DSP lideri Aksakal'dan İsveç'le ilgili TBMM'yi işaret eden Erdoğan'ın kararıyla ilgili açıklama
Abone olDemokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İsveç'in NATO üyeliği konusunda TBMM'yi işaret etmesinin, doğru bir manevra olduğunu söyledi.
Aksakal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme
ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsveç'in NATO'ya katılım müzakerelerini anımsatan Aksakal, "PKK/PYD/YPG/FETÖ terör örgütlerini neredeyse evlatlık alan İsveç'in NATO'ya girebilmesi için muhatap kaldığımız yoğun diplomatik baskı, yer yer ekonomik tehditlerle de beslenerek, elimiz zayıflatılmaya çalışılıyor." diye konuştu.
Önder Aksakal, NATO ve İsveç tarafından hazırlanan taslak yol haritası metninin, Türkiye'nin beklenti ve taleplerinden uzak olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin, ABD'nin dostu ve müttefiki olduğunu, ancak Türkiye'nin etrafında ne kadar melanet bir durum varsa hepsinin altından ABD'nin çıktığını ifade eden Aksakal, şunları kaydetti:
"Bu; teröre destekte böyledir, Doğu Akdeniz'deki hak ve
menfaatlerimiz konusunda böyledir, Ege'deki adalar ve kıta
sahanlığı konularında Yunanistan'ın yanında yer almasında böyledir,
karşı kıyılarımızda dokuz tane askeri üs konuşlandırılmasında
böyledir, ekonomik dengelerin tehdit edilmesinde böyledir.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın, İsveç konusunda TBMM'yi işaret
etmesi, bizim açımızdan doğru bir manevradır. Lafın özeti, Avrupa
Birliği bizim için vazgeçilmez değildir ve hatta NATO da
vazgeçilmez olarak değerlendirilmemelidir."
DSP Genel Başkanı Aksakal, memur emeklilerine verilen yüzde 25 zammın, çalışan memurlara verilen artışın gerisinde kalmasının hakça bir sonuç doğurmadığını savunarak, bu yanlışın, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeniden değerlendirilmesinin, en uygun çözüm yöntemi olacağını belirtti.
Yüksek kira artışlarına değinen Aksakal, öncelikle konut ve iş yerlerinin bir yatırım aracı olmaktan çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Konut ve iş yeri niteliğindeki taşınmazlar için ekonomiye kayda değer katkısı olacak düzeyde bir vergilendirme rejimi uygulanmasını isteyen Aksakal, "Bir kişinin üzerinde onlarca, yüzlerce, hatta binlerce konut ve iş yeri mülkiyeti olduğu, artık herkesin bildiği bir gerçek. Kişinin bireysel ihtiyacının dışındaki konut ve iş yeri için ekonomiye etkili düzeyde katkı sağlayacak bir vergi tanımı yapılmalıdır. Konut kredilerinin verilmesinde, kredi alınacak konutta oturma şartı getirilmelidir." ifadesini kullandı.
Aksakal, ikinci el araç piyasasındaki fiyat artışlarına karşı da "Ticari amaçla araç alım satımı ile iştigal eden galericilerin, sıfır araç satışı yasaklanmalıdır. Sıfır araçların, sadece üretici firmaların yetkili bayileri eliyle tüketiciye ulaştırılması sağlanmalı, başka yerde satışına izin verilmemelidir." önerisinde bulundu.