DPnin başına eski tüfek aday!

29 Mart yerel seçimlerinde hedeflediği oy oranına ulaşamadığı için olağanüstü kongre kararı alan DP'de Genel Başkanı Süleyman Soylu'nun kararını gözden geçirceğini açıklaması, liderlik için yeni isimlerin ortaya atılmasına neden oldu. Uzun zamandır aktif siyasetin dışında duran Hüsamettin Cindoruk'un DP Genel Başkanlığı için kolları sıvadığı iddia edildi.

Pazartesi gününden itibaren çalışmalarını Ankara'da sürdürecek olan Cindoruk'un, Süleyman Demirel, Tansu Çiller ve Mehmet Ağar'ın desteğini aldığı konuşuluyor.

SOYLU DA ADAY OLABİLİR

16 Mayıs 2009 günü Olağanüstü Büyük Kongresini gerçekleştirecek olan DP kongresinde Genel Başkan adaylığı için resmen bir isim gündeme gelmezken parti içindeki muhtemel lider adayları da fırsat kolluyor. DP Genel Başkanı Süleyman Soylu'nun "Aday olmama konusunda ilk günkü katılıkta değilim. Muhasebemizi yapıyoruz." açıklamasının ardından Hüsamettin Cindoruk'un da Genel Başkanlık yarışına katılma kararı aldığı iddiaları siyasi kulisleri hareketlendirdi.

CİNDORUK'UN DESTEKÇİLERİ ÇOK

[PAGE]

KARARINI ÇARŞAMBA AÇIKLAYACAK

Başkent kulislerinde, pazartesi gününden itibaren çalışmalarını Ankara'da sürdürecek olan Cindoruk'a Demirel, Çiller ve Ağar'ın da destek verdiği dillendiriliyor. Cindoruk'un özellikle 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüştüğü, kararını önümüzdeki hafta başında vereceği konuşuluyor. Süleyman Demirel'in, Hüsamettin Cindoruk'a, Demokrat Parti Genel Başkanlığı için aday olması yönünde telkinlerde bulunduğunu belirten parti kaynakları, Cindoruk'un adaylığını Çarşamba günü açıklamasının beklendiğini kaydediyorlar.

SOYLU'YA YOĞUN BASKI

Öte yandan, yerel seçimler sonrasında genel başkanlıktan istifa eden Süleyman Soylu'nun, il başkanları ve delegelerden kongrede genel başkanlığa yeniden aday olması yönünde yoğun baskı geldiği belirtiliyor. Hüsamettin Cindoruk'un, Soylu'nun kararının ne yönde olacağını anlamak için adaylığını önümüzdeki haftaya bıraktığı değerlendirmesi yapılıyor.

28 ŞUBATÇI, 27 NİSANCI, 367'Cİ

Hüsamettin Cindoruk, 28 Şubat sürecinde "postmodern darbe"yi savundu ve bu maksatla bir grup arkadaşıyla birlikte DYP'den ayrılıp Demokrat Türkiye Partisi'ni kurdu. DTP, 28 Şubat sürecinde kurulan Mesut Yılmaz başbakanlığındaki Anasol-D koalisyonuna katıldı. 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan genel seçimde partisi de kendisi de Meclis dışında kaldı ve DTP Genel Başkanlığı görevinden istifa etti.