Dolmabahçe ve Ortaköy Camii tehlikede!
Abone olTürkiye’nin iklim değişikliğine uyum sağlayabilmesi için yapılması gereken yatırımların miktarı ise toplam 32.5milyar dolar olarak hesaplandı.
Kışın kurak geçmesiyle birlikte küresel
ısınma ve buna bağlı iklim değişikliği tekrar gündemdeki yerini
artırdı. Değişen iklim koşulları ekonomide de dönüşüm ihtiyacını
doğuruyor.
Türkiye’nin iklim değişikliğine uyum sağlayabilmesi için yapılması gereken yatırımların miktarı ise toplam 32.5milyar dolar olarak hesaplandı. HaberTürk'ten Seçkin Ürey'in haberine göre, Dünya Bankası’nın iştiraki Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa Yatırım Bankası’nın (EBRD) hazırladığı “Pilot İklim Değişimine Uyum Sağlama Pazar Çalışması: Türkiye” başıklı rapora göre Türkiye’de iklim değişikliğinin etkileri 2020’li yıllardan itibaren yükselen sıcaklık, kuraklıkta sıklaşma, azalan su, düşen yağış, artan fırtınalar ve seller, denizin kabarması kendini daha fazla hissettirecek.
Türkiye’nin de buna uyum
sağlaması için yatırım yapması gerekecek. Toplam 32.5 milyar
dolarlık yatırımda en büyük pay, 17.3 milyar dolarla bina
yalıtımına gidecek. Raporda yatırım dönüşünde kullanılan
göstergeler arasında yer alan iç verim oranları da hesaplandı.
Verimli su işleme, yeşil çatı ve yağmur suyu toplamda iklim
değişikliği karşısında yapılması gereken yatırımlar arasında yer
alıyor. Ancak iç verim oranları negatif olarak
hesaplandı.
SULAMA 30 YILDA YÜZDE 45 ARTAR
Raporda, Türkiye’deki
başlıca sektörlerin iklim değişikliğinden nasıl etkilenecekleri ele
alındı. Bugüne kadar dile getirilen diğer örneklerde olduğu
gibi tarımiçin karamsar
bir tablo çizildi. Rapora göre iklim değişikliğine uyumiçin gerekli
yatırımlar yapılmazsa Türkiye’detarımüretiminde 2015’ten itibaren
hissedilir oranda düşüşler yaşanmaya başlanacak. Mevcuttarımsal üretimin korunması için gelecek
30 yılda sulama ihtiyacı yüzde 45 artacak. Oran, bu yüzyılın
sonunda yüzde 60’a ulaşacak. Delta alanlarında tarımsal üretimin zorlaşacağı anlatılan
raporda başta İklim Değişikliği Stratejisi EylemPlanı olmak üzere
kamu kurumlarının küresel ısınmanın etkilerine yaklaşımı
övülüyor.
10 İL ISI ADALARINA TESLİM
OLACAK
Sıcaklığın bir şehir
debulunduğu bölgeye göre daha yüksek olmasına neden olan ısı adası,
son dönemde İstanbul’la ilgili sık sık gündeme geldi. Ancak iklim
değişikliğinin etkisi arttıkça Türkiye genelinde 10 ilde ısı
adaları sıcaklığın daha
da fazla artmasına neden olacak. Bu iller İstanbul, Ankara, İzmir,
Antalya, Adana, Mersin, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa
olacak. Söz konusu 10 şehir, Türkiye’de başta klimalar olmak üzere
soğutma sistemlerinin enfazla talep gördüğü merkezler olacak.
Rapora göre depreme karşı kentsel dönüşüm beraberinde iklim
değişikliğine uyum sağlayacak binaların inşasınıda sağlayacak.
Hızlı büyüyen şehirlerin de bina stoklarına iklim değişikliğe
uyumlu binaları ekleme fırsatı bulunuyor. Rapor, özelikle
Gaziantep’in bu yönde pilotprojeleri bulunduğuna dikkat
çekiyor.
İklim değişikliği turizm sezonunu uzatacak. Daha fazla
turist ilk başta sektörün yararına gibi görünüyor. Ancak su,
yalıtım, fırtına-sele karşı korunma, eski tesisleri değişen iklim
koşullarına göre yenileme mecburiyeti turizmcilerin maliyetlerini artıracak.
Deniz seviyelerindeki değişim Boğazlara da zarar
verecek. Dolmabahçe ve Beylerbeyi
saraylarıyla, Ortaköy ve Dolmabahçe camileri gibi turistik
çekim alanları bundan zarar görecek.
TERMİK SANTRALLERİ SOĞUTMAK İÇİN SU
BULUNAMAYACAK
Rapor çeşitli sektörlerin nasıl etkileneceğinin profilini de
çıkardı. Enerjide hidroelektrik santrallar düşen su seviyeleri,
büyük seller, artan heyelan ve topraklanmadan etkilenecek. Termik
satrallarda hem sıcaklığı artan hem de miktarı azalan
soğutma suyu nedeniyle verimlilik düşecek. Elektrik dağıtım
şebekeleri ısı dalgaları, seller ve şiddetli rüzgârdan zarar
görecek. Lojistik sektörü gıda dağıtımı için daha fazla soğutma
depolama yatırımı yapacak. Bazı bölgelerde yollara ısıya karşı
dayanıklı kaplama malzemeleri döşemek gerekecek. Hayvancılık
sektöründe de kaliteli ürün sorunlarıyla karşılaşılacak. İmalat
sanayi iklimlendirme, enerji ve su verimliliği yatırımları
bakımından büyük fırsatlarla karşılaşacak. Ancak kimya, metal
işleme ve tekstil, su kıtlığı nedeniyle zorluklar yaşayacak. Bu
sektörlerde faaliyet gösteren firmalar yeni üretim teknolojileri
yatırımları yapmak
HAZIRLIĞI İKİ YIL
SÜRDÜ
Çevre Bakanlığı’nın desteğiyle IFC ve Avrupa Yatırım Bankası
tarafından hazırlanan raporun hazırlığı iki yıl sürdü. Rapor,
önümüzdeki günlerde açıklanacak.
EKSİLER ARTILARI KATLIYOR
ZAYIF
YÖNLER
*Dış mekânlarda çalışanlarda ısı
kaynaklı stres artacak.
*Soğutma sistemlerine ve enerjiye talep yükselecek.
*Tarımsal verimlilik ve buna
bağlı kârlılık azalacak.
*Tarım işletmelerinde
maliyetler artacak.
*Gediz, Sakarya, Fırat ve Dicle havzalarında su sıkıntısı
görülecek.
*Kurak dönemlerde su tüketimi sınırlanacak.
*Sigorta primleri zamlanacak.
GÜÇLÜ
YÖNLER
*Ülkenin bazı bölgelerinde tarım
sezonu uzayacak. Geçiş ayları olarak bilinen dönemde de tarım yapma
imkânı bulan çiftçiler
olacak.
*Kışları ısınma maliyeti düşecek. Buna bağlı operasyonel maliyetler
azalacak.
*Ülke genelinde yağışlar düşecek olsa da Kuzeydoğu Anadolu’da bir
miktar artacak.