AK Parti'nin, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
sınırlandırılmasına yanaşmadığını ifade eden Emek, haklarında çok
ciddi suçlardan dolayı fezleke düzenlenen milletvekillerine
yargılama yolunun açılmadığını söyledi.
AK Parti'nin, kuvvetler ayrılığını bir kenara bırakıp yargıyı ele
geçirmeye çalıştığını iddia eden Emek, ''Yandaş medyanın yanında
yandaş yargı yaratılmak isteniyor'' dedi. Emek, ''Dışı tatlandırıcı
ile sarılmış, içi zehir olan AKP hapını millet yutmayacaktır'' diye
konuştu.
''SİVİL DARBE HEVESLİLERİNİN SONU
HÜSRANDIR''
MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik, grubu adına yaptığı konuşmada,
AK Parti'nin, dökülen boyalarını tamir için suni gündem
oluşturmaya ve kamplaşma yaratmaya çalıştığını
savundu.
AK Parti'yi Yüce Divan korkusu sardığını iddia eden Çelik,
''Çıktığınız yoldan geri dönün. Sivil darbe heveslilerinin sonu
hüsrandır'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık
sistemi ile ilgili açıklamalarını eleştiren Çelik, ''Başkanlık
sistemi istenirken federal sisteme geçiş mi düşünüyorsunuz?'' diye
sordu.
Anayasa değişikliği teklifi olarak sunulan metnin, aslında bir
tasarı olduğunu öne süren Çelik, ''Dayatılan bu metin, AKP
Anayasasıdır'' dedi.
KÜRSÜDEN MENDERES'İN İDAM RESMİNİ GÖSTERDİ
BDP Grubu adına söz alan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da eski
Başbakan Adnan Menderes'in idam edilirken çekilmiş fotoğrafı ile
eski DEP Milletvekili Orhan Doğan'ın gözaltına alınırken çekilmiş
fotoğraflarını göstererek, siyasi tarihten ders çıkarılması
gerektiğini söyledi.
Hasip Kaplan, milletvekillerinin zorla ifadelerinin alınmasına
karşı, AK Parti iktidarının yıllardır bir düzenleme yapmadığını
ifade etti. Milletvekillerinin konuşmalarından, düşüncelerinden,
Nevruz törenlerine bile katılmalarından yola çıkılarak zorla
ifadelerinin alınmak istediğini öne süren Kaplan, bu durumun bütün
milletvekillerini rahatsız etmesi gerektiğini kaydetti.
''20 ADIM ATAMAYANLARIN VİCDANINA KİLİT
VURULMUŞTUR''
AK Parti Grubu adına konuşan Ankara Milletvekili Haluk Özdalga ise
milletvekilliğinin düşmesiyle, milletvekilinin kendisinin değil,
geniş bir seçmen kitlesinin cezalandırıldığını söyledi.
Türkiye'nin adeta ''partiler mezarlığı'' haline
dönüştürüldüğünü ifade eden Özdalga, ''Bu zamana kadar 25 parti
kapatıldı, buna askerlerin kapattığı partiler de dahil değil''
dedi. Haluk Özdalga, bu sayının Avrupa'da ise 5-6 olduğunu
belirtti.
Türkiye'de, neredeyse 2 yılda bir parti kapatıldığını ifade eden
Özdalga, ''Ana muhalefet partisi, AK Parti'li milletvekillerine,
'20 adım atarak perdelerin arkasında oyunuzu kullanırken
vicdanınızın sesini dinleyin' anlamına gelecek bir çağrı
yaptı. Bu çağrı için teşekkür ediyorum. O perdenin arkasında oy
kullanan AK Parti'li ya da başka bir partili, vicdanının sesinden
başka bir şey dinlemez. Asıl, 20 adım atarak o kulübeye doğru
gidemeyenlerin vicdanına kilit vurulmuştur'' diye konuştu.
DOKUNULMAZLIK DOSYALARI
Komisyon adına açıklama yapan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan
Kuzu, Mecliste 627 dokunulmazlık dosyası olduğunu belirterek, bu
dosyaların 421'inin BDP, 121'inin AK Parti, 57'sinin CHP, 21'inin
MHP ve 3'nünün de bağımsız milletvekillerine ait olduğunu bildirdi.
Kuzu, bu dosyaların 137 milletvekilini ilgilendirdiğini
kaydetti.
Komisyon Başkanı Kuzu, 137 milletvekilinden 74'ünün AK Parti'li,
29'unun CHP'li, 19'unun BDP'li, 13'ünün MHP'li ve 2'sinin bağımsız
olduğunu bildirerek, bu dosyalardan sadece 13'ünün yolsuzlukla
konusunu içerdiğini söyledi.
Dokunulmazlığın, milletvekillerinin şahsına verilen bir şey
olmadığını dile getiren Kuzu, dünyada Hollanda dışında her ülkede
dokunulmazlık bulunduğunu kaydetti.
''KİŞİSEL ANLAMDA KORUNMASININ ÖTESİNDE...''
Devlet Bakanı Yılmaz da dokunulmazlığın milletvekillerinin kişisel
anlamda korunmasının ötesinde, milletin hukukunun korunması için
getirilen bir uygulama olduğunu kaydetti.
Dokunulmazlığın, milletin hukukunu hiç bir çevrenin etkisi altında
kalmadan koruması için milletvekiline tanınan bir hak olduğunu
söyleyen Yılmaz, ''Türkiye'nin genel demokratikleşme süreci içinde,
milletvekilleri dışında şu ana kadar dokunulmayan bir çok çevrelere
dokunuldukça, milletvekilliği dokunulmazlığı da elbette yeniden
değerlendirilecektir'' dedi.
Muhalefetin, ''Niçin ekonomi, işsizlik konularını görüşmüyoruz da
Anayasayı görüşüyoruz'' eleştirilerini de yanıtlayan Yılmaz,
ekonominin diğer alanlardan ayrı tutulacak bir alan olmadığını
söyledi. Cevdet Yılmaz, siyasi istikrar ve güven olmadan, hukuk
düzeni oturmadan, ekonomiyi 1. sınıf yapmanın mümkün olmadığını
kaydetti.
Bakan Yılmaz, ''Dolayısıyla burada yaptığımız çalışmalar,
ekonomiyle de halkımızın geleceği ile de birebir ilişkilidir''
dedi.
Mecliste atılan adımların demokrasiyi daha ileriye götürdüğüne
işaret eden Yılmaz, muhalefete, ''Siz daha iyisini teklif edin, onu
da yapalım'' diye seslendi.