DSP'li Türker'den Anayasa tahmini
Abone olDSP Genel Başkanı Masum Türker, AK Parti'nin Anayasa değişikliği reformu oylaması için 135 tahmininde bulundu.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Anayasa Değişikliği
paketi konusunda AK Parti'yi eleştirerek, "İzledikleri uzlaşı ve
diyalog yolu kendilerine destek verilebilecek nitelikte değil.
Sabırlıyız. Önümüzde süreç var. Belki kendilerini dinler, biraz
değişirler. Ama bir destek alamazlarsa bizim tahminimize göre 330'u
da tutturamayacaklar. Büyük ihtimalle 315 oyda kalacaklar"
dedi.
Bursa'nın merkez Nilüfer İlçesi'ndeki Bursa Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası'nın (BSMMMO) Akademik Odalar Birliği
Yerleşkesi'ndeki yeni hizmet binası bugün düzenlenen törenle
açıldı. Törene katılan TüRMOB ve DSP Genel Başkanı Masum Türker
basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "Anayasa
Değişikliği tasarısına destek veriyor musunuz?" şeklindeki soruyu
yanıtlayan Türker, Türkiye'de tam demokrasinin güçlü bir düzenleme
ile olabileceğine inandıklarını kaydetti. Önce Seçim yasalarında
değişiklik yapılması gerektiğine dikkat çeken Türker, Seçim
barajının yüzde 5'e düşürülmesi gerektiğini vurguladı. Türker,
mevcut hükümetin böyle bir duruşunun olmadığını söyledi.
Siyasi partilerin kapatılmasında özellikle parlamentoya yetki
verilmesi ve grupların etkin kılınmasının yanlış bir uygulama
olacağını belirten Türker, şöyle devam etti:
"En azından Siyasi Partiler Kanunu'nun 99'uncu maddesindeki
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanları'ndan oluşan kurulun
kullanılmasını öneriyoruz. İkincisi Anayasa Mahkemesi'nin oluşumu,
başkanlık sistemine doğru gidişin göstergesidir. Bizce bu konuda
acele ediliyor. Eğer amaç iktidara yakın kişileri atamaksa, 2012
yılına kadar Cumhurbaşkanı yeni Anayasa üyeleri'ni kendisi
atayacak. Yargının dışından insan alınması Anayasa'nın Yüce Divan
olarak yargılama fonksiyonunu ciddi bir şekilde zedelemektir.
Düşünün yargıç olmayanlar üst düzeydeki insanları Başbakan, Bakan,
yeni girecek şekliyle Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları,
Yargıtay ve Sayıştay üyeleri gibi daha birçok kişiyi yargılayacak.
Yargı geleneğinden gelmeyenlerin sayısının artmasını doğru
bulmuyoruz. Atanma şeklini de doğru bulmuyoruz. Hakim ve Savcılar
Yüksek Kurulu'ndaki (HSYK) değişim ise bize göre yargının
bağımsızlaştırılması ve yargı adaletini sağlamak ile hiç ilgisi
yok."
'KADROLAŞMAYA YÖNELİK FONKSİYON'
Öngörülen değişikliklerde halkın şikayet ettiği davaların daha
hızlanmasını, adil yargılama yapılması, kararların özellikle
güçsüzleri kuvvetlilere karşı korumasını sağlayacak yargı reformunu
getirmediğini dile getiren Türker, "Bu daha çok atama, terfi,
disiplin işlerinde etkin olan kadrolaşmaya yönelik bir
fonksiyondur. Bu nedenle HSYK'ya Yargıtay ve Danıştay üyeleri
dışındaki üyelerin katılmasını doğru bulmuyoruz. Özellikle
üniversitede 3- 4 üyenin katılması, bir hukukçunun katılması
hakimlerin bağımsızlığını zedeleyecek. çünkü bu kişiler atanacak,
terfi edecek, disiplin cezası alacak, hakimlerin ve savcıların
özlük dosyalarını görecektir. Onlar hakkında bilgi sahibi
olacaktır" dedi.
'UZLAŞIYA GİRMEDEN TEKLİF PARLEMENTOYA
GETİRİLDİ'
Şimdi getirilen düzenlemenin son 7- 8 yıl içinde AK Parti'nin
istihdam ettiği hakim ve savcıların gücüyle HSYK'yı ele geçirme
operasyonu olduğunu belirten Türker, "Şu anda görünen o ki AKP bir
uzlaşıya girmeden teklifi parlamentoya getirmiştir. Bu nedenle bir
uzlaşı diyalog içinde olması gerektiğini düşünüyorum. İzledikleri
uzlaşı ve diyalog yolu kendilerine destek verecek nitelikte değil.
Sabırlıyız. Önümüzde süreç var. Belki kendilerini dinler, biraz
değişirler. Ama bir destek alamazlarsa bizim tahminimize göre 330'u
da tutturamayacaklar. Büyük ihtimalle 315 oyda kalacaklar" diye
konuştu