Dolar, Babacan'ın başını yiyecek
Abone olErdoğan'ın uygulamaya koyduğu üç aşamalı plan tutmazsa Ali Babacan kabine dışına itilecek..
Halka ve Olaylara Tercüman'ın haberine göre, Başbakan Tayyip
Erdoğan’ın bilgisiyle hazırlanan üç aşamalı planın uygulanması,
Süreyya Serdengeçti tarafından reddedilirse, Devlet Bakanı Ali
Babacan’ın görevden alınması ve Merkez Bankası Kanunu’nun
değiştirilmesi gündeme gelecek. Faizleri düşür baskısı Başbakan
başta olmak üzere bakanlar ve sivil toplum örgütleri Merkez
Bankası’na faizlerin düşürülmesi konusunda baskısını artıracak ve
kamuoyu oluşturulacak. Bunun ilk adımı, Devlet Bakanı Ali Babacan
ile Türkiye İhracaatçılar Birliği Başkanı Oğuz Satıcı’nın ayrı ayrı
yaptıkları basın toplantısıyla atıldı. Olay şahsileştirilecek
Ekonomi bir bütün olarak ele alınacak. Hükümetin ekonomik modeliyle
Merkez Bankası’nın yürüttüğü politikalar arasında uyuşmazlık olduğu
her fırsatta vurgulanacak. Bu uyuşmazlığın bankadan değil, Başkan
Süreyya Serdengeçti’nin şahsi uygumalarından kaynaklandığı
vurgulanacak. “Faiz Lobisinin süper bürokratı” olarak
nitelendirilen Serdengeçti için, “IMF programının gözü kapalı
uygulayıcısı ve gücünü IMF’den alıyor” denilecek. Kanun değişecek
Merkez Bankası’na yönelik AKP Hükümeti’nin atacağı son adım ise
kanun değişikliği. Türkiye’nin şubat ve kasım krizine benzer bir
olayı yaşamaması için Merkez Bankası Kanunu değiştirilecek. Ekonomi
yönetimi bir bütün haline gelecek. AKP kurmayları kanun değişikliği
ile Merkez Bankası Başkanı’nın değiştirilmesini gündeme getirecek.
Derviş hayranı AKP’nin seçim zaferinden önce parti genel merkezinde
düzenlenen ekonomik hedefler konulu toplantıda Recep Tayyip
Erdoğan’ın ekonomi başdanışmanı Ali Babacan şunları söylemişti:
“Derviş programı esas itibarıyla doğrudur. Eksikliği yerelliğidir.
Bu program, yerel unsurlar dikkate alınırsa ve istikrarlı, kuvvetli
bir hükümet tarafından uygulanırsa netice verir.” AKP İstanbul
Milletvekili Emin Şirin, Babacan’ın sözleri üzerine, Merkez
Bankası’nın sadece enflasyon ile mücadele etmekte sınırlı
kalmasının yanlışlığına değinerek, sürdürebilir kalkınmada ve gelir
dağılımdaki adaletin sağlanması için etkin rol oynamasını
önermişti, Bu sözler üzerine Babacan, “Siz, Merkez Bankası’nın
özerkliğine karşı mısınız?” sorusundan sonra, Dünya Bankası uzmanı
Stigleizt’in eleştirilerini gündeme getirerek, “Stigleizt yanlış
söylüyor. IMF haklı” yorumunu yapmıştı. Tartışmayı 3 Ekim 2002
tarihli bir yazıyla AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a
gönderen Emin Şirin, bazı önerileri de eklediği mektubunda
ikazlarının dikkate alınmasını istemişti. Buna rağmen Babacan,
Abdullah Gül’ün kontenjanından Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı
oldu. Başbakan Erdoğan, 59’uncu Hükümet’i kurarken, iş çevrelerinin
Babacan ile ilgili rezerviyle karşılaşmıştı. İşadamları ilk önce
58’inci Hükümet’in Başbakanı Abdullah Gül’e bir elçi göndererek,
“Babacan’a güvenmiyoruz. Ekonominin başına siz gelin” teklifinde
bulundular. Erdoğan’a da “Babacan’a güvenmiyoruz” mesajı getiren iş
çevreleri, Babacan’ın ekonomiden sorumlu bakan olarak yer almasına
karşı çıktılar. Ekonomiyi tek elde toplamak isteyen Erdoğan, ilk
olarak ekonomiyi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a bağlamak istedi.
Abdullah Gül’ün sert muhalefetiyle karşılaşan Erdoğan, Gül’ün
“Kabinede yer almam” resti karşısında Babacan’ı yeni kabinede
görevine devam ettirdi.