Doların üzerindeki Mason işareti mi?
Abone olHürriyet'in Masonlar yazı dizisi devam ediyor. Amerikan dolarının üzerinde yer alan işaretin Masonlar'ın sembolü olduğu iddiasını Mason üstadı Ahmet Örs cevapladı.
ABD Doları’ndaki işaretin bizimle ilişkisi yok. Onu bir Amerikan
armasında da görüyoruz. Bu armayı kullananların kimlikleri de belli
ve içlerinde bir tane mason var o da etkin değil. Bu armayı
kullananların kimlikleri de belli ve içlerinde bir tane mason var o
da etkin bir mevkiye sahip değil. Bunun dışında pek çok yerden
alınmış simgenin ABD Doları’nda kullanıldığını görüyoruz. Şimdi de
şu Dan Brown dolayısıyla ortaya çıkan ‘kült’e gelelim. Masonluk
vakasının Tapınak Şövalyeliği İlluminati ile ilişkileri nedir,
gerçekten böyle bir ilişki var mı? (Eski büyük üstadlardan Ahmet
Örs yanıtlıyor) Geçenlerde bu İlluminati konusunda bir konuşma
hazırladım. Masonluğun 18. yüzyıldan itibaren İngiltere’deki üç
(Büyük Üstad bu sayıyı 4 olarak verdi) üst locanın birleşmesiyle ve
daha sonra Kıta Avrupası’na geçmesiyle birlikte, pek çok yan
kollara ayrılıyor. O zaman da belirli bir nizamname var ama ona
uymayan localar da var. Simyacılar var, ‘İlluminat’lar kuruluyor
Almanya’da, bir şarlatan çıkıyor ve kendine göre bir oluşum
kuruyor. Hepsi masonluktan belirli şeyler alıyorlar, yeni şeyler
uyduruyorlar, kendilerine göre dereceler uyduruyorlar. Bu
‘İlluminat’lar birtakım siyasi etkenlerle ortadan kaldırılmaya
çalışılıyor ve gerçekten de yok oluyorlar. Ama ‘İlluminat’ların
efsanesi hayatta kalıyor. Hatta bu öyle bir boyuttadır ki, Amerikan
Doları üzerindeki şekiller, işaretler hatta Benjamin Franklin’in
bedeninde zamanının büyük ‘İlluminat’ liderinin yeniden can
bulduğuna kadar gidiyor bunlar. Bundan sonra ne kadar böyle kurum
varsa, ‘İlluminat’ların üssü olduğu iddia ediliyor. PİRAMİT YOK
Peki dolar üzerindeki işaretin masonik bir anlamı, masonlukla bir
ilişkisi yok mu? Hiçbir ilişkisi yok, onu bir Amerikan armasında da
görüyoruz. Bu armayı kullananların kimlikleri de belli ve içlerinde
bir tane mason var o da etkin bir mevkiye sahip değil. Dolayısıyla
bunun dışında, pek çok yerden alınmış simgenin Amerikan Doları’nda
kullanıldığını görüyoruz. Zira Gamalı Haç da ‘Meander’e kadar
uzanır. Ayrıca masonlukta öyle bir piramit işareti yok, göz var
paradaki gözle alakalı bir göz değil. İLLUMİNATLAR Dan Brown
‘Melekler ve Şeytanlar’ romanında İlluminati örgütü ile masonluğun
ilişkili olduğunu yazıyor. Var mı böyle bir ilişki? İlluminati’nin
doğup geliştiği dönemde, Cizvitler Papalık tarafından afaroz
edilmişler. Çok güçlü bir örgüt olan Cizvitler bir anda
yasaklanmışlar. Bunlar da laiklik karşıtı, bir tarafı dindar,
‘İlluminat’lar ise akılcı yani aydınlanmacı bir taraftar. Bunlar
kendi yayınladıkları dergilerde birbirlerine şiddetli saldırmışlar.
Bu saldırılar arasında da ilk komplo teorileri onların dergilerinde
yazılmaya başlanmış. ‘İlluminat’ların tam yasaklanma döneminde,
‘İlluminat’ların bazı ileri gelenleri Fransa’ya gidiyorlar ve
Fransız İhtilali’ni hazırlayan kişilerle de temas kuruyorlar.
Kralcılar da gene bu komplo teorileri doğrultusunda devrimde
‘İlluminat’ların aktif rol oynadıklarını ortaya atıyorlar, bu
şekilde bugüne kadar geliyor. Onlar 33’lerden Ya Tapınak
Şövalyeleri? Onların da mı ilgisi yok? Deminden beri masonluğun üç
derecesini konuşuyoruz. Bizi ilgilendiren kısmı da o, özellikle bu
binanın içinde üç derece söz konusudur. Bir de üyelerini
üstadlardan alan ve 33. dereceye kadar götüren, bir başka kurum
var. Bizim kabul ettiğimiz, ama bizim yönetimimiz altında olmayan,
özerk binası da farklı bir yerde. Onların yöneticileri
kardeşlerimiz, ama bizdeki dereceleri sadece üstad olan kendilerine
33 diyen ve bazen bizden de üyeler barındıran bir oluşum var. Bu 33
derece içinde Hıristiyan unsurlar var ve Tapınak Şövalyeliği de
bunlardan birisi. Ben çok fazla bu Hıristiyan lejandları bilmem, bu
lejandda yer alanlardan birisidir Tapınak Şövalyeleri. Rivayete
göre yok edildikten sonra İskoçya’da varlıklarını gizli gizli
sürdürmeye devam etmişlerdir. Ama bizim üç derecemiz içinde böyle
bir şey yok. Kadınların locaya girişini biz göremeyiz Peki kadın
kabul edilmemesinin sebebi nedir? (Büyük Üstad Kaya Paşakay
anlatıyor) Bu konudaki görüşüm şu; belirli kabul ve birbirini
tanıma koşulları var, bu koşullarda kimsenin değişiklik yapma
yetkisi ve gücü yoktur. En küçük değişikliği yapan herhangi bir
ülkenin büyük locası, bütün camia tarafından reddedilir. Doğal
olarak gayrı muntazam olarak adlandırdığımız ortama kayarlar. 1723
NİZAMNAMESİ Bu Allah’ın emri mi? Kaldırsanız ne olur? Bu kadın
almama koşulu, 1723 Nizamnamesi’nde kayıtlıdır. Bu kaydı
değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Bütün büyük localar bir araya
gelmesi ve bir tanesinin bile bu maddeye muhalif kalmaması
koşuluyla bu madde değiştirilebilir. Ancak olayı sadece masonluk
açısından değerlendirmemek gerekir. Zira Aydınlanma Çağı’nda pek
çok alanda bir kurumlaşma oluyor, milliyetçi alanda oluyor,
düşünsel alanda oluyor, siyasi alanda oluyor, hatta ansiklopedik
çalışma alanlarında bile oluyor ve bu kurumların içine iki çeşit
insan alınmıyor. Birisi kadınlar, diğeri Yahudiler. Masonluğa bile
ilk zamanlarda Yahudiler alınmıyor, daha sonra dahil edilmeye
başlanıyor. Anderson Anayasası’nda Yahudilere dair madde yoktur,
yani bu yasak onlar için kaldırılıyor ancak, kadınlara diğer örgüt
veya kurumlarda olduğu gibi yasak konmuş oluyor. Bunu bugün
hiçbirimiz kaldıramıyoruz. Bunda da İngiliz kulüp kültürünün bir
etkisi olabilir mi? İşin doğrusu bunlar birbirini etkilemişler.
Ancak tam olarak bunu söyleyemeyiz, zira Ortaçağ’dan gelen operatif
masonlar -ki Avrupa’daki büyük katedralleri, devlet binalarını,
büyük binaları yapan bu mason dediğimiz duvar işçileri ve yapı
ustaları- bu ağır işlerde çalışırken aralarına kadınları
almamışlar. Kadınların, taş taşıması, harç karıştırması, duvar
örmesi söz konusu olmamış. Fikri masonluğa gelindiğinde ise,
1717’den itibaren, bunu sistematize eden, kuralları koyan kişiler
de bu geçmişe bakarak, operatif masonluğun bu uygulamasını bir
referans belirlemiş ve hanımları aralarına kabul etmemişler.
MASONMUŞ GİBİLER Peki bu durum sonsuza kadar gidecek mi, yoksa
masonluğun kapıları da bir gün kadınlara açılacak mı? Bu çatı
altında bizler kadınları, bizlerden çok daha öte, ideal insan
seviyesine çok yakın, sezgi gücü, altıncı hisle donatılmış ve
erkeklere göre daha üstün meziyetlere sahip kıymetli varlıklar
olarak görüyoruz. Dolayısıyla, hanımlarımızı mason olmasalar bile
masonmuşlar gibi kabul ediyoruz. NE, NEDİR? Sembolik objeler MABET
Masonlukta sık kullanılan bu sözcüğün çeşitli anlamları vardır.
Loca toplantılarının yapıldığı mekana ‘mabet’ denir. Loca ve mabet
sözcükleri somut anlamda birbirine yakın olmadığı halde anlamdaş
kullanılır. Bunun yanında ‘loca’ kelimesi mabedin bulunduğu binayı
kastetmek için de kullanılır. Her iki sözcüğe de bu konuda verilmek
istenen anlam, masonların çalıştıkları mekanı açıklamaktadır.
Sözcük Süleyman Mabedi anlamına da kullanılmaktadır. Larousse
sözlüğü; mabet sözcüğünün baş harfi büyük yazıldığı zaman Süleyman
Mabedi anlamına geldiğini yazıyor. Süleyman Mabedi ise spekülatif
masonluğun önemli sembollerinden biridir. Anderson Anayasası,
masonların tavernalarda ve halka açık salonlarda toplanmasını
yasaklamıştır. Locaların kendileri için veya başka localarla
müşterek toplandıkları özel bir mekana sahip olmalarını gerekli
kılıyor. SÜTUNLAR Sütunun ilk akla gelen sembolü destektir.
Mimaride üstü alta bağlayan bu destek var olmanın ve sürekliliğin
garantisidir. Kutsal kitaplardaki ‘hayat ağacı’, Eski Yunan
mitolojisinde ‘Kutsal aks’, Şamanizm’de ve Çin’de ‘Gökyüzünün
sütunu ve göksel dairenin aksı’ gibi birçok sembolik yorumlar
çıkarılmıştır. Sütunlar göksel dünyayı yeryüzüne bağladıklarından
ikincil görüşlerin sembolü kabul edilmiştir. Yani karanlığı
aydınlığa, iyiliği kötülüğe bağlamak gibi. Hiram Sütunları Süleyman
Mabedi’nin sütunları masonluğun 3 derecesinin temelini oluşturur ve
mimarı Hiram’dır. Bu kişi olgunluk, bilgelik ve aklın en üst
derecesine ulaşmıştı ve her türlü tunçtan eseri yapabilecek bilgiye
sahipti. Hiram tunçtan iki sütun yapmıştır. Birine ‘Jakin’ diğerine
‘Boaz’ adını vermiştir. Bu sütunların başharfleri J ve B masonik
semboller arasındadır. İkizlik ve Sütunlar İkizlik; iki kişinin
aynı zamanda, aynı anneden doğmasıdır. Roma’nın kurucuları Romus ve
Romulus gibi. Bu iki kişi mabedin sütunları gibi birbirine çok
benzerler. Bununla beraber bu benzerlik sadece fizyonomik
yöndendir. Aynı niteliklere ve kadere sahip değillerdir. Romulus
tanrı olmuştur, Romus olamamıştır. Pollux ölümsüz, Cartor
ölümlüdür. Bu durum sütunlar arasındaki farkı da açıklıyor. B
sütunu yaşam soluğunu veya tanrıların ölümsüz yaşamını işaretler. J
sütunu ise tanrıların yaşam soluğunu verdiklerini, yani
yaratılanların yaşamını işaretler. KUBBE Kubbe, modern masonlukta
giderek unutulan, operatiflerden kalma sembollerden biridir.
Operatif masonluktan kalma elyazmalarında inisiyasyon törenlerinde
adayların dar bir kapıdan, yıldızlarla dolu bir gökkubbeye girdiği
anlatılır. Mabetlerde kubbe gökyüzünü işaretler ve yıldızlarla
doludur. Güneş doğunca, loş aydınlıklı bu görünüm ortadan kaybolur
ve apaçık bir aydınlık locaya hakim olur. Kubbe gökyüzü ile
yeryüzünü birbirinden ayırır. Mabedin içinden görülen yıldızlı gök,
locanın duvarlarının göğe kadar yükselmediğini açıklar. Bu sembol
masonların çalışmalarını kendi arzularına göre
ayarlayamayacaklarını, kendilerini aşan olayları hayranlıkla
algılayarak, çalışmalarını ara vermeden yürütmeleri gereğini
simgeler. Avadanlıklar Bu sözcük masonlukta çoğul kullanılır ve
avadanlıklar masonik inisiyasyonun kökeni olan, gerekli
sembollerdir. Bu aletler, sanatkar ve işçi mesleğini icra ederken,
ona hizmet ederler. Pergel Araştırmanın ölçüsüdür (hakikat.
gerçek). Gönye Davranışta doğruluğun ölçüsüdür (adalet). Pergel
Uygulamada iradenin simgesidir (otorite, akıl ve zeka). Taşçı
kalemi (keski) Araştırmada ayrımın simgesidir (etkinlik). Şakul
Araştırmada derinleşmenin ölçüsüdür (denge). Tefsiye Bilgilerin
doğru bir biçimde uygulanmasıdır (eşitlik). Cetvel Uygulamada
hassaslığın ölçüsüdür (doğruluk). Mala Herkese karşı iyi niyetli
olmanın simgesidir (kardeş sevgisi). Hurriyet