Dörtgözle kanunu bekliyorlar.
Abone olÇocukların dünyasındaki vazgeçilmez olan çizgi filmde yerli üretim üretimin yok denecek kadar az olmasının nedeni belli oldu. Çizerler kanunun çıkmasını bekliyor.
Aksiyon dergisi bu sayısında çocukların müptelası olduğu çizgi
film konusunu kapak konusu yaptı. Geniş çaplı araştırmada
Türkiye'de çizgi filme olan ilgisizlik ve bu konuda çalışma
yapılamamasının nedenleri de ortaya kondu. İşte Aksiyon'un
araştırması: Müptelası olduğumuz kahramanlarının işleri tıkırında
gitse de çizgi dünyası ne ekranlarda göründüğü kadar renkli ne de
sorunsuz... Bu sektörde bilmediğimiz çok şeyler olduğu kesin. Neler
derseniz verecek çok cevabımız var!.. Renkli çizgilerden ibaret
olan çizgi film, sessiz sedasız da olsa hayatımızın her karesinde
kendine bir yer buldu. Bazen saatlerimizi karşısında tükettik,
bazen de göz ucuyla bakarken bıyık altından güldük. Ne kadar gerçek
dışı olduğunu zaman içinde kavrasak da çizgi filmlerin gözümüzdeki
kendine has çocuksuluğu ve çizgilerin rengi hiç değişmedi. Otuzlu
yaşlara ulaşmış olsak da pek çoğumuz renkli çizgilere kayıtsız
kalamadık. Dün Pembe Panter, Heidi, Ayı Yogi, Vikingler, Temel
Reis, Sinbad, Red Kit gibi çizgi karakterleri seyrederek büyüyen
neslin çocukları bugün Bugs Bunny, Donalt Amca, Tweety, Mickey
Mouse, Tom ve Jerry, Şirinler, Şeker Kız Candy ve Tazmania Canavarı
gibi ekran yıldızlarını izliyor. İzlemekle kalmıyor, çizgi
kahramanların figürleri ile bezenmiş ürünleri satın alıyor, onların
resimlerinin olduğu tişörtleri giyiyor, üzerinde Tom ve Jerry'nin
olduğu bardaktan sütünü içiyor, Donalt Amca'lı kalemleri, silgileri
kullanıyor. Kendine has büyüsü ile çizgi filmler, çocukları içinde
bulundukları hayal dünyasından alıp, kurgulanmış bir başka dünyaya
taşıyor. Hem de neredeyse yasa haline gelmiş kuralları ile
birlikte. Bilinen tesadüfler, korku seansları, kovalamacalar ve
güldüren sevimli aksilikler çizgi dünyasının vazgeçilmez
kurallarıdır adeta... Nitekim, çizgi filmlerde havada asılı kalan
biri bu durumun farkına varıncaya kadar yere düşmez mesela... Korku
anında bütün tabiat kanunları etkisiz hale gelir; bir kötü ses
çizgi karakterin dimdik havaya sıçramasına neden olur; bu hareket
genelde bir avizenin kordonunda, bir bayrak direğinin ucunda ya da
bir ağacın tepesinde son bulur. Ayrıca, bir kedi bulunduğu kabın
şeklini alabilir, farenin girdiği deliğe pekala o da girebilir.
Eylem her ne olursa olsun eğlenceli bir tarafı muhakkak vardır.
Walt Disney'de dünyanın en iyi animatörleri çalışıyor. Bütün çizgi
filmler, devasa stüdyolarda her biri kendi alanında başarılı 150
ila 200 kişi tarafından hazırlanıyor. Her bir saniye için 25 resim
çiziliyor. Bu da görüntü kalitesini yükseltiyor. Japon animeleri
ise, birbirinden bağımsız şirketler tarafından yapılıyor. Pazara
hakim bir şirket yok. Japon çizgi filmleri çocuklar kadar gençlere
ve yetişkinlere de hitap ediyor. Japonlar, bir saniye için ortalama
12—16 resim kullanıyor. Walt Disney'de yapılan çizgi filmin bir
dakikası 6 bin dolara mal olurken, Japon filmlerinde bu maliyet 3
bin 500 ila 4 bin dolar arasında değişiyor. Fransa ve Japonya'da
yapılan çizgi filmlerin yüzde 70'inin maliyeti devlet ve özel
kuruluşlar tarafından karşılanıyor. Yıllık cirosu yaklaşık 60
milyar dolar olan Walt Disney ise devlet desteği almıyor; çünkü
1970'lerde ürettiği çizgi filmlerin bile gösterim hakkını satarak
büyük kazançlar elde ediyor. Ayrıca bol Oscar ödüllü film
şirketleri, televizyon kanalları ve Disneyland'lerden yüklü paralar
kazanıyor. Türkiye'de çizgi film sektörü ne durumda? Dünyadaki
gelişmelerin aksine Türkiye'de ne çizgi film sektöründen ne de alt
pazarlarından bahsetmek mümkün... Sektör, birbirinden bağımsız
küçük stüdyolardan ve atölyelerden oluşuyor. Üretim ise yok denecek
kadar az. Televizyonda yayınlanan çizgi dizilerin neredeyse tamamı
Amerikan ve Japon ürünü. Ülkemizde ayda 2 bin saat çizgi film
gösterimi yapılıyor. Bunların yüzde 1'i bile yerli yapım değil.
Gösterilen çizgi filmlerin yüzde 60'ı Japon, geri kalanı da
Amerikan yapımı. Türkiye'de bu zamana kadar yapılmış tüm yerli
yapım çizgi filmler dört saatten fazla değil. Televizyon kanalları
da yerli yapımlar olmadığı için yabancılara ait çizgi filmleri
yayınlamak zorunda kalıyor. Sera Prodüksiyon Yapım Şirketi ve çizgi
film pazarlama şirketi sahibi İlker Demirel, pazarlamaya çalıştığı
200'ün üzerindeki çizgi filmden sadece otuzunun yerli yapım
olduğunu söylüyor. Bir türlü çıkmayan çizgi film yasası Türkiye'de
yerli çizgiler ancak 20 saniyelik reklam filmlerinde gösteriliyor.
Animatör ağırlıklı ders veren tek okul Eskişehir Anadolu
Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü. 14 yıl önce açılan
okuldan bugüne kadar 200 öğrenci mezun oldu. Çizgi film sektörü
olmadığından, mezunların hemen hemen hepsi ya film yapım
şirketlerine ya da reklam ajanslarına yöneliyor. Yerli çizgi
filmler Elle, Düşler Evi, Elif Video, Anatolia, Adım Prodüksiyon,
Sera Prodüksiyon gibi yapım şirketleri tarafından üretiliyor.
Devlet desteği neden sona erdi Hiçbir destek almadan ayakta durmaya
çalışan bu şirketler, çizgi dünyasının Türkiye'de sektör haline
gelememesini 'çizgi film kanunu'nun çıkmamasına bağlıyor. Çizgi
film yapımcıları 8 yıldır bu kanunu bekliyor. Kanun çıkarsa, tüm
televizyon kanalları yüzde 5 yerli yapım çizgi film gösterimi
yapmak zorunda. Söz konusu kanun bütün ülkelerde olmasına rağmen
Türkiye'de yok. Gün içinde yayınladığı uzun süreli çizgi film
kuşaklarıyla dikkat çeken Show Televizyonu Programlar Birimi, bu
eleştirilere katılmıyor. Yerli yapımcıların değerlendirmelerini
haksız buluyor ve çizgi film piyasasında bir tekel olduğunu
hatırlatarak sektörün yabancı şirketlerin kontrolü altında olduğunu
vurguluyor. Türk çizgiler Ortadoğu pazarında Türkiye'de, yerli
çizgi filmler genelde Samanyolu ve Kanal 7 gibi kanallarda
izleyicinin karşısına çıkıyor. Bir de Ortadoğu ülkelerinde kendine
yer buluyor. Halihazırda çizgi filmlerimiz İran, Suudi Arabistan,
Endonezya, Malezya, Irak, Tunus, Mısır, Ürdün, Tayvan gibi
ülkelerde gösteriliyor. Sinemada olduğu gibi çizgi filmde de
gelişmiş tek Müslüman ülke İran. Diğer ülkelerdeki boşluğu
Türklerin yaptığı çizgi filmler dolduruyor. Ayrıca, bu işi öğrenmek
için Irak, Suudi Arabistan, Tunus, Ürdün, Cezayir, Mısır, Endonezya
gibi ülkelerden gençler Türkiye'ye geliyor. Amaçları, yapım
şirketlerinde çalışıp öğrendikleri bilgileri ülkelerinde uygulamak.
Bu geri dönüşümden dolayı İslamî çizgi film açısından Ortadoğu
ülkelerinde bir canlanma görülüyor. Nerede Türk çizgi kahramanımız?
Ali Osman Emiroğlu, çizgi romanlardan yola çıkarak bir çizgi film
kahramanı ortaya çıkarılabileceğini savunuyor. Emiroğlu'na göre,
eğer çizgi roman kahramanı tanınırsa bunu çizgi diziler ve sinema
filmleriyle destekleyerek bir kahraman ortaya çıkarılabilir.
Damlacık ve Toraman adında iki karakter çalışması olan animatör
Orhan Bal, bir kahramanın oluşması için filmin dizi şeklinde
olmasının şart olduğunu söylüyor. Sevimli ve bir o kadar da
karmaşık çizgi dünyasında yeni gelişmeler, beklenen yasanın
çıkmasıyla farklı farklı renklere bürüneceğe benziyor. Zamanla
canlanan yerli çizgi film camiası belki de Ortadoğu'ya tamamen
hakim olabilecek. Belki de bir Türk çizgi film kahramanı yakın
zamanda ekranlarda boy gösterebilir ve tarafınızdan sevilmeyi
bekliyor olabilir. Kaynak: Aksiyon Dergisi