Dolar alacaklar aman dikkat!
Abone olDolar fırladı halk paniğe kapıldı. Peki gözü korkan vatandaş ne yapmalı? Çıkış yolunu Prof. Asaf Savaş Akat gösterdi.
Bilgi Üniversitesi İİBF Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Asaf Savaş Akat, "Kur hareketinde kritik olan
yabancının değil yerlinin hareketidir. Biz döviz almadığımız sürece
hiç bir şey olmaz" dedi.
Yerli dolara mesafeli
Tam aksine vatandaşın 2001 sonrasında da zaman zaman yaşanan
ataklarda yüksek seviyelerden döviz aldığını hatırlatan Prof. Dr.
Akat, "Şimdilik yerli uzakta hatta satsam mı diye
düşünüyor" ifadelerini kullandı.
Garanti Bankası ve DÜNYA Gazetesi tarafından ortaklaşa düzenlenen
'Garanti Anadolu Sohbetleri'nin 55. toplantısı Şanlıurfa'da
yapıldı.
Türkiye'nin en büyük sulanabilir tarım arazisine sahip Şanlıurfa'ya
yeni bir kimlik kazandırmak için yapılması gerekenler,
şanlıurfa'nın nasıl gözde bir marka olacağı, bölgesel kalkınma ve
GAP Eylem Planı, tarımın geleceği, komşu ülkelerle ekonomik
ilişkiler ile kültür turizminin şehre yapabileceği katkılar
tartışıldı.
Krizlerin ağa babası
Toplantıda güncel ekonomik gelişmeleri değerlendiren Bilgi
Üniversitesi İİBF Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş
Akat, global ekonomiyi sarsan krizi tanımlarken "İçinde yaşadığımız
kriz ciddi bir krizdir. Bütün krizlerin ağa babasıdır" saptamasında
bulundu.
Çin ekonomisi krizden çıkışa yön verecek
Akat, kredi krizinin 1929 yılında yaşanan Büyük Buhran ile mukayese
edildiğini hatırlatarak bu krizin o dönemde yaşanan krizden daha
büyük olduğunu savundu. Akat, "1929 buhranı çoluk çocuk
oyuncağıdır. Çünkü sistem bu kadar gelişmiş değildi" diye konuştu.
Türkiye için çok karamsar bir tablo çizmediğini bu krize geç girip
erken çıkabileceğimizi anlatan Akat, dünya ekonomilerinin bu
krizden çıkış sürecini biraz da Çin ekonomisinin yön vereceğini
aktardı.
Yaşanan krizin kredi genişlemesi ile hızlı büyüyen ekonomilere bir
düzeltme getirdiğini ve bu sürecin sancılı geçeceğini ifade eden
Akat, mali krizin dibini görüp görmediğini söylemenin henüz zor
olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Türkiye mesafe aldı
"2009 gitti. 2010'da da büyümeler kötü olacak. Güzel günlere
2011'de geri döneceğiz. Yılbaşından beri Türkiye bu yıl yüzde 3
büyürse başarı diyorum. 2009'da da ya yüzde 2 büyürüz veya yüzde 2
küçülürüz. Muhtemelen sıfır olur." Türkiye'nin bu krizde daha
önceki dönemlerden çok farklı bir performans çizdiğine dikkat çeken
Akat, "Türkiye bir şekilde bunun dışında kaldı. Bunun
gerisinde 2001 krizinden sonra alınan mesafeler var"
dedi.
Bütçe performansının iyi olduğunu ve enflasyonun geçmiş yıllara
göre büyük düşüş kaydettiğini ve tek haneli rakamlara gerilediğini
hatırlatan Akat, krizin etkisi ile ithalatın ihracattan daha hızlı
düşme potansiyeli olduğunu kaydederek bunun da dış açığa yapacağı
iyileştirmeye vurgu yaptı.
Yerli almazsa korkma
Konuşmasında kur ile ilgili değerlendirmelerde yapan Prof. Dr.
Akat, kuurn tamamen küresle gelişmeler nedeniyle tırmandığını ifade
ederek Türkiye'de kur hareketinde kritik olanın yabancının değil
yerlinin tavrı olduğunu belirtti.
Yerli yatırımcı döviz alımına yönelmediği sürece korkulacak bir şey
olmadığını aktaran Akat, "Şimdilik yerli uzakta, hatta
satsam mı diye düşünüyor. Orada rahatız. Rezerv konusunda ise hem
bankalar hem de TCMB rahat. Kurda büyük bir şey beklememek lazım.
Eski ortalamalar biter daha yukarıda yeni dengelere
oturur" şeklinde konuştu.
AB süreci kesilmemeli Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı İsmail Demirkol'da toplantıda yaptığı konuşmada
KOBİ'lerin sadece dünya ve Türkiye pazarında değil bir metre
ötesindeki firmalarla bile rekabet içinde olduğunu belirterek
işletmelerin daha desteklenmesini istedi.
Küçülen dünyada güçlü bir şekilde var olabilmenin üretimle mümkün
olduğunu kaydeden Demirkol, Türiye'nin AB sürecinin kesintisiz
sürdürülmesinin önemine dikkat çekti. Şanlıurfa'da AB hibe
fonlarından yararlanarak şehrin kalkınması için çeşitli projeler
yürüttükleri bilgisini veren demirkol son olarak kız çocuklarının
eğitimi ile ilgili bir projeyi yürüttüklerini bildirdi.
Şanlıurfa'nın yılda 3 bin satten fazla güneşli gün sayısı olduğunu
sulanabilir en büyük tarım arazilerine sahip olduğunu kaydeden
Demirkol, şehrin potansiyelini değerlendirmesi gerektiğini ve bu
ihtimalin çok yüksekolduğunu aktardı.
İlimizi kendimiz kalkındıralım Şanlıurfa Belediye Başkanı Dr. Ahmet
Eşref Fakıbaba ise şimdiye kadar Urfa'yı Urfalıya anlatmaya
çalıştıklarını halkın taleplerini yerine getirmeye çalıştıklarını
kaydetti. Fakıbaba, şehre yatırımcı çekmek için Avrupa
Parlamentosunda görevli Türk milletvekilleri, Avrupa ülkelerinde
belediye başkanı ve senatör olarak görev yapan Türkleri illerine
davet ederek bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını bildirdi.
Nitekim 12 kişilik parlamenterler grubu Garanti Anadolu Sohbetleri
toplantısına katılarak yetkililerden bilgi aldı. Kendilerine düşen
görevin inanç turizmi ile gerekli çalışmaları yapmak olduğunu
aktaran Fakıbaba, "Biz herşeyi devletten bekliyoruz. Özel sektörü
teşvik ederek inanç turizmini ayağa kaldırmak zorundayız" dedi.
GAP hayata geçerken yörenin turizm potansiyelini harekete geçirecek
adımların da atılması gerektiği üzerinde duran Fakıbaba, yörenin
turizm haritası çıkartılarak özel sektör işbirliği ile kalkınma
hamlesinin yapılması gerektiğini ifade etti. Yönetimler el ele
vermeli Turizm Geliştirme Eğitim Vakfı Genel Sekreteri Dr. Özen
Dallı, her ilin çekiciliğini artırmaya çalıştığını ve marka olmak
için çabaladığına dikkat çekerek "Markalaşma uzun soluklu bir
olaydır. Bir fark edilebilirlik yaratılmak zorundadır" dedi.
İlin markalaşmasına sadece mahalli idarelerin değil üniversite ve
ilin sivil toplum örgütlerinin de katılması gerektiğini kaydeden
Dallı, uluslararası platformda artık ülkelerin tanıtımından ziyade
bir bölgenin veya bir şehrin tanıtımının öne çıktığını aktararak
Şanlıurfa'nın da öne çıkartacağı özelliğini iyi belirlemesi
gerektiğini vurguladı. Dallı, farkedilebilirlik yaratılması
gerektiğinin altını çizdi. Bu noktada İstanbul'un son dönemde dünya
kongre turizminden pay alabilmek için yaptığı çalışmaları da örnek
gösteren Dallı, Urfa'nın da bu noktada şansı olabileceğini
kaydetti.
Dallı, dünyada 900 milyon insanın seyahat ettiğini bunun 100
milyonunun kongre turizmi nedeniyle seyahat ettiğini ve 850 milyar
dolarlık turizm geliri içinde paylarının 250 milyar dolar olduğu
bilgisini de sundu. Dallı kongre turizmi için seyahat eden
kişilerin normal turistten 3 kat fazla harcadığına da dikkat çekti.
Dallı ayrıca kurun yükselişinin Türk turizmcisi için iyi haber
olmasına karşılık krizin ABD ve Avrupa'daki kişilerin gelirini de
düşüreceğini hatırlatarak turizmde bu yılki hedeflere yaklaşılsa
bile 2009 için dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
Kriz GAP yatırımını etkilemez GAP idaresi Başkanı Sadrettin
Karahocagil ise krizin GAP Eylem Planı'nı etkilemeyeceğini
belirtti. Küresel kriz nedeniyle devlet yatırımları kısılsa bile
GAP'ın bu sürecin dışında kalacağını anlatan Karahocagil, eylem
planı ile bölgede ekonomik büyümeyi sosyal gelişmeyi ve istihdam
artışını sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.
Buğüne kadar GAP için 41.2 milyar YTL harcandığını belirten
Karahocagil proje tamamlandığında kişi başına milli gelirde yüzde
209'luk artış olmasının beklendiğini kaydetti. 3.8 milyon kişiye iş
imkanı sunacak olan GAP'ta master plana göre proje tamamlandığında
1.8 milyon hektarlık alan sulamaya açılacak ve yılda 27 milyar kwh
elektrik üretimi yapılacak. 2.1 milyar dolarlık dulama 2.2 milyar
dolarlık ise enerji girdisi sağlanacak. Ulusal ekonomiye yılda 17.1
milyar dolarlık katkısı olacak.
Çiftçiye kırsal kalkınma desteği Teşkilatlandırma ve Desteleme
Genel Müdürü Mehmet Taşan ise AB aday ülkelere katılım öncesi
yardım aracı IPA programına dikkat çekerek Türkiye için 2007-2013
döneminde kırsal kalkınma için AB tarafından yaklaşık 750 milyon
Euro hibe desteği sağlanacağını kaydetti. IPARD Programının AB
Komisyonu tarafından kabul edildiğini, programı uygulayacak tarım
ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu kurulduğunu hatta Şanlıurfa
il koordinatörlüğü'nün de kurulduğunu belirten Taşan ilin IPARD
programının uygulanacağı öncelikli illerden olduğunu anlattı.
Taşan, Haziran 2009'dan itibaren başvuruların alınacağını
belirterek Ab standardında üretim yapan işletme sayısını artırmak
istediklerini aktardı.
TABLO1
Tarımsal üretimde Şanlıurfa'nın Türkiye'nin içindeki payı
Antepfıstığı %38
KırmızıMercimek %36
Pamuk %30
susam %24
Arpa %7
Karpuz %7
Buğday %5
Kaynak: Teşkilatlandırma ve Destekleme Genel Müdürlüğü
TABLO2
Şanlıurfa'nın son 5 yılda aldığı destekler
Prim desteği 1 milyar 126
milyon YTL
Hayvancılık desteği 26
milyon YTL
Mazot desteği 105 milyon
YTL
Gübre desteği 52 milyon
YTL
Diğer destekler 554
milyon YTL
Toplam destek 1 milyar
863 milyon YTL
Kaynak: Teşkilatlandırma ve Destekleme Genel Müdürlüğü