DSP'den Bakan Çelik'e suçlama
Abone olMilli Eğitim eski Bakanlarından Necdet Tekin, Bakan Çelik'in fakir öğrenci projesine karşı çıktı.
Milli Eğitim eski Bakanlarından Necdet Tekin, bütün giderlerinin
MEB tarafından karşılanacak olan 10 başarılı fakir öğrencinin özel
okullarda okutulması fikrine tepki göstererek, "Bakan Çelik, özel
okulları ihya etmek yirine Türk Milli Eğitimi'ni ihya etmenin
yollarını aramalıdır" dedi. Demokratik Sol Parti (DSP) Genel
Merkezi'nde DSP Eğitim AR-GE Kurulu üyeleri olan Yrd.Doç. Dr. Hasan
Erçelebi, eski milletvekili Ayşe Gürocak, DSP'li Hasan Macit, Güler
Arslan ve Saffet Başaran ile bir basın toplantısı düzenleyen Milli
Eğitim eski Bakanı Necdet Tekin, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik'in 10 bin başarılı fakir öğrencinin özel okullarda
okutulmasıyla ilgili yaptığı açıklamara sert tepki gösterdi. Tekin,
bütün ihtiyaçları MEB tarafından karşılanacak olan yaklaşık 10 bin
öğrenci için özel okullara ödenecek olan 15 trilyonun MEB'in
ihtiyaçları doğrultusunda kullanılması gerektiğini söyledi. Bu
projenin özel okulların devlet okullarından daha iyi olduğu anlamı
taşıdığını ve iyi öğrencileri devletin Anadolu Liseleri, Fen
Liseleri veya yatılı okullarından caydırmak anlamana da geldiğini
kaydeden Tekin, "Sayın Bakan özel okulları ihya etmek yerine Türk
Milli Eğitimi'ni ihya etmenin yollarını aramalıdır" dedi. Bakan
Çelik'in 10.5 katrilyonluk bütçeden ortalama olarak her öğrenciye
657 milyon lira ayrıldığını ve Bakan'ın 10 bin öğrenci için bu yıl
15 trilyon kaynak ayırdığını ifade ettiğini hatırlatan Tekin, 625
sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na göre her özel okulun zaten
kontenjanının da yüzde 10 oranında fakir öğrencilere ayrılmak
zorunda olduğunu belirterek, ek olarak 10 bin öğrencinin özel
okullara gönderilmesinin ise bir anlamı olmadığını ifade etti.
Çelik'in bu uygulamadaki amacının açıkça belli olmadığını belirten
Tekin, Milil Eğitim Bakanlığı'nın PİO ve YİBO'lardaki öğrenci
kapasitesinin ise yüzde 100 olmadan eğitim-öğretime devam ettiğini,
buralara öğrenci gönderileceği yerde AK Parti iktidarının
öğrencileri özel okullara göndermeye kalkmasına ise bir anlam
veremediklerini sözlerine ekledi. Tekin, ayrıca Bakan Çelik'in bu
proje ile gelecekte kendi fikirlerine uygun kitleyi oluşturmak ve
bazı özel okulları partisinin arka bahçesi haline getirmeyi
düşündüğünü ve AK Parti'ye destek verenlere destek vererek devlet
bütçesinden 'Seçim Diyeti' ödemek niyetinde olduğu yorumunda
bulundu. "BAKAN KENDİSİNE PADİŞAH YETKİSİ TANIMAKTADIR" Milli
Eğitim eski Bakanı Necdet Tekin, Çelik'in 'Milli Eğitim Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri' hakkındaki kanunda yapılan değişiklik sonucu
yönetmelikle kendisine 'Padişahlık Yetkisi'nin tanındığına da
dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türk insanının geleceğini
belirleyen en önemli bakanlıklarından birisi olduğunu ve bakanlıkta
görevde yükselme ve atamada yöneticilerin liyakatının tartışılmaz
bir önemi olduğunu vurgulayan Tekin, DSP iktidarı döneminde
yönetici atamalarına yönelik çıkarılan yönetmeliklerin Milli
Eğitimi Bakanı, Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı'nın
denetimlerinden ve imzalarından geçerek oluşturulduğunu hatırlattı.
Tekin, AK Parti hükümetinin Meclis'ten yeni çıkardığı 'yönetmelik
çıkarma' yetkisini değiştirildiğini bu değişiklikle bakanın adeta
'padişah yetkisi' ile donatıldığını ileri sürdü. MEB Teşkilat ve
Görevleri Hakkındaki Kanun'da yapılan değişiklikte CHP'nin sayirci
kaldığını belirten Tekin, "Yeni yasada bu belirleyici koşullar
tamamen kaldırılarak, bakanın inisiyatifine bırakılmıştır,
Demokrasilerde böyle bir yetki hiç kimseye verilemez. Kaldı ki bu
kanun yüce meclisin 2000 yılında kabul ettiği AB uyum yasalarına da
aykırıdır" dedi. ZORUNLU 8 YILLIK TEMEL EĞİTİM DELİNDİ İDDİASI
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin çıkarmış olduğu 'Genel Para Cezaları
Yasasıyla' ilgili konuya de değinen Tekin, bu yasaya konulan bir
madde ile velilere çocuklarını okula göndermeme halinde uygulanan
hapis cezasının kaldırıldığını ve para cezasına dönüştürüldüğünü,
ayrıca öğrencinin devamsızlığının ve okula gönderilmemesinin
geçerli nedenini muhtar ve mülki idare amirine belirleme yetkisi
vermesinin kaygı uyandırdığını söyledi. Tekin, bu uygulamanın 8
yıllık temel eğitimi delme yolunu açmak anlamına geldiğini söyledi.
Temel Eğitimin anayasa gereği zorunlu ve parasız olduğuna işaret
eden Tekin, kimsenin temel eğitimden kaçamayacağını ve bunun bütün
çağdaş ülkelerde böyle olduğunu belirtti. 'YÖK Yasa Tasarısı ve
Bedava Kitap' konularına da değinen Tekin, Çelik'in kendisinin YÖK
çalışmalarıyla ilgili faaliyetler hakkında 'özel görüşmeler ve özel
toplantılarla yeni YÖK Yasa Tasarısını hazırlıyoruz' dediğini
hatırlatarak, Çelik'in YÖK konusunda düşüncelerini kamuoyuna ve
bilim camiasına açıkça söylemekten kaçındığını vurguladı. Bakan
Çelik'e çağrıda bulunan Tekin, "Tepki koymak ya da destek vermek
açısından ne partiler, ne üniversiteler, ne de kamuoyu açıkca
bilgilendirilmiyor. Sayın Bakanı açıklığa davet ediyoruz" diye
konuştu. Milli Eğitim Bakanı Çelik ile daha önce Milli Eğitim
Bakanlığı'nda bulunan Mumcu'nun icraatlarından biri olan 'Bedava
Kitap' konusuna da değinen Tekin, bakanların her öğrenciye bedava
kitap vereceğini söylemesinin yanlış olduğunu, bunun yanında
bakanın ailelerinin ekonomik durumları iyi olan öğrenciyi de
finanse ettiğini unuttuğunu söyledi. Tekin, "Bunun doğrusu,
ihtiyacı olan öğrencilere devletin kitap desteğinde bulunmasıdır"
dedi.