Dördüz bekleyen 65 yaşındaki Alman anne: Korkmuyorum
Abone ol13 çocuğu olan ve dördüz doğurmaya hazırlanan 65 yaşındaki Alman anne Annegret Raunigk, 70 yaş ve sonrasında çocuk büyütmekten korkmadığını söyledi.
13 çocuğu olan ve dördüz doğurmaya hazırlanan 65 yaşındaki Alman anne Annegret Raunigk, 70 yaş ve sonrasında çocuk büyütmekten korkmadığını söyledi.
Alman RTL televizyonuna konuşan Raunigk, küçük kardeş sahibi olmak isteyen dokuz yaşındaki kızı Leila'nın dileğini yerine getirmek için hamile kalmaya karar verdiğini belirtti.
Yaşı nedeniyle neleri yapabileceği neleri yapamayacağı konusundaki toplumsal kalıplara karşı mücadele etmenin zor olduğunu belirten Raunigk, “Madem ki bilim benim hamile kalmamı sağlayabiliyor, o zaman herkes kendi kararını verebilmeli” dedi.
Raunigk, Ukrayna’daki bir klinikte kimliği bilinmeyen bir erkekten alınan sperm ve yine kimliği bilinmeyen bir kadından alınan yumurtalarla hamile kaldı.
Olasılık 13 milyonda bir
Almanya’da bu uygulama yasal değil.
Döllenen yumurtalar Raunigk’in rahmine yerleştirildi ve doktorların tahminlerinin aksine sonuç başarılı oldu.
2005"te çekilen fotoğrafta, Raunigk (solda) kucağında Leila ve diğer çocuklarıyla
Doğal yollardan dördüzlere hamile kalma olasılığı 13 milyonda bir.
İlkokul öğretmeni olan ve doğumdan sonra emekliye ayrılmayı planlayan Raunigk, hamileliğinin beşinci ayında ve doğum sezaryenle olacak.
Leila'ya doğal yollardan hamile kalan Annegret Raunigk, yaşı nedeniyle bebeklerini emziremeyecek.
Beşinci eşinden de ayrılan Raunigk, çocuklarını büyütmesine yardım edecek başka bir erkek istemediğini söyledi.
Hamileleliği sorunsuz geçerse Raunigk dünyada dördüz doğuran en yaşlı kadın olacak.
Ancak en yaşlı doğum yapan kadın ünvanı resmi olarak İspanya'da 2006'da 66 yaşındayken ikiz doğuran Maria del Carmen Bousada Lara'ya ait.
Fakat bazıları bu rekorun Hindistan'da 2008'de 70 yaşında ikiz doğuran Omkari Panvar'a ait olduğunu iddia ediyor.
65 yaşında hamilelik nasıl mümkün?
Peki bu kadar "ileri" yaşta hamilelik tıbbi açıdan nasıl mümkün oluyor?
Menopoza giren kadınların yardım almadan hamile kalmaları mümkün değil.
Hamile kalabilmeleri için ya başka bir kadının, ya da önceden dondurdukları kendi yumurtalarını kullanmaları gerekiyor.
35'ten sonra...
Kadınların doğurganlığı yaş ilerledikçe düşüyor. Kişiden kişiye farklılık göstermesine karşın bu süreç genellikle 35'inden sonra hızlanıyor.
Her şey yumurtalara bağlı.
Kız çocukları, hayatları boyunca sahip olacakları yumurtalarla doğuyor ve menstürasyon ile birlikte bunları kaybetmeye başlıyorlar.
40 yaşlarına geldiklerinde kadınların iyi kalitedeki yumurtalarının sayısı hızla azalıyor.
Döllenmiş yumurtanın kullanılabilmesi için doktorların ana rahminin buna uygun olduğuna bakması gerekiyor.
Doktorlar, kadınlara kısa süreli östrojen tedavisi verebilirler. Bu, rahim zarını kalınlaştırmak ve embriyo için ortamı hazırlamak amacıyla yapılıyor.
Risk fazla
Döllenmiş yumurtanın rahme yerleştirilmesinden sonra kadının hamileliğini desteklemesi için daha fazla hormon almaya devam etmesi gerekiyor. Çünkü yumurtalıkları tam olarak çalışan daha genç kadınların aksine, kendi kendilerine hormon üretemiyorlar.
İngiltere'nin Birmingham kentinden IVF uzmanı Dr. Sue Avery, "Yumurtalıkları alınan kadınlara uygulanan yöntemin büyük ölçüde aynısı" diyor.
Dr. Avery daha yaşlı hamile kadınların daha dikkatli izlenmesi gerektiğini, çünkü yüksek tansiyon ve gebelik şekeri gibi hamilelikle bağlantılı komplikasyonlara daha açık olduklarını söylüyor.
Yumurta genç bir kadından alınırsa...
Ancak yumurta genç bir anneden alınmışsa, bu durum değişebiliyor.
Dr. Avery "Kadının kendi yaşlı olmasına rağmen, yumurta genç bir kadına ait olduğu için hamilelik hormonal olarak destekleniyor. Sanki genç bir kadın hamile kalmış gibi oluyor" diyor.
ABD'de 101 hamile kadınla yapılan bir araştırmada, başkasından alınan yumurtayla hamile kalan 50 yaşın üstündeki kadınlarda sorunla karşılaşma riskinin bu yolla hamile kalan daha genç kadınlardaki gibi olduğu tespit edildi.
Sonuç olarak bu annenin yaşına değil fiziksel açıdan ne kadar güçlü olduğuna bağlı.
Genç hamileliği gibi
Uzmanlara göre Raunigk'in hamileliğindeki en önemli risk faktörü, taşıdığı bebeklerin sayısı.
Çoklu hamilelikler, - ikiz, üçüz, dördüz ya da daha çoğu - doktorlar tarafından her zaman daha riskli değerlendiriliyor.
Bu yüksek tansiyon vepre-eklampsinin yanı sıra (gebeliğin ikinci yarısında gelişebilen bir hastalık) prematüre doğum olasılığını ve bebeğin az kilolu doğma riskini artırıyor.