DTP Atatürk Anayasasını istiyor
Abone olDTP Kürt sorunu için çözümü buldu. Şırnak milletvekili Hasip Kaplan internethaber'e konuştu. O çözümü anlattı...
İNTERNETHABER-ÖZEL
Zübeyir KINDIRA
Kürtler, ‘kurucu Anayasa’ olarak kabul edilen ve üç yıl
yürürlükte kalan 1921 Anayasasının vatandaşlık ile ilgili hükümleri
ve tanımının Kürt sorununun çözümünü tetikleyeceğini belirterek,
“Atatürk’ün Anayasası"nın uygulanmasını istediler.
1921 ANAYASASI'NI İSTİYORUZ |
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, “Kürt sorunun çözümü için
1921 anayasasının kuruluş felsefesindeki vatandaşlık anlayışına
ihtiyaç var” dedi. Kaplan, yeni bir anayasa değişikliği sırasında kendilerinin, Anayasa’ya konulmasını isteyecekleri temel maddenin bu olacağını da belirterek, “Anayasal değişiklik olarak bu hüküm bize yeter. Ve bu olmalıdır. Cumhuriyeti birlikte kurduk. Ve o Anayasa’da etnik bir tanım yoktur. Türkiye vatandaşlığı vardır. Ve bu yeniden hayata geçirilmelidir” dedi. |
İNTERNETHABER’e konuşan Hasip Kaplan sorunların
askere havale edildiğini ancak baskı ve şiddetin sorunları
çözmediğinin anlaşıldığını da belirterek, şunları söyledi :
“25 yıllık çatışma ortamı herkese çok şey kaybettirdi. Tüm bunlara
son vermek ve sorunu çözmek için artık siyasiler sorumluluk almalı.
Siyasilerin sorumluluk alması demek; siyasi , ekonomik ve kültürel
adımlar atmak demektir. Yeni bir anayasal temel belgeden yola
çıkılarak farklı kültürler tanınmalı. Anayasal vatandaşlık ve
eşitlik getirilmeli. 1921 anayasasının kuruluş felsefesi
kabul edilmeli ve bunların ardından da eğitim ve yayın alanında
anadilde yasaklar kaldırılmalı. Kesimler arasında diyalog
kurularak her alandaki sorunlar karşılıklı anlayışla
çözülmeli.”
AŞAMALI AF BEKLENTİSİ
“Karşılıklı kışkırtılmış milliyetçiliği durdurmak gerek. Bu
siyasetin dilidir ve işidir” diyen Kaplan, silahlı
çatışmanın sona erdirilmesi ve örgütün silah bırakma noktasına
getirilmesi gerektiğini de anlattı. Kaplan, bunun için
genel bir af beklentisinde olmadıklarını ancak aşamalı af gibi
akılcı bazı çözümler getirilebileceğini ifade etti.
Kaplan, yöntemin tartışılabileceğini ancak siyasetçi olarak
görevlerinin sorunu çözmek olduğunu da kaydetti. ETA, IRA,
Filistin-İsrail Barış görüşmeleri, Guatemala ve Güney Afrika’da
farklı çözüm yöntemleri olduğunu anlatan Kaplan, “siyasiler
sorumluluk almalı” dedi.
ÜÇ UNSURU TARTIŞMIYORUZ
“Kürt ve Türk milliyetçiliğini yükselten, kışkırtan biz
değiliz” diyen Kaplan, ancak tansiyonun düşürülmesinde
iktidar ve muhalefete ve de kendilerine de görevler düştüğünü kabul
etti. Toprak bütünlüğü, bayrak ve de resmi dilin Türkçe
olarak kalmasında hiçbir itirazları ve tartışmaları
olmadığını ancak ‘Kürtlerin eşitlik istemesinin doğal
kabul edilmesini’ de sözlerine ekledi.
BİZ YETERLİ FEDAKARLIĞI YAPTIK
Kışkırtılmış milliyetçiliğin sona erdirilmesi için kendilerinin
yeteri kadar fedakarlık yaptığını da iddia eden Kaplan, “Biz DTP
olarak kuruluşumuzdan bu yana kadar şiddetin çözüm olmadığını hep
söyledik. Bize PKK’nın terör örgütü olduğunu söyletmek
isteyenler hikaye anlatıyorlar. Bıraksınlar bu hikayeleri. Tüm
partiler bunu her gün söylüyor da sorunu mu çözüyorlar?
Biz yeteri kadar fedakarlık yaptık. Sorunu çözmek isteniyorsa,
bunun dayatması, ön şartı olmaz. Diyalog kapıları kapatılıyor.
Olumsuz noktadan hareketle bir yere gelinmez. Bize olduğu kadar
herkese fedakarlık düşer” dedi.
KİMİN NE DEDİĞİ ÖNEMLİ DEĞİL
ABD’nin çözüm için devrede olduğu, ABD’li bazı yetkililerin siyasi
çözümü dayattığı yolundaki tartışmalara da değinen Kaplan,
sözlerini şöyle tamamladı:
“O bunu dedi, bu şöyle dedi, diye bakmamak gerek. Kimin ne dediği
önemli değil. Sorunun çözüm yeri Meclis’tir. Birlikte
çözmeliyiz. Dışarıda kimin ne dediğinin önemi yok. Sorun
bizim sorunumuz ve çözüm yeri de Meclis’tir.”