Dört yeni film vizyonda
Abone olBu filmlerden ilki Lars Von Trier'in Cannes Film Festivali'nde aday gösterilen ve Film Ekimi'nde de yer alan filmi 'Manderlay'. Korku sevenler 'The Amityville Horror'u
Bu hafta dört yeni film vizyona girdi. Lars Von Trier'in
'ABD-Fırsatlar Ülkesi' üçlemesinin ilk filmli Nichole Kidman'ın
başrolde yer aldığı 'Dogville'di. 30'ların Amerika'sında Rock
dağlarında bir kasabada peşindeki gangsterlerden kaçan güzeller
güzeli Grace, bir kasabaya sığınmak zorunda kalmış ve kasaba halkı
da arasına alarak sahip çıkmıştı. Fakat Grace'in konumunun
kendileri açısından da bir tehlike arz etmesiyle, aralarındaki
ilişki farklı boyutlar kazanmaya başlamıştı. Trier'in kendine özgü
tarzıyla sinema ve tiyatroyu karıştırarak her şeyi bir adım daha
çılgınlığa doğru götürdüğü ikinci filmi 'Manderlay'de Grace ve
babası, yerleşecek uygun bir yer bulmak üzere Dogville kasabasından
güneye doğru yola çıktıklarında Alabama eyaletinde, Manderlay
adında bir çiftlik köyünde dururlar. Grace, kapısı zincirli bu
köyün içinde, beyaz sahipler ve siyah kölelerle karşılaşır. Babası,
başkalarının işine karışmamasını tavsiye etse de Grace, kölelere
bir vicdan borcu olduğunu düşünür ve bu kasabayı özgürleştirerek
ilk hasatlarına kadar burada kalmaya karar verir. Öykü, ilk filmde
olduğu gibi John Hurt’ün sesinden anlatılıyor. Filmde Bryce Dallas
Howard, Willem Dafoe, Udo Kier, Jean-Marc Barr ve Lauren Bacall rol
alıyor. Korku sevenlere 'The Amityville Horror' Korku sinemasını
sevenler için 'The Amityville Horror' da 'Dehşet Sokağı' adıyla
vizyona girdi. Tipik lanetli ev filmlerinin ilk versiyonlarından
biri olarak bilinen filmin ilk versiyonu 1979'da çekilmiş. Ardından
sayısız korku filmine ilham veren filmde 1973'te, Long Island
Amityville'deki Defeo ailesine ait evde bir katliam yaşanır. Ronald
Defeo, altı kişilik ailesinin hepsini planlayarak öldürür ve
olaydan bir yıl sonra yeni bir hayata başlama heyecanındaki genç
Lutz çifti çocuklarıyla birlikte aynı eve taşınır. Ancak evde kötü
birşeyler vardır. Yönetmenliğini Andrew Douglas'ın yaptığı filmde
Ryan Reynolds, Melissa George, Philip Baker Hall rol alıyor.
Bloom'lu 'Elizabethtown' Yönetmenliğini Cameron Crowe'un yaptığı
'Elizabethtown' adlı film de bu hafta gösterime girdi. Drew Baylor
(Orlando Bloom) spor ayakkabıları üreten büyük bir şirkette
ayakkabı tasarımcısı olarak görev yapmaktadır. Patronuyla arası çok
iyidir. Şirketin yükselen yıldızı olarak tanınmaktadır. Ancak son
yaptığı spor ayakkabı tasarımındaki hatası nedeniyle kampanya
fiyaskoyla sonuçlanır ve kovulur. Annesi Sussan Sarandon'dan gelen
telefonla, babasının öldüğü haberini de alan Baylor'ın babasının
cenazesini alıp getirmek için bir an önce uçağa atlayıp Kentucky
eyaletindeki Elizabethtown'a hareket etmesi gerekir. Hayatta olduğu
sırada hiç geçinemediği babasının cenazesini almaya giderken
Baylor, uçak yolculuğu sırasında Claire (Kirsten Dunst) adlı
hostesle tanışır. Hayata daima pozitif açıdan bakan bir kadın olan
Claire, Drew'in hayatının akışını değiştirecektir. Kentucky'e
ulaşan Drew orada babasının hayatı ve aile kökenleri üzerine o güne
kadar duymadığı çok sayıda detay öğrenir. Claire'in de yardımıyla
kendi kaderiyle ilgili birtakım olasılıkları keşfetmeye başlar.
'Beyin Avcıları' da vizyonda Renny Harlin'in yönettiği 'Beyin
Avcıları' da gösterime girdi. Sekiz FBI ajanının tek isteği iyi bir
'Beyin Avcısı' olmaktır. Gruptaki ajanlardan biri gerçekten bir
katildir ve kim olduğu bilinmemektedir. Herkesin birbirine katilmiş
gibi yaklaştığı bu gergin ortamda normal bir ajandan farklı
vasıflar taşıyan Harris eğitimci rolünü üstlenir. Gruptakilerden
kimse birbirini tanımaz. Tek bildikleri bir adada, kendilerine
verilen kısıtlı zaman zarfında gerçek katili bulup, akıllıca
kurgulanmış cinayet planını çözmek zorunda olduklarıdır. Filmde
Eion Bailey, Clifton Collins, Vil Kemp, Val Kilmer gibi isimler rol
alıyor.