Dolmabahçede Alevi zirvesi
Abone olCem Vakfı Başkanı Doğan, Başbakan Erdoğan'a 6 taleplik listeyi iletti, Erdoğan da endişesini..
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün Alevi Vakıfları Fedarasyonu
Onursal Başkanı ve Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan ile
bir araya gelerek 'tarihi' bir zirveye imza attı.
Son derece yapıcı bir ortamda geçen görüşmede Doğan taleplerini dile getirirken. Erdoğan'ın da sık sık İslam anlayışı arasında çatışma çıkabilir endişesini aktardığı öğrenildi.
Dün akşam Dolmabahçe Sarayı’ndaki çalışma ofisindeki görüşme yaklaşık 2 saat durdu. AK Parti'nin iktidara geldiği 6 yılın sonunda, Erdoğan'ın daveti üzerine gerçekleşen zirvede Doğan, 2002'de İstanbul'da Türkiye ve Avrupa'daki 632 Alevi temsilcinin katılımıyla gerçekleşen ve 1200 delegenin oybirliğiyle kararlaştırılan 6 talebi dile getirdi.
KİMLER KATILDI?
Erdoğan'ın Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde dün saat 16.50'de yapılan zirveye Doğan ile Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Doğan Bermek, Alevi Dernekleri Başkanı Metin Tarhan, Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır ve Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Ali Rıza Uğurlu katıldı. Erdoğan'ın yanında AKP'nin Alevi kökenli milletvekili Reha Çamuroğlu ile Devlet Bakanları Mehmet Aydın ve Sait Yazıcıoğlu hazır bulundu.
Doğan, yaptığı açıklamada, görüşmenin Başbakan’ın daveti üzerine gerçekleştiğini söyledi. Doğan, “Kendileriyle uzun uzadıya Alevi İslam anlayışını benimseyen 25-30 milyona yakın insanın, devleti yönetme sorumluluğu yüklenmiş bulunan hükümetten isteklerini yüz yüze konuşma olanağı bulduk’’ dedi. Doğan şunları söyledi:
İŞTE İSTENEN TALEPLER
“Alevi yurttaşlarının bütçeden pay almasını, Alevi İslam anlayışıyla ilgili bilgilerin, sağlıklı bir biçimde, Alevi yurttaşların inanç önderlerinin kabul edebilecekleri biçimde ders kitaplarına konulmasını, devlete ait televizyon kanallarında ve radyoda Sünni İslam’a tanınan konuşma hakları oranında Alevilere de haklar tanınmasını ve başka inançlara sahip olanlara da bu hakların verilmesini istedik.”
Doğan, bir gazetecinin, “Başlatılan Alevi açılımı sonra sekteye uğradı. Sizce hükümet niçin bugün seçim öncesi yeniden bunu gündeme getirdi, yeniden sahiplendi?’’ sorusunu ise şöyle yanıtladı:
SEÇİM HAVASI KOKAN BİR BEYANDA BULUNMADILAR
“Seçim havası kokan bir beyanda bulunmadılar. ‘Eğer siz böyle düşünüyorsanız, bu meseleyi çözmek bizim açımızdan zor olmaz’ dediler. Başbakan, ‘Seçimden sonra bu konuyu daha da ileriye götüreceğiz’ demekle seçim yatırımı eleştirisini göğüslemiş oldu. Önümüzdeki dönemde gerçekten çözüm getirmek istiyorlar mı göreceğiz. Eğer hükümetin niyeti samimiyse, ciddiyse, seçim sonrası bu meseleyi çözüme bağlama iradesi varsa, o güne kadar yapılacak görüşmelerde mesafe kat edilebilir. Seçimlerden sonra Başbakan tekrar davet ederse, o davete icabet eder, çözüm önerilerimizi ete kemiğe büründürecek hale getirebiliriz.’’
ERDOĞAN ENDİŞESİNİ DİLE GETİRMİŞ
İzzettin Doğan, Başbakan’ın kendilerini dikkatle dinlediğini ve zaman zaman ‘Bu İslam anlayışıyla bugün egemen olan İslam anlayışı arasında bir çatışma çıkabilir mi, bir kargaşa yaratabilir mi?’ gibi tereddütlerini
dile getirdiğini söyledi. Doğan, ‘Bunun gerçekleşmeyeceğini, çünkü Türkiye’de bin yıldır yaşayan Alevilik-Sünniliğin bugüne kadar hiçbir biçimde karşı karşıya gelmediğini, çatışma içine girmediğini anlattık’ dedi.
Son derece yapıcı bir ortamda geçen görüşmede Doğan taleplerini dile getirirken. Erdoğan'ın da sık sık İslam anlayışı arasında çatışma çıkabilir endişesini aktardığı öğrenildi.
Dün akşam Dolmabahçe Sarayı’ndaki çalışma ofisindeki görüşme yaklaşık 2 saat durdu. AK Parti'nin iktidara geldiği 6 yılın sonunda, Erdoğan'ın daveti üzerine gerçekleşen zirvede Doğan, 2002'de İstanbul'da Türkiye ve Avrupa'daki 632 Alevi temsilcinin katılımıyla gerçekleşen ve 1200 delegenin oybirliğiyle kararlaştırılan 6 talebi dile getirdi.
KİMLER KATILDI?
Erdoğan'ın Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde dün saat 16.50'de yapılan zirveye Doğan ile Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Doğan Bermek, Alevi Dernekleri Başkanı Metin Tarhan, Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır ve Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Ali Rıza Uğurlu katıldı. Erdoğan'ın yanında AKP'nin Alevi kökenli milletvekili Reha Çamuroğlu ile Devlet Bakanları Mehmet Aydın ve Sait Yazıcıoğlu hazır bulundu.
Doğan, yaptığı açıklamada, görüşmenin Başbakan’ın daveti üzerine gerçekleştiğini söyledi. Doğan, “Kendileriyle uzun uzadıya Alevi İslam anlayışını benimseyen 25-30 milyona yakın insanın, devleti yönetme sorumluluğu yüklenmiş bulunan hükümetten isteklerini yüz yüze konuşma olanağı bulduk’’ dedi. Doğan şunları söyledi:
İŞTE İSTENEN TALEPLER
“Alevi yurttaşlarının bütçeden pay almasını, Alevi İslam anlayışıyla ilgili bilgilerin, sağlıklı bir biçimde, Alevi yurttaşların inanç önderlerinin kabul edebilecekleri biçimde ders kitaplarına konulmasını, devlete ait televizyon kanallarında ve radyoda Sünni İslam’a tanınan konuşma hakları oranında Alevilere de haklar tanınmasını ve başka inançlara sahip olanlara da bu hakların verilmesini istedik.”
Doğan, bir gazetecinin, “Başlatılan Alevi açılımı sonra sekteye uğradı. Sizce hükümet niçin bugün seçim öncesi yeniden bunu gündeme getirdi, yeniden sahiplendi?’’ sorusunu ise şöyle yanıtladı:
SEÇİM HAVASI KOKAN BİR BEYANDA BULUNMADILAR
“Seçim havası kokan bir beyanda bulunmadılar. ‘Eğer siz böyle düşünüyorsanız, bu meseleyi çözmek bizim açımızdan zor olmaz’ dediler. Başbakan, ‘Seçimden sonra bu konuyu daha da ileriye götüreceğiz’ demekle seçim yatırımı eleştirisini göğüslemiş oldu. Önümüzdeki dönemde gerçekten çözüm getirmek istiyorlar mı göreceğiz. Eğer hükümetin niyeti samimiyse, ciddiyse, seçim sonrası bu meseleyi çözüme bağlama iradesi varsa, o güne kadar yapılacak görüşmelerde mesafe kat edilebilir. Seçimlerden sonra Başbakan tekrar davet ederse, o davete icabet eder, çözüm önerilerimizi ete kemiğe büründürecek hale getirebiliriz.’’
ERDOĞAN ENDİŞESİNİ DİLE GETİRMİŞ
İzzettin Doğan, Başbakan’ın kendilerini dikkatle dinlediğini ve zaman zaman ‘Bu İslam anlayışıyla bugün egemen olan İslam anlayışı arasında bir çatışma çıkabilir mi, bir kargaşa yaratabilir mi?’ gibi tereddütlerini
dile getirdiğini söyledi. Doğan, ‘Bunun gerçekleşmeyeceğini, çünkü Türkiye’de bin yıldır yaşayan Alevilik-Sünniliğin bugüne kadar hiçbir biçimde karşı karşıya gelmediğini, çatışma içine girmediğini anlattık’ dedi.