Dolmabahçe Sarayı’nın görkemli kapıları, sadece sarayın değil şehrin simgelerinden olması açısından büyük önem taşıyor. Kapılar, aradan geçen 164 yıla rağmen ilk günkü özelliklerini muhafaza ediyor. Kapıların üzerindeki tuğralar için restorasyon çalışması başlatıldı.Dolmabahçe Sarayı’nın girişindeki Hazine Kapısı ve üzerindeki kitabe ile tuğranın restorasyonu, koronavirüs tedbirleri kapsamında müzenin ziyarete kapalı olduğu karantina döneminde tamamlandı. Sultan Abdülmecid’e ait tuğranın zemini ve altın varak uygulamaları restore edildi. Osmanlı'nın büyük hattatlarından Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin yazdığı kitabenin de bakımı yapıldı. Şair Ziver’in, sarayın açılışını hicri tarih olarak not düştüğü kitabede yazan dört mısralık kıta da aslına sadık kalınarak yenilendi. Hazine Kapısı, normalleşme döneminde müzeyi gezmeye gelen ziyaretçileri restore edilmiş haliyle karşılıyor.Saltanat kapısının tuğra restorasyonu tamamlanmak üzere Hazine Kapısı'ndaki tuğranın restorasyonun tamamlanması sonrası sarayın Dolmabahçe Caddesi’ne bakan Saltanat Kapısı’ndaki tuğranın restorasyonuna başlandı. Kapıdaki tuğranın restorasyon çalışması sarayın ziyarete kapalı olduğu günlerde devam ediyor. Saltanat Kapısı yalnızca padişahın saraya geliş ve gidişlerinde açılması bakımından simgesel bir anlama sahip. Osmanlı döneminde sadece padişaha açılan Saltanat Kapısı, Cumhuriyetin kuruluş döneminde de işlevini devam ettirmiş. Günümüzde de yalnızca Cumhurbaşkanlığı makamına açılan kapı, devlet geleneğini geleceğe aktaran bir ritüel halinde. Restorasyon işleminde görevli kalemkârların çalışması devam ederken kapıdaki tuğranın restorasyonunun birkaç gün içinde tamamlanması bekleniyor.10 kapı bulunuyor Dolmabahçe Sarayı'nda 5’i kara ve 5’i deniz cephesinde olmak üzere 10 kapı bulunuyor. Kapıların en görkemlileri, saray girişindeki Hazine Kapısı ve Dolmabahçe Caddesi’ne bakan Saltanat Kapısı. Dolmabahçe’nin kapılarında yer alan tuğralar, sarayı inşa ettiren Sultan Abdülmecid’e ait. Tuğrada “Abdülmecid han bin Mahmud el-muzaffer daima" yazıyor Tuğra, padişahın girift ve sanatlı şekilde tasarlanmış imzası olarak tanımlanıyor. Dolmabahçe Sarayı’nın tuğralarında Sultan Abdülmecid ve babası Sultan II. Mahmud’a atfen, “Abdülmecid han bin Mahmud el-muzaffer daima" ifadeleri yer alıyor.