DTK'nın Erdoğan'dan beklediği mesaj
Abone olGözler Başbakan'ın 3 Eylül'de Diyarbakır'a yapacağı ziyarete çevrildi. DTK eşbaşkanı Tuğluk İNTERNETHABER'e Erdoğan'dan bekledikleri mesajı anlattı.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- PKK’nın eylemsizlik kararı, BDP’nin boykot tavrı,
Demokratik Özerklik talebi ve referandum tartışmasının temel
polemik konusu haline gelen "Hükümet Öcalan görüştü mü, görüşmedi
mi?" tartışması…
Türkiye yaklaşık 15 gündür bunları tartışırken şimdi gözler
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 3 Eylül’de Diyarbakır’a yapacağı
ziyarete çevrildi. BDP ve DTK Erdoğan'ın burada vereceği mesajları
merakla bekliyor. Hatta referandumda evet'in şartı da bu mesajlara
bakıyor.
BDP’nin de üstünde bir örgütlenme olarak nitelendirilen Demokratik
Toplum Kongresi’nin eşbaşkanı seçilen kapatılan DTP'nin yasaklı
milletvekili Aysel Tuğluk ile bu ziyaretin önemini konuştuk.
Başbakan Erdoğan’ın 3 Eylül'deki Diyarbakır ziyaretinde
eylemsizlik kararının biteceği 20 Eylül’ü düşünerek
konuşması gerektiğini söyleyen Tuğluk, "Bu halkın
taleplerinin yanında olduğunu gösteren, anlayan bir dile ihtiyaç
var. Barış ve kardeşlik dili kullanması gerek" önerisinde
bulundu.
Hükümetin atacağı bir adım karşısında bölge halkının 10
adım atacağını söyleyen Tuğluk ilk adım olarak da operasyonların
durdurulmasını istedi.
Tuğluk’un “Hükümet ile Öcalan görüştü mü?”
tartışmasına bakışı ise çok net:
"Akıllı, geleceği düşünen, cenazelerin gelmesini istemeyen
bir devlet Öcalan’la görüşür."
Soruna artık tek taraflı bakılmamasını isteyen Tuğluk’un bir de
çağrısı var:
”Kaybedersek hepimiz kaybedeceğiz. Kazanırsak hep birlikte
kazanacağız. Herkesi barış dili kullanmaya
çağırıyorum”
Tuğluk’un İNTERNETHABER’in sorularına yanıtları
şöyle oldu:
DTK’nın son toplantısında Devlet, Öcalan ve Kandil’le
görüşme kararı verdiniz. Bir takvim belirlendi
mi?
Gündemi belirleyen referandum süreci. Henüz bir
girişimde bulunmadık. Çağrılarımızı yaptık sadece. En uygun zaman
ve yöntemle bunu yapmayı düşünüyoruz.
BDP’nin referandumda evet için Başbakan Erdoğan’ın
Diyarbakır mesajlarını beklediğini biliyoruz. Başbakan’dan nasıl
bir konuşma bekliyorsunuz?
Liderlerin Diyarbakır’da konuşması her zaman önem taşımıştır.
Buradaki mesajlar dikkatle izlenir. Başbakan Erdoğan’ın da ne
söyleyeceğini bölge halkı izleyecek. Biz Kürtlerle sevgi kardeşlik,
birlikte yaşama kültürü için bir barış dili kullanmasını istiyoruz.
Bu halkın taleplerinin yanında olduğunu gösteren anlayan bir dile
ihtiyaç var. Başbakan 20 Eylül sonrasını düşünerek konuşmalı.
Soruna bakarken terör kıskacından çıkmalı. Daha sevgi, barış,
kardeşlik içeren bir dil kullanmalı.
Başbakan’ın konuşmasından beklediğiniz mesaj
nedir?
Bölge halkı çok gerçekçi ve politize. Verilecek
sözlerin bir günde gerçekleşmeyeceğini biliyor ama dikkatli de,
sadece söze de inanmıyor. Bu noktada bir adım atılmalı. Eğer bir
adım atılırsa buradan 10 adım atılır.
O ilk adım ne olmalı sizce?
Örneğin operasyonların durdurulması. Dün 4 tane tanınmayacak cenaze
geldi. Eylemsizlik kararı varken oldu bu. Halk silahların
konuşmasını istemiyor. O çocuklarda bu ülkenin çocuğu, bu
toprakların çocukları. Bu nasıl bir barış diye soruyor. İlk adım
olarak silahların konuşmayacağı dile getirilmeli, bütün silahlar
susmalı.
Referandum gündeminin ana başlığı Anayasa değil Öcalan’la
görüşmeye dönüştü. Bu tartışmaları nasıl
izliyorsunuz?
Akıllı bir devlet görüşür. Geleceği düşünen bir devlet görüşür.
Cenazelerin gelmesini istemeyen bir devlet görüşür. Keşke daha önce
yapılsaydı. Bu görüşmeler memleketin hayrınadır. Dünyanın her
tarafında yapılır bu. Yoksa sorun nasıl çözülür. Öcalan’ın örgüt
üzerinde etkili bir güç olduğu ortada. Bugün ateşkes kararı oradan
çıktı.
Bu arada bir de Demokratik özerklik tartışması başlattınız.
Bu bir ayrılma projesi mi, nedir?
Bu bölünme değil, birlikte yaşama projesi. Başka çözüm yok. Bölge
halkı hakkını hukukunu istiyor. ABD, Almanya gibi pek çok ülkede
bunun örnekleri var.