DSP Lideri hükümete yüklendi

Abone ol

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Ordu'da halka seslendi. Sezer Başbakan Erdoğan'ın 3 kuruş demeye utandığından 30 bin lira dediğini hatırlatarak eleştirilerini şöyle sıraladı:

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Ordu'da halka seslendi. Konuşmasında sık sık Başbakan Erdoğan ve hükümete çatan Sezer halka şöyle seslendi: Başbakan “3 kuruş” demeye utandığından “30 bin lira” dedi Sayın Başbakan buğdaya 30 bin lira prim vereceğini açıkladı. Bildiğiniz gibi, 30 bin liranın yeni para ile karşılığı 3 kuruştur. Evet 3 kuruş!.. Sayın Başbakan ya utandığından ya da kendisine “3 kuruşluk Başbakan!” denilmesinden korktuğu için 30 bin lira dedi. Köylümüze lâyık gördüğü buğday primini “30 bin lira!” diye sundu. Şimdi soruyorum: Ne 30 bin lirası Sayın Başbakan? Türkiye’nin para birimini siz değiştirmediniz mi? Kuruşlara döndük diye övünmediniz mi? Şimdi ne oldu? Ne oldu da, üreticimize lâyık gördüğünüz 3 kuruşa 30 bin lira diyorsunuz? Sadaka denilmesinden mi korkuyorsunuz? Yoksa “3 kuruşluk iktidar!” denilmesinden mi? Sevgili yurttaşlarım, Bu 3 kuruş, köylüye, bu iktidarın takdir ettiği fiyattır. Ama hiç unutmayın; siz de ilk seçimlerde bu iktidara ancak 3 kuruşluk kıymet biçeceksiniz! Buğday bu ülkenin bir numaralı geçim kaynağıdır. Sofrasının temel gıdasıdır. Aşının katığıdır. Çoluk çocuğunun rızkıdır. Sayın Başbakan dün Ofis’in alacağı buğdayı kotaya bağladığını da açıkladı! Kota ne demektir? Kota, yeniden karne dönemine dönmek demektir. Kota, halkın ekmeğiyle oynamaktır. Köylüye ancak 3 kuruş prim verebilen Sayın Başbakan acaba, Ziraat Bankası’nın çiftçiden yüzde 20 faiz aldığını biliyor mu? Ziraat Bankası ipotek ya da memur kefil istiyor. Köylüyü bitiriyor. Hayvan üreticisini bitiriyor. Bu hükümet faiz hükümetidir. Bu hükümet işçiden, köylünün emeğinden ekmeğinden kesip faize yatıran bir hükümettir. “Faizi haram” diye ilân eden ama, ancak “Faizle ayakta duran” bir hükümettir. Bu hükümet, üreteni ve emeği kotaya bağlayan, karneye bağlayan bir hükümettir. Dün 3 kuruşluk primi açıklayan Başbakan, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin, köylünün 30 tondan fazla buğdayını almayacağını da ilân etti. Pancardan sonra bu iktidar buğdaya da kota koymuş oldu. Çiftçinin, ucuza kapatılan buğdayını biraz fazla üretip sürümden kazanma imkânı da elinden alındı. Böylece üreticinin bir yıllık alın terinin ucuza kapatılmasının yolunu açtı. Ürüne, emeğe kota konulur mu Sayın Başbakan? Kota koyarsanız, millet de size kota koyacak. O kotalarla çekip gideceksiniz, o barajlarda boğulup gideceksiniz. Çiftçiler olarak, köylüler olarak, yoksulluk sınırında yaşadığı dün ilân edilen 19 milyon 400 bin kişilik yurttaş kitlesi olarak; Bu kota iktidarından, Bu 3 kuruşluk sadaka iktidarından kurtulmak, Siyaseten artık hem farz, hem sünnet olmuştur. Sevgili yurttaşlarım, Karadeniz halkı inançlıdır, hakka ve doğruya bağlıdır. Bu iktidar, Karadeniz’den yükselecek ve tüm ülkeye yayılacak dalga ile çekip gidecektir. Dün açıklanan açlık sınırı, yoksulluk sınırı gibi, memleketimizin bir de “sabır sınırı”nda yaşayanları vardır. Sabrın sonunda bu iktidardan kurtulmak vardır. Hepsinden önemlisi, Demokratik Sol iktidarın ülkede söz sahibi olması vardır.

Günün Önemli Haberleri