DSP yerel seçime hazırlanıyor
Abone olDemokratik Sol Parti Seçim takviminin başlamamasına karşın hazırlıklarını bütün hızıyla sürdürüyor.
Tayfun İçli, Yerel Yönetimler Ankara Eşgüdüm Başkanı, Masum
Türker de Yerel Yönetimler İstanbul Eşgüdüm Başkanı sıfatıyla
bölgelerindeki çalışmaları yoğunlaştırdılar. DSP, seçim takviminin
başlamamasına karşın hazırlıklarını bütün hızıyla sürdürüyor.
Adaylarını belirlemeye bile başladı. Adaylıkları ilk belli
olanlardan Eski Devlet Bakanları Tayfun İçli ile Masum Türker
hazırlıklarını yoğunlaştırdılar. Tayfun İçli, Yerel Yönetimler
Ankara Eşgüdüm Başkanı, Masum Türker de Yerel Yönetimler İstanbul
Eşgüdüm Başkanı sıfatıyla bölge çalışmaları yapmaya başladılar.
Bilindiği gibi, DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, bir süre
önce il, ilçe ve belde başkanlarına bir genelge göndererek,
bölgelerinde olası aday adaylarıyla ilgili çalışma yapmalarını ve
bu çalışmalarının sonuçlarını DSP Genel Merkezi’ne bildirmelerini
istemişti. Genelge üzerine il, ilçe ve belde başkanları,
çalışmalarıyla ilgili olarak Yerel Yönetimler Genel Merkez Eşgüdüm
Başkanı ve DSP Genel Saymanı Mecit Şekercioğlu ile sürekli iletişim
kurmaya başladılar. TAYFUN İÇLİ’NİN SÖZLERİ DSP Genel Başkan
Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Ankara Eşgüdüm Başkanı Tayfun İçli,
“Bilindiği gibi, yerel yönetim seçim çalışmalarını, Ankara’da bir
süre önce düzenlediğimiz ‘Yerelden Genele Halk İktidarı Toplantısı’
ile başlattık. Bu toplantıdan hemen sonra örgüt toplantıları
yaparak çalışmalarımıza ivme kazandırdık” dedi. İçli, şöyle devam
etti: “Ülke düzeyinde olduğu gibi, yerel düzeyde de gerçek
demokrasi, vatandaşın kendini güçlü hissettiği, yöneticilerinden
açık ve doğru bilgi alabildiği, yöneticilerine doğrudan hesap
sorabildiği ve yöresine sahiplenebildiği bir demokrasidir. Yerel
yönetici, çalışmalarını yerel topluluğun yararları doğrultusunda
yerine getiren; hiçbir ayırım gözetmeden insanı yerel demokrasinin
temeli kabul eden; çalışmalarında açıklığı, saydamlığı, insan
haklarını, çoğulcu ve katılımcı demokrasi ilkelerini yaşama geçiren
kişidir. Çoğulcu katılımcı demokrasinin olduğu kent yönetimlerinde,
kent politikaları, imar uygulamaları bilimin ışığı altında,
kentlinin öncelikli gereksinimleri dikkate alınarak bir plan
dahilinde hazırlanır. Kamu kaynakları verimli ve yerinde
kullanılır. Hırsızlara, vurgunculara, çıkarcılara dağıtılamaz.
Türkiye’nin, özelde de Ankara’nın en önemli ve başlıca sorunu, bu
anlayıştan yoksun yerel yöneticilerin, belediye yönetimlerine
egemen olmalarından kaynaklanmaktadır. Kendini destekleyen çıkar
amaçlı güç odaklarına diyet borcu olan ya da kendine, yakınlarına
ve partililerine kamu kaynaklarını paylaştırmayı amaçlayan, iki
yüzlülüğü, takıyye yapmayı alışkanlık haline getiren, Atatürkçülüğe
gerçekte inanmayan onun ilkelerini her fırsatta yok etmeye çalışan,
ama işine geldiğinde Atatürkçülüğün en şiddetli savunucusu olan,
din istismarcılığını yaşam biçimi haline getiren kişi ve
siyasilerden, ülkemizin özellikle de yerel yönetimlerimizin
kurtulması gereklidir.” MASUM TÜRKER’İN SÖZLERİ Ekonomiden Sorumlu
eski Devlet Bakanı ve Yerel Yönetimler İstanbul Eşgüdüm Başkanı
Masum Türker de İstanbul için çok sayıda projelerinin olduğunu
belirterek, bunları seçim takvimi başladığında İstanbullular’a
anlatacaklarını söyledi. İstanbul’a üçüncü köprü yerine tüp geçit
yapılmasından yana olduklarını vurgulayan Masum Türker, “Çünkü, her
bir köprünün sorunları çözmediğini, yeni kaoslara neden olduğunu
biliyoruz” dedi. Türker, şöyle konuştu: “Önemle üzerinde durduğumuz
bir konu da, depremi çözen, ama orada kendi mülkü üstünde bile
yaptığı inşaatları salt kayıtdışılığa itmek için, salt rüşvet
alabilmek için, salt kendi siyasetini finanse edebilmek için
kurduğu vakıflara para toplatanların önünü kesmek için oraların
yasal sahiplerinin, kendi tapuları için en azından rüşvet
vermelerini engelleyecek bir yöntem bulacağız. SİT alanlarının,
orman alanlarının peşkeş çekilmesini kesinlikle önleyeceğiz. Bu,
İstanbullular’ın hassasiyetidir. Çünkü, onların hangi mafya
grupları içinde olduğunu biliyorlar. Biz İstanbul’da bir yerel
yönetim eğitim merkezi kuracağız. Bu yerel yönetim eğitim
merkezinde gazeteci dostlarımız, üniversitedeki hocalarımız, bu
konuda kendi uzmanlığı olan insanlar, demokratik kitle örgütlerinin
başkan ve yöneticileri gelecekler, bize, nasıl bir İstanbul
istediklerini anlatacaklar. Biz, onlarla birlikte İstanbul’a özgün
Demokratik Sol Kültür’ün bakışı altında İstanbul seçim bildirgemizi
hazırlayacağız.”