DSP İstanbul adayının seçim vaatleri
Abone olDSP'nin İstanbul için yarışa girdiği Ahmet Vefik Alp, seçilirse neler yapabileceğini anlattı ve kendisinin adaylığına yapılan yakıştırmalara kulak asmadığını dile getirdi.
Yerel seçimlere az bir zaman kaldı. DSP İstanbul'da
Ahmet Vefik Alp'le yarışa girdi. MHP kökenli olan Ahmet Vefik Alp,
eleştiri oklarına da hedef olmuştu.
Alp’in adaylığı konusunda 5 DSP’li milletvekili genel başkan Zeki
Sezer’e mektup göndererek, “Ya kendisinin aday olmasını ya
da CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesini”
istemişti. DSP Genel Başkanı Sezer ise, yerel seçimlerde oyların
bölünmemesi için yapılan bu öneriye karşı çıkmıştı.
Ahmet Vefik Alp, adaylığının açıklanmasının ardından kendine bazı
yakıştırmalarda bulunulduğunu söyledi. Bunlara kulak
asmadığını dile getiren Alp, İstanbul için vaatlerini sıraladı.
İşte konuşmalarından satırbaşları;
"Benim için yeni sıfatlar var: ‘Profesyonel Aday’, ‘Kadrolu
Aday’, ‘Eski Ülkücü Şimdi Solcu’ gibi.. Işte sol oylar
bölünecekmiş, AKP nin değirmenine su taşınıyormuş gibi…Ben
bu yazıları üzülerek takip ediyorum ve bir türlü çağdaş demokrasiyi
özümseyemeyeceğimiz korkusuna kapılıyorum.
HALKA HİZMET İÇİN ADAY OLUYORUM
Birincisi, ben milletvekili adayı olmuyorum, siyaset
yapmaya gelmiyorum, halka hizmet için aday oluyorum. Bu
bir genel seçim değil, yerel yönetimleri seçiyoruz. Gerçek bir
belediye başkanının siyasi hırsı olmamalıdır. Herkesin başkanıdır
ve herkese eşit biçimde hizmet götürmelidir.
Ikincisi, Ben İstanbul, Türkiye için 25 yıldır projeler
hazırlıyorum. Dünyanın dört bir yanını sürekli gezip İstanbul gibi
sorunlu, hormonlanmış kentlerde neler yapıldığını gözlemliyorum.
İstanbul kanserli bir tümör gibi kontrol edilemez ölçekte
büyütüldüğünden, geri dönülmez noktaya yaklaştığımızdan ufuklu
projeler ortaya koymak zorundayım ve bunu büyük bir şevkle
yapıyorum."
DEPREMİN, SELİN SAĞI SOLU
YOK
"Ben öncelikle proje ve
vizyon adamı, sonra siyasetçiyim. Başkan olursam doğal
olarak temsil ettiğim partinin ideolojileri proje ve uygulamalarıma
bir ölçüde etki edecektir, ancak bu durum ikincil öncelikli
kalacaktır."
ÖNCELİKLİ REFERANSIM İNSAN, BİLİM VE
SANATTIR
"Ben bu çalışmalarımı doğup büyüdüğüm, ancak gözümün önünde kayıp
giden, kemirilen, yağmalanan İstanbul için yapıyorum.
Tekrar tekrar, azimle, hırsla belediye başkanlığına aday oluyorum.
Bu dönem DSP teklif etti. Şaibesiz, tertemiz bir siyasi kurum, 57.
Ecevit Hükümetinde de Başbakan Başdanışmanlığı görevini
yürütmüştüm. Yabancı değilim. İlçe, meclis adaylarımız ise
‘AA’ takımı gibi. DSP nin Büyükşehir Adayı olmaktan onur
duyuyorum.
Ancak, bugün benim esas siyasi partim
İstanbul projelerim, şehircilik stratejilerim, sosyal
kurgularımdır. Benim derdim İstanbul dur. Benim için bugün sağ sol
yok, İstanbul var. Sizin içinde öyle olmalıdır. Son dönemde
gördüğümüz en büyük zarar sağ-sol, laik-antilaik gibi
kamplaşmalardan olmuştur."
PROJELERİMİ MEZARA GÖTÜRMEK İSTEMİYORUM
"Ben Istanbul’a Başkan olup ‘Düzensizliğin
Düzeni’ ne son vermek için başkan adaylığını kabul ettim. Son 15-20
yıldır Belediye Başkanlığı için öncelikli olarak siyasi partiye oy
veren seçmenlerimiz, sağdandı soldandı muhabbeti yapan
basınımız ve yazarlarımız dönüp bir Istanbul’un haline baksınlar,
görsünler.
Her gün trafikte 3-4 saat tesbih çekmeyi, ambulansta sıkışıp
ölmeyi, ilkel bir mahallede yaşamayı, 5 kişi bir odada sürünmeyi,
Kentin rantının belli odaklara kaymasını, kaynakların günübirlik
projelere savrulmasını, şehrin tarihinin yeşilinin suyunun
yitirilmesini, Istanbul’un bir korku şehri haline gelmesini,
muhtemel bir depremde maaile betonlar arasında sandviç olmayı
istemiyorsanız artık sağı solu bırakıp bu sefer ehil adama
oy atın."