Dolar neden uçuşa geçti! Ünlü ekonomist: Tutulan dolar normale döndü

Abone ol

Dolarda üst üste kırılan rekorları ‘tutulan kurun normalleşmesi’ olarak değerlendiren ekonomist Dr. Murat Kubilay, ağustos ve eylül aylarının kur atağı olmadan geçebileceğini söylerken Türkiye’nin dövize müdahale edebilecek cephanesi kalmadığını belirtti.

Kubilay, "Süreç spekülatif atağa dönüşürse, sonuçları 2013’ten beri 4 kez gerçekleşen kur ataklarından farklı olur çünkü bu sefer elde hiçbir cephane kalmamış durumda" açıklamasında bulundu.

Dr. Murat Kubilay piyasalarda yaşananları ve önümüzdeki günlerde yaşanabilecekleri sözcü'ye yorumladı.

Kubilay, dolar kurunun geçen 6 hafta boyunca devlet müdahalesi ile tutulduğunu fakat artık normal seviyelerine döndüğünü söylüyor. “Haziran ortasından itibaren 6 hafta boyunca yapay bir şekilde ödünç rezerv ve kamu bankaları döviz varlıkları satılarak yatay tutulmaya çalışılan dolar kuru nihayetinde normal seyrine dönüyor” diyen ekonomist dolar kurunun aslında kısa vadede 7,25-7,65 arasında olması gerektiğini aksi halde olmayan rezervlerin ödünç yoluyla tüketileceği uyarısını yaptığını ifade ediyor.

Merkez Bankası'nın şu andaki kur sorununu anlamadığını savunan Kubilay Merkez'in sorunu piyasa oynaklığı olarak gördüğünü fakat asıl sorunun baskı altında tutulan kurun normal düzeyine ulaşması olarak gördüğünü anlatıyor.

"Tespit hatalı olunca tedavi de yetersiz"

Dr. Murat Kubilay, “Tespit hatalı olunca tedavi yöntemleri de yetersiz oluyor. Son dönemde içeride dolara talebin kaynağında negatif faiz bulunmaktaydı; bunu gidermek için piyasadaki para ve kredi miktarını (likidite) bir nebze sınırlamak isteyecekler. Düşük faizli konut kredilerinde bir yavaşlamaya gidilmişti, muhtemelen buradaki musluğu daha da sıkacaklar” diye konuştu.

Doğrudan faiz artırımı olur mu?

Merkez Bankası'nın faiz artırma istediğinin siyasi otorite tarafından kabul edilmeyeceğini beklediğini söyleyen Kubilay, “Ek olarak TCMB'nin kur artışlarında her zaman denenen ama etkisi her seferinde iyice azalan örtülü faiz artışı da gelebilir. Faiz koridorunun genişletilmesi ve üst banttan fonlama sağlanması yine gündemde. Fakat bu 2 politikanın etkisi sınırlı ve ötesi ekonomik aktivitede olumsuz etkisi bulunmakta.

Doğrudan faiz artırımının ise şu ortamda siyasi otorite tarafından kabul edileceğini sanmıyorum. Yabancı yatırımcıların derdi getiri değil tahsilat. Yani sermaye kontrolünün son çare olarak kullanılıp yurt dışına para çıkışının engellenmesinden korku duyuyorlar. Bu süreçte Türkiye'nin dış yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğine ait endişeleri de bulunuyor. Bu nedenle faiz artırımı veya daha olağan bir para politikası tercihi yabancı yatırımcıyı sakinleştirmeye yetmiyor; görülmemiş ölçüdeki sermaye çıkışına yine devam edeceklerdir” diye konuştu.

"Ağustos ve eylül kur atağı olmadan geçebilir"

Önümüzdeki ağustos ve eylül aylarının kur atağı olmadan geçirilebileceğini ifade eden Kubilay, “Ağustos ve Eylül aylarını bu şekilde hafif çalkantı ile kur ataksız; belirttiğim bant içerisinde geçirebiliriz. Ancak sermaye kontrolü veya dış borçlarda ödeme sorunu yaşanırsa; mevcut durum spekülatif kur atağına dönüşür; şiddeti ve etkileri 2018'den fazla olur. ABD seçimlerinde Joe Biden'ın kazanması ve yaptırımların yeniden gündeme gelme olasılığı veya kovid-19'da küresel düzeyde 2. dalga tetikleyici olabilir” ifadesini kullandı.

"Elde cephane kalmadı"

2013 yılından bu yana Türkiye'nin dört kez kur atağı geçirdiğini anlatan akademisyen dövize müdahale edecek cephane kalmadığını belirtirken, “Süreç spekülatif atağa dönüşürse, sonuçları 2013'ten beri 4 kez gerçekleşen kur ataklarından farklı olur çünkü bu sefer elde hiçbir cephane kalmamış durumda” diyerek sözlerini noktaladı.

Günün Önemli Haberleri