Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan ve dünyanın en lezzetli yiyeceklerinden biri olan dondurma, ilk müzesine kavuştu. Yaygın bir hikayeye göre tarihi M.Ö. 4. yüzyıla, boğazına düşkünlüğüyle bilinen Roma İmparatoru Neron’a dayandığı söylenen dondurmanın, M.Ö. 12 bin yıllarında da yendiğini biliyor muydunuz? Ya gerçek İtalyan dondurmasının tarihinin 16. yüzyıla uzandığını ve Fransa Kralı 2. Henri’nin karısı Caterina de’ Medici’nin hizmetinde bulunan Floransalı simyacı ve astrolog Cosimo Ruggieri tarafından keşfedildiğini? M.Ö. 12 bin yılından, M.S. 13. yüzyıla kadar kar ile sütten elde edilen ve sorbenin atası da denilebilen karışım, Orta Çağ’da sorbeye (meyveli buz) dönüştü. Rönesans Dönemi’nde bir saray tatlısı halini alırken, 1600’lü yıllarda halkın da yiyebileceği bir gıda olan dondurma, 19. yüzyılda bir zanaate dönüşmeye başlayınca adeta “altın” yıllarını ilan etti. Müze öyle gösteriyor ki, dondurmanın hem sağlığa hem de ruh sağlığına iyi geldiğini ilk kez kaleme alan, 1775 yılında sorbelerle ilgili bir kitap hazırlayan Napolili hekim Flippo Baldini. Bu mükemmel soğuk yiyeceği tamamlayan külahlar ise, ilk kez 19. yüzyılın başlarında kullanılmaya başlandı. Bu tarihlerden önce sokakta satılan dondurmalar, ya cam bardaklara, ya kağıt konilere ya da iki bisküvi arasına konuyordu. Dondurma sevip de, bu ve benzeri bilgileri merak edenler için Bolonya kenti Anzola Emilla kasabasında bir müze açıldı. Carpigiani Dondurma Müzesi (Museo del Gelato), dondurma konusunda akla takılan her şeyin cevabını bir araya topladı. İlk olma özelliğini taşıyan müze, 66 yıldır ünlü dondurmaların makinelerini üreten ve 100 ülkeye ihraç eden Carpigiani şirketine bağlı vakıf tarafından, Dondurma Üniversitesi’nin yerleşkesinde hayata geçirildi. 2 milyon Euro’ya mal olan müzeyi hayata geçiren Bruto ve Poerio Carpigiani Vakfı Başkanı Romano Verardi, “Bu mükemmel soğuk yiyeceğe, tarihi hakkını vermek için bu müzeyi kurduk. Dünyada her gün 150 milyon kişinin, bizim makineleremizle üretilen dondurmayı yediğini düşünürsek, bu müzeyi neden Carpigiani’nin açtığını açıklamış oluruz” diye kuruluş amacını açıklıyor. Carpigiani Dondurma Üniversitesi eğitmenlerinden Luciano Ferrari, iyi ve lezzetli bir dondurmanın sırlarını DHA mikrofonuna şöyle anlattı: “Sırlar aslında çok fazla ama en önemlisi malzemeden dengeli bir karışım yaratmak. Bu, güçlü bir yoğunluk elde etmemizi, kremsiliği sağlar. Bu bir dondurma için seçkinliktir. Karışımın sert yapıya sahip olmaması, damakta hoş bir tat bırakmasına neden olur.” “Buna Türk dondurmasını (Maraş) örnek verebilirim. Benim inanılmaz hoşuma gitti ve bir dondurma ustası olarak çok tatmin etti. Müthiş bir işçilik söz konusu. Bu hale dönüşebilen bir karışım gerçekten inanılmaz. Bu kadar yumuşak, kremsi, pürüzsüz bir kütle, güçlü bir dondurma için çok hoş. İtalyan dondurması nasıl mükemmelse Türk dondurması da öyle” diye Maraş dondurmasına övgüler düzdü.