DTP Kürtçe bilen doktor istedi
Abone olHükümet programı üzerinde DTP lideri Ahmet Türk söz aldı..
60. hükümet programı üzerinde söz alan ikinci isim DTP Genel
Başkanı Ahmet Türk oldu.
Ahmet Türk partisi adına programa yönelik eleştirileri şöyle
oldu:
Çözüm adına parlamentoya geldik.
Düşünce zenginliği olmadan farklılığı karşılıklı sevgi ve saygı
içinde empati duygularımızı gelişirmeliyiz. Biz buna hazırız.
Ülke IMF'ye mecbur bırakılmıştır. Sivil Anayasa sözü tutulmamıştır.
58. ve 59. hükümet siyasi partileri halka açmak, istikrarı
bozmayacak şekilde seçim kanunları değiştirilmedi.
Yerel yönetimde her hangi bir iyileşme sağlanmadığı gibi yeni
programda da bunu rafa kaldırlıştır.
Son iki yıldır reformlar askıya alındı. Hatta polise geniş yetkiler
tanındı. İşkence ve ölüm olayları malesef devam etmiştir.
90'lı yıllarla karşılandığında işkence vakaları azalmıştır. Ama
kötünün iyisisi olarak işkenceye sıfır tolerans sözü ile çelişki
vardır.
F tipi cezaevlerinde izolasyon devam ediyor. Sivil siyasetin en iyi
yolu düşünce özgürlüğünü sağlamaktan geçer.
Milli gelir 5 bin üç yüzlere ulaştığı söyleniyor. Ama gelir
dağılımındaki adaletsizliğe değinilmememektedir.
Hırsızlık, gasp ve kapkaç olaylarının cirit attığı bir ortamda
ekonominin iyi olduğunu söylemek mümkün değildir.
Enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında zam isteklerinin
bastırılması sosyal devletle bağdaştırılamaz. Adalet ve özgürlük
olmadan kalkınma olmaz.
Sağlık politikası bölgenin dışlanmışlığının göstergesidir. Sağlık
personelinin Kürtçe konuşmaması hastalarla iletişimi
zorlaştırmaktadır.
Kürt sorununu çözmüş aydınlık Türkiye hedefine katkı
sunmaktır. Egemenliği eşit vatandaşlıkla ortak etnik kimliğe değil
farklılığa dayalı Anayasa oluşturulmalı.
Farklılığı zenginlik olarak görmeliyiz. Onları olduğu gibi kabul
etmek demektir. Kürt sorununa güvenlik penceresinden bakılması
yanlıştır.
Türkiye'nin bütünlüğünü tartışmaya açmadan, üniter devlet yapısı
içinde,
birlik, beraberlik ve kardeşliği esas alan bir anlayışla çözüm
arıyoruz.
Yaşananların herkesin, hepimizin ortak acısı olduğu gerçeğinden
hareket ediyoruz. Ancak Hükümet, Doğu ve Güneydoğu'dan aldığı
emanet oyların ne anlama geldiğini idrak edememiş gibi görünüyor,
en azından mevcut Hükümet Programından bu açıkça
anlaşılmaktadır.