DSPli Alp gecekonduları silecek

DSP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Vefik Alp, ''İstanbul'u tümör gibi saran gecekondulardan temizlemeyi hedeflediğini'' söyledi.

Alp, Nippon Oteli'nde ''Arı Hareketi'' grubunca düzenlenen toplantıda büyükşehir için hazırladığı projelerini tanıttı.

Seçimin iki adaya indirgendiğini ifade eden Alp, ''Medya bize yer vermiyor. Bana göre İstanbul'a büyük bir haksızlık oluyor. Benim ve diğer adayların çalışmaları var. Bunları duyuramıyoruz'' dedi.

Bir grup medyanın, ''mevcut Büyükşehir Belediye Başkanından ve iktidardan kurtulmak için CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayını desteklediğini'' savunan Alp, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bayındırlık ve İskan Bakanı'nın, geçen ay İzmir'de resmen ağzından kaçırdığı üzere, İstanbul'un yüzde 85'i ruhsatsız hale gelmiş durumda. Bu, ileride büyük patlamalara neden olabilir. Dosyam yok, projem var. Nedense dosyası olanlar medyada gündeme geliyor. Esasında dosyam var da çıkarmıyorum. Yıllardır İstanbul'un bir planını yapamadılar. Uzun zamandır imar ve planlama işleriyle iç içeyim. Tuzla'dan Küçükçekmece'ye neler döndüğünü, İstanbul'un nasıl satıldığını o dosyacı adaydan daha çok biliyorum.''

PROJELER

Alp, Çamlıca eteklerinin daha önceki planlarda yeşil alan olarak belirlendiğini, ama yavaş yavaş çarpık bir görüntüye büründüğünü ifade etti.

Çamlıca'nın ''dikenli bir kirpi'' gibi durmasının bir zihniyet göstergesi olduğunu söyleyen Alp, şunları kaydetti:

''Bir mastır planın, İstanbul'un geleceğini hazırlaması lazım. Mevcut yönetim ve öncekiler 15 yıldır plan yapamadılar. 100 bin ölçekli çalışma, yüksek yargı tarafından iptal edildi. Son olarak yeni bir plan getirdiler, o da askıda. Tüm meslek odaları dava açmaya hazırlanıyor. İstanbul plansız kalmaya mahkum oluyor. Bu plan tamamen aldatmacadır. Seçimlerden hemen sonra Başbakan'ın açıklayacağı 3. köprü nerede? Geçen ay ihale edilen, Kore-Türk firmasının ortaklığında yapılacak 2. tüp geçiş yok. Başbakan'ın 7 tepeye 7 tünel projesi 1/100.000'lik planda yok. Bu plan maalesef çakma plan oldu. Bu yönetimin ve zihniyetin değişmesi gerektiğini düşünüyorum.''

Bir konut projesi olarak hazırladığı ''Günışığı'' projesiyle ilgili bilgi veren Alp, bu projeyi belirli yerlerde pilot olarak başlatmak istediğini belirtti.

Bu projeyle imar durumunun insan elinden çıkarak, doğaya teslim edileceğini anlatan Alp, bu projenin birçok ülkede uygulandığını, aynı zamanda imar yolsuzluklarının da büyük ölçüde giderildiğini ifade etti.

1999'daki depremde 20 bin kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Alp, belirli yapıların güçlendirildiğini, ama İstanbul'u oluşturan 2 milyon apartman dairesi ve 1 milyona yakın gecekonduya çözüm üretilmediğini belirtti.

Alp, ''İstanbul'u Gençleştirelim, Güzelleştirelim ve Güçlendirelim'' başlıklı proje hazırladığını belirterek, şöyle devam etti:

''Birçoğumuz apartman dairelerinde oturuyoruz. Binamızı yenilemek istesek mümkün olmuyor. Güçlendirme çalışması, binalar için pratik bir çözüm değil. Düzce'de gördük ki güçlendirilmiş binalar daha fazla hasar gördü. Bu nedenle, apartmanlara bölgesine göre 1-2 kat fazla imar hakkı vermeyi planladım. Binalarımızda bir kat ilave olsa yenilenebilecek. Bu, can-mal güvenliği altında hazırlanmış projedir. Bu projeyle İstanbul 1-2 kat yükselecek, ama güvenli hale gelecek.

Ayrıca, 'Kapsül Ev' adlı proje hazırladım. TOKİ'nin konutlarından 3 kat daha hızlı ve ucuz, kaliteli. Binalar fabrikalarda hazırlanıp kuruluyor. Her kapsül 25 metre kare. Tek oda alırsanız maliyeti 10 bin TL, 2'li oda alırsanız 20 bin TL, 75 metre karelik daire 30 bin TL. Hak sahibi gecekonduculara da bu evlerden verme imkanımız olacak. Kısa bir sürede İstanbul'u tümör gibi saran gecekondulardan temizlemeyi hedefliyorum.''

Tarihi yarımadayı tekrar tarihe ve kültüre kazandırmak istediğini ifade eden Alp, bu bölgeyi yayalaştırmayı ve binalardan temizlemeyi hedeflediğini belirtti.
''METROBÜS PROJESİ SEÇİM İÇİN YAPILDI''

Alp, metrobüs projesinin seçim için yapıldığını öne sürerek, İstanbul'a 1 milyar 200 milyon Avro harcatıldığını, yönetimin lastik tekerlekli sistemi dayattığını söyledi.

Metrobüs projesiyle E-5'in daraldığını, emniyet şeritlerinin kaybolduğunu, köprü trafiğinin karıştığını iddia eden Alp, şöyle devam etti:

''Başkanımız monoray sistemini getirebilseydi, ne yollar daralacaktı ne de bu otobüslere bu kadar milyar Avro harcanacaktı. Otobüsler de yanlış alındı. Kapılar bizim sisteme göre ters kaldı.

Başbakan, 3. köprüyü boğazın kuzeyine yapmak istiyor. Boğazın kuzeyine yapılırsa, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü filminin bir tekrarı olacak. Yapılaşma yukarı patlayacak ve yeşil alanlarımız gidecek. 3. köprüye karşı oldum, olacağım da. Çünkü İstanbul'un yeşil alanları, su havzaları kuzeyde. Bu köprü yapıldığında son ciğerlerimiz yok olacak. Ben güneyden, denizden bir yol önerdim. Bu yol 3. köprüye karşı hazırlanmış bir yol.''

''2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti''nin kandırmaca olduğunu öne süren Alp, ''Bugüne kadar Kadıköy büyüklüğünde 60 kadar yer kültür başkenti oldu. O kadar da önemli bir şey değil. Siyasi erk bunu önemli bir olay gibi yansıtıyor'' dedi.