DSP lideri Türker CHP'ye isim buldu
Abone olDSP Genel Başkanı Masum Türker, CHP'ye verdi veriştirdi. Hükümet kadar ana muhalefet partisi de eleştirilerin odağındaydı.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye'de rejimin tehlikede
olduğunu öne sürerek, ''Yeni CHP'nin AKP'den farkı yok, biz
ona 'light AKP' diyoruz. Biz, CHP'nin yeni bazı uygulamalarından
rejim adına rahatsızız'' dedi.
Türker, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Mersin'deki bir otelde
düzenlediği basın toplantısında, kente gelişi sırasında bazı belde
ve ilçelerde partililerin yolu kesmesi nedeniyle halkla
buluştuğunu, bu yüzden de yolculuğun beklenen süreden daha fazla
sürdüğünü ifade ederek, toplantıya yaklaşık 3.5 saatlik
gecikmesinden dolayı özür diledi.
Diğer partilerin aksine ülke genelinde miting düzenlemediklerini
hatırlatan Türker, ''Çünkü toplama insanlarla kendimizi
kandırmıyoruz. Halkla belde ve köylere varana kadar direkt olarak
buluşuyoruz. Bunun daha doğru sonuçlar verdiğine inanıyorum''
dedi.
Yaptıkları çalışmalar sayesinde yüzde 10 barajını aşabileceklerini
düşündüğünü dile getiren Türker, şöyle devam etti:
''Buna rağmen emperyalist güçlerinde etkisiyle sanki seçime AKP,
MHP ve CHP giriyormuş gibi bir durum gözler önüne seriliyor. Zaman
zaman BDP'nin desteklediği bağımsız adaylarda gündeme getiriliyor.
Bu durumun, seçme ve seçilme hakkının önünde engel olduğu
kanaatindeyim. Bu dayatmaya rağmen halkımızın bizi destekliyor
olması, hepimizi sevindiriyor. Bu destek, halkın da emperyalist
güçlere karşı çıktığını gösteriyor.''
Türkiye'deki en önemli sorunun işsizlik olduğunu, tarım ve
hayvancılığın bitme noktasına geldiğini savunan Türker, göreve
gelmeleri halinde her aileden en az 1 kişiye iş taahhüt
ettiklerini, üniversitelere sınavsız girişin sağlanacağını,
emekliler için ise intibak yasasının getirileceğini, asgari ücretin
ise açlık sınırının altında kalmayacak hale getirileceğini
vadetti.
Parlamentoya girer girmez, lise mezunlarının üniversiteye
girebilmesi için harekete geçeceklerini anlatan Türker, ''Bunun
için illa iktidar olmaya gerek yok, muhalefet olsak dahi konuyu
gündeme getireceğiz. Gençlerimizin haklarını savunacağız'' diye
konuştu.
''CHP'NİN AKP'DEN FARKI YOK''
Türkiye'de rejimin tehlikede olduğunu öne süren Türker, şöyle
konuştu:
''Yeni CHP'nin AKP'den farkı yok, biz ona 'light AKP' diyoruz. Biz,
CHP'nin yeni bazı uygulamalarından rejim adına rahatsızız.
Dersim dosyasını açması ve bunu bir katliam olarak
değerlendirip, Atatürk ile hesaplaşmaya götürmek istemesi bunlardan
biri. CHP'nin Atatürk milliyetçiliğini, yani Türkiye Cumhuriyeti'ni
kuran, 'Türkiye halkına Türk halkı denir' anlayışını terk etmesini,
Türkiye'nin ulusal birliği açısından da tehlikeli görüyoruz. Kendi
seçim bildirgelerinde ABD aleyhtarlığını düzeltecek şekilde dile
getirmesini, solculuk anlayışına göre de doğru bulmadığımız için
onlarla aynı fikirde değiliz. Dolayısıyla bu dönem
parlamentoda AKP, CHP ve MHP'nin dışında bir parti daha olmalı,
buna da DSP talip. Şu ana kadar aldığımız sinyaller ve gittiğimiz
yerlerdeki bakış ve konuşmalar, barajı aştığımızı gösteriyor. Eğer
seçimlerde bir oyun olmazsa, bu baraj aşılacak.''
Türker, bir basın mensubunun MHP'nin Diyarbakır'da düzenlediği
miting ile MHP ve CHP'nin BDP ile anlaşma yaptığı yönündeki
iddialara DSP'nin bakış açısının ne olduğunu yönündeki soruya da
şöyle yanıt verdi:
''MHP'nin orada bir miting yapması, CHP'nin 9 yıl sonra miting
yapması, AKP'nin de tekrar orada miting yapması, yine belirli
kesimlerin destek vermesi, Türkiye'de siyaseti dizayn edenlerin,
'siz nereye giderseniz gidin, ses çıkmaz' demesidir. Ciddi bir üçlü
bağlantıyı ortaya koyuyor. CHP, MHP ve BDP birlikteliği ile de
şimdi BDP yok ortada. Böyle bir parti seçime girmiyor.
Bağımsızların daha ne yapacağını bilmeden, böyle konuşulması,
aslında parlamentoda yer alacak dördüncü partiyi tayin etmeye
yöneliktir. Bu konuda Başbakana çağrıda bulunduk, şimdi de
yineliyorum: Gel tüm parti liderleriyle oturalım masa başında
tartışalım. O gelmiyor diye de Kılıçdaroğlu şikayetçi. Ben de
buradan Kılıçdaroğlu'na çağrı yapıyorum: Eğer hakikaten Türkiye'yi
yöneteceğini biliyorsan, senin programların bizim programlardan
iyiyse, gel tartışalım. İstersen diğer liderlerle ayrı ayrı tartış,
istersen hepsiyle birlikte. Benzer çağrıyı Sayın Bahçeli'ye de
yapıyoruz. Zaten tüm dünyada siyasi parti liderleri de oturup,
projelerini tartışabiliyor.''