DSP Genel Başkanı Türker’den Gezi Parkı değerlendirmesi
Abone olDSP Genel Başkanı Masum Türker, Taksim Gezi Parkı olaylarına ilişkin, "Başbakan’ın üslubu çok önemlidir. Çünkü Başbakan’ın kabadayı üslubu ...
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Taksim Gezi Parkı olaylarına
ilişkin, "Başbakan’ın üslubu çok önemlidir. Çünkü Başbakan’ın
kabadayı üslubu insanları olumsuz bir şekilde etkilemektedir"
dedi.
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, partisinin
Trabzon’da yapılan olağan il kongresinde, gündemle ilgili
açıklamalarda bulundu.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, ’Gezi Parkı’ olaylarıyla ilgili
yaptığı açıklamada, "Taksim Gezi Parkı’nda olan olaylar, Türkiye’de
yaşanan baskılara halkın başkaldırısıdır. Burada halkın
başkaldırısı özellikle bu baskılara karşı öfkeleşme sürecidir ve
başlangıçta yalnız bir doğanın korunması amacı iken, uygulanan
baskılar, şiddet, tüm halkın bugüne kadar susturulma sarmalarına
girmiş olan bu direnişini açığa çıkartmasına neden olmuştur. Bu
olayın çok iyi okunması gerekir, sosyolojik bir olaydır. Bunun
izleri 12 Eylül’e kadar uzanır. 12 Eylül’den sonra depolitizasyon,
gençlerin kendini ifade etme özgürlüğünü engellemiştir, ortadan
kaldırmıştır. Gençler bunun arayışı içindedirler, kendilerini ifade
etmeyi düşünüyorlar. Diğer taraftan yaşanan diğer olgular,
özellikle ekonomideki sıkıntılar, hayat tarzına karışma, ’TC’nin
kaldırılmak istenmesi, ’Türk milliyetçiliğini ayaklar altına
alıyorum’ söylemi, halkı bir patlama noktasına getirmiştir.
Suriye’de ilişkilerde Başbakan’ın takındığı tavır ve Suriye ile
ilişkileri bir mezhep kavgası şeklinde yansıtıp, köprüye Yavuz
Sultan Selim adının verilmesi, Alevi ve Sünni vatandaşlar
tarafından tepkiyle karşılanmıştır ve bu sonuçları burada
görüyoruz" dedi.
"BAŞBAKAN’IN ÜSLUBU ÇOK ÖNEMLİ"
DSP Lideri Türker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan’ın üslubu
çok önemlidir. Çünkü Başbakan’ın kabadayı üslubu insanları olumsuz
bir şekilde etkilemektedir. İnsanlara empati ile yaklaşması
gerekmektedir. Hiç kimse onun şahsına karşı bir komplo kurmamıştır.
Ama kendisi taraf aramıştır, sorumlu aramıştır. Ve ister istemez
bugün halk Başbakan’ın istifa etmesini, hükümetin istifa etmesini
istiyor. Aslında halkın bu isteminin bir diğer adı seçim sandığının
hemen meydana getirilmesidir. Çünkü bugünkü hükümetle Başbakan da
istifa etse, nihayet aynı politikaları izleyen başka bir AK
Parti’li gelecek. Halk bunun arayışı içindedir ve eğer bu empati
bulunmaz, şiddete son verilmezse, bu tepkiler çok daha yaygın bir
hale gelecektir. Bülent Arınç’ın ’artık hiç kimseye dokunulmayacak,
özür diliyorum’ demesine rağmen İçişleri Bakanlığı’nın ’artık
eskisi gibi gaz olmayacak’ demesine rağmen, Türkiye’nin çok önemli
yerlerinde gaz bombaları atılmakta ve şu anda atılan gazlarla
kimyasal bazı ürünleri kapsadığı için, ilerde Türkiye ’kimyasal
silah kullanıyor’ diye suçlansa, Başbakan suçlansa hiç
şaşırmayacağız. Çünkü son günlerde bu gazlardan dolayı bazı
insanların yavaş yavaş solunum enfeksiyonuna yakalandığını
görüyoruz. İnşallah bu kullanılan gazlar böyle sonuçlara neden olan
gaz olmasın. Böyle bir şey olursa Türkiye için, dünya genelinde
olumsuz bir karar çıkmasına da neden olabilir. Şu anda bütün dünya
kamuoyu Türkiye’de olanları şiddetle kınıyor. Özellikle polisin
şiddeti tasvip edilmiyor. Polisin bu olayda özellikle hanımlara çok
daha şiddetli davranması kabul edilemez. Bugünkü bu başkaldırmadaki
en önemli unsur bayanlardır ve bugün bu sıkıntıyı son 30 yıldır en
çok bayanlar çekiyor. Hayat tarzlarına karışmıştır. Buna yapılan bu
başkaldırının bu noktadan değerlendirilmesi gerekir." DSP İl
Başkanlığı binasında yapılan tek listeyle olağan kongreye, mevcut
başkan Hadiye Solmaz seçildi.
(İHA)