Dolardaki yükselişe Babacan ne dedi?
Abone olKira sözleşmesini döviz üzerinden yapanlara Başbakan Yardımcısı Babacan'dan mesaj var
Avrupa ve ABD'nin bir an önce harekete geçip acı
reçeteleri uygulamaya koyması gerektiğini kaydeden Babacan, krizin
çözümü için Türkiye'yi adres gösterdi.
Babacan dövizdeki yükselişin Türkiye'yi orta ve uzun vadede etkilemeyeceği görüşünde. Dövizle kira konusunda tavsiye niteliğinde karar alınabileceğini açıkladı.
Global Ekonomik Sempozyumu'na katılmak için Almanya'nın Kiel
kentine giden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın GAP uçağında
yaptığı açıklamalar Mehmet Ali Ergün imzasıyla Akşam
gazetesinde yer aldı.
BİZİM GİBİSİ 3 AYDA ÇÖZER
Türkiye'ye gelenlerle kendi ülkelerinin krizini konuştuklarını
kaydeden Babacan 'Eğer bizim kadar istikrarlı, bizim kadar güven
veren, bizim kadar halk tabanında desteği olan, halkın güvendiği
bir yönetim bugün ABD, İspanya gibi ülkelerde olsa inanın üç ayda
sorunlar çözülür' görüşünde.
DÖVİZE BAĞLI KİRALARA TAVSİYE
Döviz fiyatlarının yükselişiyle ilgili konuşan Babacan, dövize
bağlı kiralarla ilgili çalışma başlatıklarını belirterek şunlaır
söyledi:
"Bazı kararları bankalar üzerinden uygulamak çok kolay. 48 bankayı
istediğimiz gibi denetleyebiliyoruz. Nitekim vatandaşın döviz
kredisi almasını 2009'da yasakladık. Bankalar da buna uyuyor.
Dövize bağlı kiralar konusunu Finansal İstikrar Komitesi
toplantılarında konuştuk. Arkadaşlara bu konuda bir çalışma
yapmaları talimatını verdim. Türkiye'de milyonu aşan kira
sözleşmesi var. Bu işin kontrolü o kadar kolay değil. Olsa olsa
tavsiye niteliğinde bir karar alınabilir. Ancak yine de Finansal
İstikrar Komitesi'nde yapılan çalışmaları değerlendirip duruma
bakacağız. Orada bir noktayı gözden kaçırmamak gerek. Kimi
alışveriş merkezleri yabancı ortaklı veya tümüyle yabancılara ait.
Onlar yatırımı dövizle yapmış. Şimdi 'Kirayı TL'ye bağladık' demek
onlar açısından ne kadar doğru olur? Ayrıca Türk yatırımcılardan
bir bölümü dövize dayalı kredi kullanmış olabilir. Tüm bunları
dikkate almak gerekecek.'
RET OYU BİLDİRGEYE KONULDU
Babacan anlatıyor: 'IMF'deki koltuk konusunda bekliyoruz. Şu anda,
'kasap et, koyun can derdinde' izlenimi yaratmak istemeyiz. O konu
zaten G-20'nin bir önceki toplantısında sonuç bildirgesine girdi.
2012'de IMF İcra Kurulu'nda Avrupa iki sandalyeyi boşaltacak.
Yerine gelişmekte olan ülkeler girecek. Onlardan biri biz olacağız.
Tam sonuç bildirgesi onaylanırken ben olumsuz oy verdim. Herkes
şaşırdı. Ben de, 'Değişim tarihi bildirgeye girmezse olumlu
oy vermem' dedim. Dönemin IMF Başkanı Kahn ile ABD Hazine Bakanı
beni destekledi. Onlarla zaten daha önce konuşmuştum. Böylece
2012'yi sonuç bildirgesine koydurduk.'
ARTIK EN MAHRET TOPLANTILARA BİZİ ÇAĞIRIYORLAR
Son IMF ve Dünya Bankası toplantılarıyla G20 toplantısının çok
faydalı olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şunları
söyledi: "Önceden G7 ve bazı ülkeler toplantılar yaparken
çağırmazlardı, şimdi en mahrem toplantılara çağırıyorlar. 2008
krizinden bu yana en mahrem toplantılara çağırıyorlar. Hem
krizde ayrışmamız hem de 16. büyük ekonomi olmamız, iyi örnekler
ortaya koymamız yüzünden bu toplantılara davet
ediliyoruz."
DEPREMİN MERKEZİ AVRUPA
Depremin merkezinin Avrupa olduğunu kaydeden Babacan, Avrupa için
acil kısa reçeteyi şöyle yazdı:
"Ne yapıp edip bütçe açıklarını düşürecekler. Açı
reçeteler gerekiyor. Bunu yaparken de güzel bir şekilde
anlatacaklar. İstikrar için bunu yapmak zorunda olduklarını başka
yolun olmadığını söylemek zorundalar. Bunu yaparken herkes şahsi
çıkarını, siyasi bekasını düşünürse bu risk. Şu anda
herkes kendi ülkesinin geleceğini daha ön planda tutacak. Başka bir
çare görmüyorum. Ağır ve zor kararlar alırlarsa toparlayabilir.
Adım atılmazsa, tablo iç açıcı değil."
BİZE KALICI ETKİSİ OLMAZ
Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu kaydeden Babacan, orta ve
uzun vadede tüm bu yurtdışında yaşananların Türkiye'de kalıcı
etkisinin olmayacağını kaydetti. 2008 krizinde tüm dünyada kafa
karışıklığının yaşandığını kaydeden Babacan sözlerine şöyle devam
etti:
"Ama bu dönem daha hazırlıklıyız, olumsuz senaryoları dikkate alıyoruz. Başı boş dolaşan para da sorun çıkarabiliyor. Her senaryoya hazır olmanın gerektiği bir dönemdeyiz."