Döviz kuru ve enflasyon ilaç krizini doğurdu! Hastalar yeni ilaçları kullanamıyor
Abone olİlaç sektöründe döviz kuru ve enflasyonun da etkisiyle karlılık oranı düşerken Türkiye'ye yeni ilaçların temini yapılamıyor. Eczaneler kapanma riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Hem hastalar için hem de eczaneler için oldukça zorlu bir
sürecin içinde olduğumuz bu günlerde, kurun yükselmesi ile kârlılık
oranları düşen eczaneler kapanma riskiyle karşı karşıya kalırken,
mevcut ilaç politikası ve kur sebebiyle hastalar da ilaçlara
erişemiyor.
Her yıl şubat ayında sözleşmelerini yenilen eczaneler artan döviz kurları altında eziliyor. Şubat ayından bu yana oluşan kur farkı ile ilaç fiyatlarının artması eczanelerin kar oranlarını düşürürken konuya ilişkin Cumhuriyet'e konuşan Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı temel noktanın ilaç fiyatları olmaktan çıktığını dile getirdi.
En büyük engel euro ve enflasyon
İlaçların ertelenebilir unsurlar olmadığına değinen Ercanlı,
hastaların ilaca ulaşmasındaki tüm engellerin en hızlı şekilde
kaldırılması gerektiğini ifade ederken en büyük engelin Euro kuru
ve enflasyondan kaynaklı ilaç üretiminde yaşanan problemler
olduğunu belirtti.
“En pahalı ilaç ulaşılamayan ilaçtır. Bir ilaç ulaşılamadık olduktan sonra fiyatının ne olduğunun bir önemi yok" diyen başkan Ercanlı, mevcut ilaç politikasına atıfta bulunarak Türkiye’de ilaç yokluğu yaşandığına işaret etti.
İlaç yokluğu sebebiyle eczanelerin verdiği hizmet sınırlanırken
eczane ekonomileri de her geçen gün eriyor ve sektörde ciddi bir
erozyon yaşanıyor.
Yüzde 80'i Türkiye'de yok
Uygulanan ilaç politikasının yurttaşların ilaca ulaşmasında engel
oluşturduğunu vurgulayan Ercanlı, “Yurt dışında yeni bulunan ve
tedaviye yeni giren ilaçların yüzde 80’i bugün uyguladığımız ilaç
politikası yüzünden maalesef Türkiye’de bulunmuyor” dedi.
Başkan Ercanlı, yurttaşların yeni ilaçlara ulaşamamasının sebebinin Türkiye’de uygulanan ilaç fiyat kararnamesinden ve fiyat listesinden kaynaklandığı belirterek mevcut politikalarda değişikliğe gidilmesi gerektiğini ifade etti.
İlaç kararnamesi 13 yıl önce yenilendi
Mevcut ilaç kararnamesinin en son 13 yıl önce yenilendiğine değinen
Ercanlı “Bu kararname ile hem ilaç gelirlerinin politikası
yürümüyor hem de hastalar ilaçsızlığa mahkum ediliyor”
açıklamasında bulundu.
“Bu iki sistem ile Türkiye’nin bir yere gidemediği artık çok net bir şekilde görüldü” diyen Ercanlı yaşanan problemlere ilişkin çözümün, ilaç kararnamesinin değişiminden ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun geri ödeme sisteminin yeniden yazılmasından geçtiğinin altını çizdi.
Sıkıntılar devam edecek
Ercanlı Türkiye’nin pek çok konuda olduğu gibi ilaçta da dışa
bağımlı bir ülke olduğunu ifade ederken, dışa bağımlığı bir ülke
olduğumuz sürece problemlere ancak geçici çözümler bulunabileceğini
ve kalıcı çözümün yerli ilaç sanayisinin artırılmasından geçtiğini
belirtti.
Ercanlı problemin çözümüne ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Yerli ilaç sanayisinin artırılması gerekiyor. Ayrıca yeni ilaç moleküllerini de yapabilen bir ülke konumuna da gelmemiz gerekiyor. İlacın ham maddesinden tutun bütün unsurlarını üretebilen bir ülke konumunda olup dışardan geleni montaj yapan bir ülke konumundan çıkmalıyız. Bu konumdan çıkmadığımız sürece aynı problemleri tekrar karşımızda görürüz.”
Eczacılardan reçeteli çağrı
Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı bu açıklamaları yaparken,
İstanbul’daki eczacılar da İstanbul Eczacılar Odası önderliğinde
eczane camlarına astıkları reçeteli afişlerle sektördeki güncel
sorunlara dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Eczane camlarına asılan reçete görünümdeki afişte de halkın ilaçlara erişiminde büyük bir engel olarak görülen ilaç fiyat kararnamesinin düzenlenmesi gerektiğine değiniliyor.
Hazırlanan reçetenin sonunda yer alan “Sistem çalışmadığı için manuel olarak yazılmıştır” notu dikkat çekiyor.
Reçete şeklindeki afişte tanı olarak ‘sağlıklı yaşam hakkının felci’ yazarken eczacılar isteklerini şöyle sıralıyor:
* Halkın ilaca erişiminde devasa sorunlar yaratan İlaç Fiyat Kararnamesi'nin yeniden düzenlenmelidir.
*Devlete iskonto yapmayan ilaç firmalarının neden olduğu vatandaş ve eczacı mağduriyetinin sona erdirilmelidir.
*Halk sağlığını hiçe sayan merdiven altı ürünlerin cirit attığı internet ortamındaki satışların engellenmelidir
*Euro kuru nedeniyle ortaya çıkan ilaç yoklarının önüne geçilmelidir.
*Kamu eczacılarının özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmelidir.
* Plansız şekilde ardı ardına açılan eczacılık fakülteleri nedeniyle ortaya çıkan istihdam problemlerine son verilmelidir.