DSP, AK Parti'yi topa tuttu!
Abone olMilletvekili yaşının 25'e düşürülmesi önergesinin DSP'ye ait olduğunu belirten DSP Genel Sekreteri Yağız, AKP'yi topa tuttu.
DSP Genel Sekreteri Süleyman Yağız'ın basın açıklaması.. AKP
Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçim
meydanlarında, "Seçilme yaşını 30'dan 25'e indireceğiz. Bunu sadece
biz söylüyoruz. Başka partiler de bunu bizden kopya çekiyor" diye
nutuklar atıyordu. Ama kendisini "tüccar siyasetçi" olarak
tanımlayan Sayın Erdoğan’ın vaadi ancak referandumluk oy alabildi.
Referandumdan korkan “tüccar siyasetçi”nin grubu da seçilme yaşını
indiren öneriyi geri çekmek istedi. Ancak oturumu yöneten TBMM
Başkanvekili'nin ısrarı üzerine ikinci turun son oylamasına razı
olmak zorunda kaldı. Sonuç yine değişmedi; "tüccar siyasetçi" gibi,
grubu da 366 oy alarak referanduma mahkûm oldu. Referandumsuz
çoğunluk olan 367’ye ulaşamadı. Aslında, "tüccar siyasetçi"nin
iddiası kesinlikle doğru değildi. Zira seçilme yaşının 30'dan 25'e
indirilmesi konusunu ilk kez Demokratik Sol Parti gündeme
getirmişti. Son olarak 2002 Seçim Bildirgesi'nde de bu konuda aynen
şu ifadeleri kullanmıştı: "Milletvekili olabilme yaşının hâlâ 25'e
indirilmemiş olması rejimin büyük bir ayıbıdır. O yüzden
nüfusumuzun yüzde 70'ine yaklaşan gençlik TBMM'de temsil
edilememekte, sorunlarını ancak meydanlarda, sokaklarda dile
getirebilmektedir. DSP, Meclis'te yeterli desteği sağlar sağlamaz
demokrasimizin bu ayıbını giderecek, gençliğin ülke yönetiminde söz
sahibi olabilmesinin yolunu açacaktır." (Sayfa 73) Bilindiği gibi,
3 Kasım 2002 Genel Seçimleri'ne gidilirken seçime karşı olduğunu
açıklayan ilk parti olmasına karşın, seçim bildirgesini ilk
açıklayan parti de Demokratik Sol Parti olmuştur. Dolayısıyla
seçilme yaşının 25'e indirilmesini gündeme getiren ilk partinin de
Demokratik Sol Parti olduğu konusu çok net biçimde ortaya
çıkmaktadır. Kaldı ki, Genel Başkanımız Sayın Bülent Ecevit,
seçilme yaşının 25’e indirilmesini, yıllar önce, 1961 Anayasası’nın
Kurucu Meclis’teki görüşmeleri sırasında Sayın Oktay Ekşi ile
birlikte gündeme getirmiş, ancak bu öneri kabul edilmemişti. Ama,
"Bu konuyu ilk kez biz gündeme getiriyoruz. Başka partiler de bunu
bizden kopya çekiyor" diyerek gerçek dışı beyanda bulunan “tüccar
siyasetçi”, TBMM'de 365 kişilik bir çoğunluğa sahip olmasına,
grubunu zorlamasına ve bir kısım oyu da CHP’lilerin vermesine
karşın ancak referandumluk oy sağlayabilmiştir. Dolayısıyla tezkere
ve güven oylamasında olduğu gibi, seçilme yaşının indirilmesiyle
ilgili oylamada da grubunun desteğini tam olarak alamamıştır. Demek
ki, grubunun "tüccar siyasetçi"ye güveni giderek azalmaktadır.
TBMM'deki tek muhalefet partisi CHP de seçilme yaşının 25'e
indirilmesi konusunda samimi davranmamıştır. Bu parti, orman
arazilerinin satışını da içeren ilgili yasanın geneline değil de
hiç olmazsa seçilme yaşını indiren maddesine tam destek verseydi,
gençlerden yana olduğunu göstermiş olurdu. Ama bu kadarını bile
yapamadı. Dolayısıyla AKP gibi CHP de başarılı bir sınav yerine
“tarihî bir fiyasko”ya imza atmış oldu. İnanıyoruz ki, halkımız ve
özellikle de gençlerimiz; hem iç, hem dış politikada zincirleme bir
beceriksizlik halkası oluşturan AKP'nin de muhalefet etmeyi dahi
yüzüne gözüne bulaştıran CHP'nin de bu tutumunu unutmayacaktır.
Zaten halkımız, beceriksiz AKP iktidarından da beceriksiz muhalefet
partisi CHP'den de bıkma noktasına gelmiştir. Çünkü iki parti de
halkımızda büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.